Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ekonomi Serbest, Demokrasi Tutuklu!
12 Mayıs 2008 günü öğleden sonra, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sichuan bölgesi korkunç bir depremle sarsıldı. Şiddeti Richter ölçeğinde 7.9 ile 8.3 arasında gelişen sarsıntı, tam üç dakika sürdü.
\n88 milyon nüfuslu Sichuan, 70 bin ölü ve 18 bin kayıpla, depreme 88 bin kurban verdi. 374 bin kişinin yaralı olarak kurtulduğu afette, 354 bin 45 yapı yıkılmış ve bunlardan 6 bin 898’i okul binasıydı. Öğleden sonra çatlayan toprak, çocukları okulda yakalamış ve en çok kurbanı, onların arasından almıştı.
\nDevlet, deprem bölgesine rekor zamanda yetişti. Ancak Çin’in muktedir olduğu disiplin, etkinlik ve çok sayıda insanla maddi olanak seferber edildi. Gereken her şey süratle yapıldı.
\n***
\nNe var ki felaketin açtığı asıl yara, onarılamaz yıkım, dinmeyecek acı; Çin Halk Cumhuriyeti’nin tek çocuk politikası gereği, çoğu ailenin biricik yavrularını yıkılan okullarda yitirmiş olmasıydı...
\nEkonomisi liberal, sosyali komünist rejim, ailelerin “Tofu Okul” adını verdikleri çürük binaları yapanlara karşı protestolarını, tıpkı Türkiye’deki gibi döverek, gaz sıkarak, tutuklayarak bastırdı. Mahkemede hesap sormaya kalkanların önüne düşüp yol gösteren, örgütlenmelerine yardım eden aydınları hapse tıktı. Bu aydınlardan biri, rejim karşıtı Huang Qi, 18 Temmuz 2008’de tutuklandı ve o gündür bugündür kendisinden haber alınamadı.
\nBir diğeri, ortadan kolay kaldırılmayacak kadar okkalı, Çin Olimpiyat Stadyumu’nun üç mimarından biri, Ai Weiwei’ydi.
\nEylemci muhalefet bayrağını, Kültür Devrimi’ne karşı çıktığı için 15 yıl sürgün ve sansür cezasına çarptırılan babası, büyük Çin ozanı Ai Qing’den devralan Weiwei, salt mimar değil. Plastik sanatlarda çağın en etkin kişiliği sayılıyor. Yapıtları dünya müzelerinde yer buluyor.
\nTienanmen meydanına doğrultulmuş orta parmak fotoğrafı, onun eseri. Sichuan depreminde ölen çocukların adlarını yayımladığı blog’u, depreme ilişkin bilgileri “devlet sırrı” ilan eden Çin devleti tarafından kapatıldı. Ama Ai Weiwei zaten 1993’ten beri Pekin yönetimine karşı ve kendi deyişiyle “ölümü göze aldığı” bir mücadelenin içinde. Son eylemi, Çin’in her yanından getirilip Pekin’de köle gibi çalıştırılan köylülere dair. Vahşi kapitalizmin sömürdüğü bu yoksulları, “Kent genişledikçe yok olan viranelerde yatıyor, hükümet üyelerinin, kömür ağalarının, şirket CEO’larının oturacağı villalar yapıyorlar...” diye tarif ediyor, sanatçı/mimar.
\n***
\nÇin hükümeti, Ai Weiwei’yi 2011 Nisan ayında gerekçe göstermeden tutukladı, 81 gün kimsenin bilmediği bir yere kapattıktan sonra serbest bıraktı. Ancak ekim ayı sonunda sanatçıya 15 milyon Yuan’lık (1,7 milyon Avro) bir vergi cezası geldi. Üstelik, 15 Kasım’a kadar ödemesi emrediliyordu.
\nÇin’in en zengin sanatçısı olan Ai Weiwei, bu parayı toparlardı, ama gerek kalmadı: Binlerce isimsiz Çinli, zarfa koydukları üç beş kuruşlarını mektupla gönderdiler. Binlercesi sanatçının atölyesine akın edip bahçe kapısından içeri uçak yaptıkları 100 Yuan banknotları attılar. Kimi sanatçılar tomarla, işadamları valizle para getirdi. Sonuç olarak bir haftada 20 bin kişi, 752 bin Avro gönderdi, hepsini makbuz karşılığı kabul eden Ai Weiwei’ye.
\nLe Monde gazetesinin haberine göre, 11 Kasım’da ünlü muhalife destek verenlerin yaptıkları bağış tutarı kesilen vergi cezasına ulaşmış bulunuyor. Sanatçı, bu parayı “haksız” vergilendirmeye itiraz davası açmak üzere, kefalet bedeli olarak kullanacağını açıkladı.
\n***
\nAnlayacağınız, Çin Halk Cumhuriyeti yirmi kat büyüklüğünde bir Türkiye. Demek ki demokrasisi tutuklu serbest ekonomilerde, muhalefeti çökertme yöntemi aynı. Hatta halkın mağdurlarla dayanışma cömertliği bile değişmiyor. Bir farkla ki...
\nTürkiye’de vergi cezasıyla çanına ot tıkanan zengin çok ama muhalif zengin yok. Halk mı mağdurlara güvenmiyor, yoksa mağdurlar mı halka, bilinmez: Ceza kesilen zengin anında diz çöküp “Aman!” diliyor, atıyor, satıyor, susturuyor, susuyor...
\nÜstelik yine de batıyor!
\n\n\n‘G’ NOKTASI
\n\n\n7 yaşındaki Deniz, Erciş’te babasının naylondan yaptığı derme çatma çadırda zatürree olup hayatını yitirdi. Dokuz çocuklu Olgun ailesi, kaymakamlıktan çadır alamayanlardandı...
\nAfet bölgesine gönderilen çadırların ve elbette yardımların bir yerlere takıldığı, eşit dağıtılmadığı belli. Neden acaba?
\nDepremden hemen sonra bölgeye giden İstanbullu hayırsever bir arkadaşımız, iki hafta önce telefonda: “Burada durum TV’lerde gösterildiği gibi değil, yardım dolu kamyonlar önümüzden durmadan geçip aşiretlerin, tarikatların depolarına gidiyor!..” diye haykırıyordu öfkeyle.
\nBiz de zaten böyle olduğunu tahmin ediyorduk. Ancak öyle çok yardım gönderildi ki, bölgeyi asıl sömüren tarikat ve aşiret mafyasının gözünün doyacağını, artanın bile gerçek yoksullara yeteceğini düşündük.
\nMeğer yanılmışız. Sülüklerin gözü doymazmış.
\n\n\n\n
“Göl suyu yolunu bulunca akar. Ama suyu henüz akmıyorsa, göl yok sayılmaz.”
\nAİ WEİWEİ
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!