Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Biden’ın Özrü

07 Ekim 2014 Salı

Obama, (Birleşik Arap Emirlikleri velihat prensi) Muhammed bin Zayed’in ayaklarını da öpünce, her şey yoluna girmiş olacak!”
“Önce gerçek… sonra diplomasi dansı. Muhataplara evvela her şeyin ayırdında olduğumuzu söylemek lazım ki, bizi aldattıklarını sanmasınlar.”
Joe (Biden) ortaklarımız hakkında gerçeği ifşa etmekle, Obama, kendisinden tam ne yapmasını istiyorsa onu yaptı. Obama bunları doğrudan söyleyemez. (Müttefikleri) utandırmak işi Joe’ya düşüyor; Obama da ıslık çalıyor. Mükemmel!”
“Zavallı Biden. Yönetimdeki tek dürüst adam, gerçekleri dile getirdiği için özür dilemek zorunda kaldı. Bu, Biden’ın en mükemmel anı. Bundan daha mükemmeli tiksintiyle istifa etmek olurdu. Ama o bunu Obama’ya yapamaz. Başkana fazla sadık. O nedenle bu çakma özrü sundu!”

Çakma özür, yalın gerçek
Bunlar ABD’nin etkili yayın organlarından Washington Post’ta “Biden Birleşik Arap Emirlikleri’ne de ikinci özrü sundu” başlığıyla yayımlanan haberin altında çıkan okur yorumları…
Harvard’da, dünyada olanlardan haberdar bir izleyici kitlesi önünde Biden’ın yaptığı açıklamalar için “Post” haberinde şu noktanın altını çiziyor:
“Biden’ın samimi yorumlarının ortaya koyduğu gibi Obama yönetimindeki çok insan… radikal güçlerin palazlanmasından Körfez’deki Arap ülkeleriyle Türkiye’yi sorumlu tutuyor!”
Biden demek salt kendi adına konuşmamış, “Obama yönetimindeki” yerleşik kanıları yansıtmış…
Başkan yardımcısının Harvard konferansında söylediği sözler öyle “kuşku götürmez gerçekler” olarak kabul ediliyor ki, ABD’nin popüler internet gazetelerinden olan Daily Beast’te yayımlanan konuyla ilgili haber doğrudan; “Başkan yardımcısı gerçeği söylediği için özür diliyor” başlığı konmuş.
Başlık altındaki ifadeler de gene şöyle: “Başkan yardımcısının geçen haftaki yorumları bölgedeki Sünni müttefiklerle diplomatik bir fırtına koparttı. Ama o sadece olanı biteni olduğu gibi söylemekle yetindi!”
Medyadaki bu havadan, Biden’ın reytinginin arttığını söyleyebiliriz.
Alıntıladığım örneklerde bir “Amma patavatsızlık!” tepkisinden çok; “Nihayet biri çıkıp herkesin aklında olanları söyledi. Bizi en azından aptal yerine koymayacaklarını bilsinler!” tavrı hâkim.
Washington’da dolayısıyla genel geçer bir “sabır taşma halinin” olduğu görülüyor.
Özre gelince…
ABD, “kara harekâtı” için Türkiye’ye malum çok muhtaç…

Kilit sözcük
Bunun için her deklarasyonu yapabilir, Biden’ın amuda kalkıp yürümesini dahi isteyebilir…
Rağmen Beyaz Saray’ın “özür” açıklamasında “koşullu” bir ifade dikkat çekiyor.
“Başkan yardımcısı; Türkiye, bölgedeki diğer müttefik ve ortakların IŞİD’i ya da Suriye’deki diğer şiddet yanlısı aşırıları ‘taammüden’ desteklediği ya da büyümesini kolaylaştırdığı yönündeki her türlü ima nedeniyle özür diledi” deniyor.
Özetle Biden “Konuşmamdan Türkiye IŞİD’i ‘taammüden destekledi’ gibi bir anlam çıktıysa… sade bu bağlamda özür dilerim” demiş oluyor…
“Kasıtlı olmamakla birlikte”… öyle ya da böyle, yolunu bulup IŞİD’e giden destekler özrün kapsamı dışında tutuluyor.
Özür açıklamasındaki “taammüden” (“intentionally”) kavramı, bu sebeple çok önemli.
“Daily Beast”, başkan yardımcısının özrüne kurnazca monte edilen bu anahtar sözcük için, Türkçeye “anlamı tahrif eden kelime” diye çevrilen “weasel word” tanımını yakıştırmış.
“Weasel”, sinsiliğiyle ünlü hayvan “sansar” demek!
Wikipedia; “weasel word” deyimini, “Muğlak bir tavır alınırken çok önemli ve anlamlı bir açıklama yapılmış izlenimi veren ama ‘açıklama’nın hesabı sorulduğunda içeriğinin boşaltılması imkânı veren kelime” olarak açıyor…
Diyeceğim o ki…
Birdenbire hükümet cephesinde içine girilen “Süper güç özür dilerse, herkes özür dileyecek!” havası çok abartılı…
Süper güç çünkü “özrün içini, gereğinde boşaltacak özen ve dikkatle dizayn etmiş!”
Muhalefete göz dağı vermek babında, selefini hiç aratmayan yeni Başbakan, Suriye politikasının arkasında hemen hizalanmayan herkese “Biden özrünü” bir “biat çağrısı” olarak kullanıyor.
Elverişli ve kurnaz bir diplomasi hamlesinden ibaret olan “Washington’ın özrü”nü; bundan böyle kendilerini her eleştiriden muaf kılacak bir kalkan olarak kullanmaya çalışıyor: “Türkiye’yi eleştirmek kimsenin haddi değildir!” diye kafadan “eleştiri tehdidini” şeytanlaştırıyor!
Oysa, IŞİD-Türkiye bağlantısı Biden özründen önce ne ise, bugün de o.

Arkası ‘Homeland’de…
Biden’ın zevahiri kurtarmak için yaptığı özür, üzerinde çok sayıda soru işareti olan bu ilişkiyi aklamış/temize çekmiş değil çok yazık ki…
“Daily Beast”te bu meyanda ABD’nin sevilen “Homeland/Ulusal Güvenlik” dizisi hakkında da bir değerlendirme gördüm.
Tüm dünyada izlenen dizinin yeni sezonu “IŞİD”e yer verecekmiş.
Ankara’nın “İmajımızı zedeler” diye Türkiye’de çekilmesine izin vermediği dizinin yeni bölümlerinde, artık Biden’ın diplomatik açıklamalarının geri planını görürürüz.
Öyle kurgu deyip geçmeyin…
“Embedded medya”nın irdelemediği pek çok gerçeğe bundan böyle “kurgu” el atıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları