Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Niyet vurmak, kader vurdurmak
Komiser SS namlı Simon Semirbit’in morali çok bozuktu.
Merkez Karakolu başkomiserliğinden kovulmakla kırılan gururuna, adrenalin eksikliği de eklenince yaşamın hiçbir anlamı kalmamıştı.
Bekçi ordusunu peşine takıp dağ tepe muhalif kovaladığı zamanları, şehir eşkıyalarıyla çektirdiği fotoğrafları, yoz yoldaşlarıyla pudra şekeri çektiği günleri, Ulu Çoban’ın tekme tokat ona şefkat gösterdiği anları özlüyordu.
O bir eylem adamıydı. Durduğu yerde paslanıyor, yemekten içmekten kesildiği için de gün geçtikçe eriyor, küçülüyordu.
Henüz halini hatırını soran birkaç eski yozdaşı, Semirbit’in içindeki SS’i canlandırmak için “Sen bir avcısın!” dediler. “İnsan avcılığı yapamıyorsan, ayı avına çık! Ayı hem akıllı hem de tehlikeli hayvandır. Al sana heyecan işte.”
Eks komiser SS, “Beton ormanında ayı mı yaşar?” diye sızlandı: “Sincap bile kalmadı, ayol!”
“Makronezya tundralarına git” diye akıl verdi, bir yozdaşı: “Orası ayı kaynar...”
Simon Semirbit söz dinledi. Silahlarını yağladı, Makronezya’ya yelken açtı.
Üç gün sonra buz kesmiş tundrada, iri bir ayıyla burun buruna geldi. Nişan alıp tüfeğini ateşledi. Ayı yere düşüp hareketsiz kaldı. Yaklaşınca ne görsün? Ayı yok, cesedi yok! Ansızın iki omuzuna iki pençe yapıştı, vurduğunu sandığı ayı konuştu: “Beni öldüremedin. Şimdi iki seçeneğin var. Ya seni yiyeceğim, ya da seks yapacağım...”
Simon Semirbit, çaresiz seksi kabul etti tabii ki.
Ertesi gün iki namlulu çiftesiyle geldi. Baktı aynı ayı, aynı yerde duruyor. Çifteyi ateşledi, ayı düştü. Yaklaştı, cesedi aranırken arkadan omuzlarına iki pençe yapıştı. “Seçenekler değişmedi!” diye güldü ayı.
Çaresiz, yine canını kurtarmayı seçti eks komiser.
Semirbit’in adrenalin eksikliği fazlasıyla giderilmişti ancak başına gelenleri sindiremiyor, içi içini yiyordu.
Üçüncü günün sabahı, bu kez bazukayla çıktı ava.
Yine aynı yerde aynı ayı, sanki onu bekliyordu.
Simon Semirbit bazukayı doğrulttu, nişan aldı, tetiği çekti. Bazukanın patlama şiddeti öyle bir geri tepme yaptı ki kendini de yerde buldu. Gözünü açtığında ayıyı gördü.
Arka pençeleri üzerinde ayağa kalkan hayvan ön pençelerini beline koymuş, tepesinde dikiliyordu. İri kafasını Semirbit’in başına yaklaştırıp sordu:
“Senin niyetin nedir, avcı yoldaş? Ayı mı vurmaya geldin, yoksa...”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
‘Bizim 68’lilerin’ ‘Anası...
-
Uzman ekonomistten kritik altın uyarısı
-
Ekrem İmamoğlu müjdeyi duyurdu
-
Yerel seçimde muhalefet büyükşehirleri koruyabilecek mi?
-
Sevda Karaca Özak Tekstil işçilerinin taleplerini anlatt
-
Maaş zamları ne kadar olacak?
-
Lenf kanseri nedir?
-
Bacağını yüzyılın cerrahı kurtardı
-
Uzmanı ebeveynleri uyardı
-
Ünlü şef Arda Türkmen dolandırıcıların hedefi oldu!
En Çok Okunan Haberler
-
Erdoğan'dan yeni 'asgari ücret' açıklaması
-
Tezini Osmanlı Hanedanı'na ithaf ettiği ortaya çıktı!
-
‘Hain, alçak, adi, soysuz Vahdettin’
-
Zincir markette 'Osmanlı' kavgası
-
Oğuzhan Uğur paylaştı: 'Kara para'dan ilk tanıtım
-
Bu tarihte emekli olanlar yüksek maaş alacak!
-
Tepkiler sonrası İYİ Parti'den açıklama
-
AKP İl Başkanından Cumhuriyet Savcısına... Yok yok
-
'Galatasaray'ın böyle mi olması lazım?'
-
'Başarısız' dediği ulaşımı böyle övmüştü