Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Gerçek ertesi’ Trump dünyası

19 Kasım 2016 Cumartesi

Totaliter rejimler üzerinde uzmanlığı ile bilinen Hannah Arendt yıllar öncesinden şu tespiti yapmış: “Totaliter rejimler için ideal tebaa, sapına dek komünist ya da faşist fikirleri olan kişiler değil; gerçekle yalanı ayırt edemeyenlerdir!
2016’nın sözcüğü” seçilen “gerçek ertesi/post truth” üzerinde bugüne dek okuduğum en keskin analizi yapan Christian Salmon, Arendt’in bu belirleyici saptamasını hatırlattıktan sonra, “post-truth” dünyanın gerçekte bir günden diğerine Trump çağıyla ortaya çıkmadığını belirtiyor, paradigma değişikliğinin George W. Bush’la başladığını söylüyor.
Konu hakkında çeşitli denemeler yazan Salmon, ABD’li tanınmış köşe yazarı Ron Suskind ile Bush’un üst düzey bir iletişim danışmanı arasında geçen şu çarpıcı diyaloğu aktarıyor:
Suskind’in bir yazısından hoşnut kalmayan Başkan Bush’un danışmanı, “yazısının verilere dayandığını” söyleyen köşe yazarına şu ayarı veriyor:
Sizler (‘reality based community’) gerçeklere tapan bir topluluksunuz. Gözlemlenebilen gerçeklere dayandırılan muhakemelerden bir sonuç çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ama artık dünyada işler böyle yürümüyor. Biz bir imparatorluğuz. Ve bir imparatorluk olarak hareket ettiğimizde kendi gerçeğimizi yaratıyoruz. Siz o gerçeği etüd ederken, biz tekrar harekete geçiyoruz ve yeni gerçekler yaratıyoruz. Yani tarihin aktörü olan biziz. (Tarihi biz yaratıyoruz!) Dolayısıyla sizin göreviniz bundan böyle bizim yaptıklarımıza odaklanıp, etüt etmek olmalı!

Irak savaşında ip koptu
Dünya siyaseti ile gerçeklik arasındaki ip böyle kopuyor. Saddam’ın var olmayan “kitle imha silahları” üzerinden başlatılan Irak savaşı yıllarında…
Kitle imha silahlarının” içi boş bir balon olduğu, ilk ortaya atıldığı günden beri biliniyor ama savaşı önlemek veya sonra olayların seyrini değiştirmekte bunun hiçbir sonucu olmuyor.
Gerçek ile siyasetin aktörleri arasındaki bağ dünya çapında buharlaşıyor.
Gerçekte daha Irak savaşından önce “post-truth siyaset”in birinci örneğini, İtalya’da bundan yirmi yıl önce Başbakanlığa yükselen medya patronu süper milyarder işadamı Berlusconi’de görüyoruz.
Siyasi kariyerini “kanter ve gözyaşı yerine seçmenlere sade duymak istediklerini vaat ederek” yapan İtalya’nın uçuk şövalyesi aslında Trump’ın “gerçek ertesi çağının” öncüsü sayılıyor.
Berlusconi ve Irak savaşından bu yana ne var ki “post gerçeklerin” bu kerte alıp başını gitmesine yol açan gelişme internet teknolojisindeki sıçrama oluyor.
Berlusconi’nin 90’lar İtalya’sında ve Irak savaşı yıllarında Facebook, Twitter, sosyal medyalar yok. Bu nedenle sosyal medya trolleri, sanal ortamda saldım çayıra, mevlam kayıra… bu derece serbest atışla “alternatif gerçek” yaratamıyor. Nesnel gerçekliğin her şeye rağmen görece bir ağırlığı bulunuyor.
Berlusconi/Irak savaşının yalanları, biryerde gerçeklerin terazisine vuruluyor. Örneğin Blair, İngiltere’de sırf bu yüzden başbakanlığı bırakmak zorunda kalıyor.
Bugün ufuktan yitip giden şey bu: o gerçeğin terazisi.
Gerek bu yıl İngiltere’deki “Brexit” referandumu, gerekse Trump’ın Başkanlık seçimi; “Facebook”ta tek hamleyle en akıl almayacak yalanların tek “gerçekmiş gibi takdim edildiği” bir ortamda cereyan etti.
Zeynep Tüfekçi’nin NYT’de önceki gün bu konuda ilginç bir değerlendirmesi vardı.
Facebook” ta “Papa’nın Donald Trump’a destek verdiğine” ilişkin bir yazı “1 milyon kez” paylaşılmış. Facebook’ta gene ilgi gören bir “Denver Guardian” yazısı da Clinton’ı -misal- bir FBI ajanının şaibeli ölümüyle birleştirmiş.
Sorun şuradaki” diyor Tüfekçi: “Bu yazıların hepsi tamamen asılsızdı. ‘Denver Guardian’ diye bir gazete hiç olmadı, Papa seçimde kimseye destek açıklaması yapmadı!
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Clinton’ın WikiLeaks’e sızan mail’lerinde “ISİS’in kurucusu olduğuna dair itirafı” olduğuna dair değerlendirmelerden tutun, “ISİS’e silah sattığına” dair yazışmaları bulunduğuna dek her türlü “asılsız haber” 8 Kasım seçiminde sosyal medyada “TT” olmuş.
Sosyal bilimciler şimdi bu “post gerçek”(!) haberlerin “8 Kasım” etkisini araştırıyor. Atıalan Üsküdar’ı geçtikten sonra ne fayda!.. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları