Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Katalonya meydan okuyor

30 Eylül 2017 Cumartesi

Milim geri adım atmayacaksınız!” Madrid’de tutucu Mariano Rajoy hükümetinin güvenlik güçlerine verdiği emir bu.
İspanya merkezi hükümeti, yarın yapılması söz konusu olan “ayrılıkçılık referandumunu” engellemek üzere Barselona’ya 10 bin polis gücü sevk etti.
İspanyol güvenlik birimleri, normalde Madrid’den bağımsız hareket eden ve “Mossos” tabir edilen yerel güvenlik güçlerini denetlemekle yükümlü.
Mossos” ile İspanyol polisinin bu fiiliyatta, el ele Katalonya’da sandıkların kurulmasını engellemesi demek oluyor.
Katalanlar bunu, “özerkliklerinin askıya alınması” olarak görüyor.
Madrid de “bölünmez bütünlük” öngören ulusal anayasaya karşı referanduma kalkışılmasını bir “başkaldırı” şeklinde değerlendiriyor.
Özetle düzenin temelindeki “anayasal uzlaşma zemini” çökmüş durumda.
Şimdi, “Katalonya’nın bağımsız cumhuriyet olmasını ister misiniz” sorusunun sorulacağı oylamada; Katalan güvenliklerin bir de Madrid güçlerinin emirlerine itaat etmemesi halinde neler olabileceği konuşuluyor.
İspanyol güvenliği-yerel güvenlik arasında bir açık çatışmaya kadar gidebilecek bir karşıtlaşma, yarın yaşanabilecek en kötü kâbus senaryosu.

Avrupa kaygılı
Madrid-Barselona arasında ay başından itibaren tırmanan bilek güreşinin her aşaması ayrı bir kâbus oldu.
Referanduma giden süreçte, İspanyol polisi Katalan hükümeti binalarını bastı, yerel liderlerin evlerine baskın düzenledi, kimini tutukladı; oy sandıklarına, pusulalara el koydu.
Yarın, işte bu “zor” yöntemlerinin, 1 Ekim’i engellemekte ne denli etkin olduğunu göreceğiz. Avrupa’dan hiç ses çıkmıyor. Eski Kıta’da benzeri gelişmeleri tetikleyebilecek süreci Avrupa başkentleri büyük bir kaygı ve sessizlik içinde izliyor.
İnternette, Rajoy’a meydan okuyan Katalanların yeni oy pusulalarını Avrupa dışındaki ülkelerde (özellikle İsrail’de!) bastırdıklarına dair haberlere rastlanıyor.
Ayrılıkçılar yollarda bu süre içinde referandum yanlısı gösterilere devam ediyor; itfaiyeciler dahi yollara çıkıyor, meydanlara dökülen 16 bin öğrenci, halkın oy kullanabilmesi için okullarda nöbet tutacaklarını açıklıyorlar. Yerel hükümet başkanı Carles Puigdemont da, “Biz bu oylamayı ya yapacağız, ya yapacağız!” diye diretiyor.
Gelişmiş Batı demokrasilerinde bu denli keskin bir karşıtlaşma hiç görülmüş bir şey değil. 1936-39 arasında Avrupa’nın en kanlı iç savaşına tanık olan ülkede, iç savaşın en dramatik evrelerinin ulusalcı Franco güçleriyle Katalan Cumhuriyetçileri arasında geçtiğini hatırlayanlar, yarın olabileceklerden çok büyük kaygı duyuyor.

Toplumsal yara
Merkezi hükümet ve yerel hükümet kurumları arasındaki bu hesaplaşma, toplumsal karşılığını yurttaşlar arası ilişkilerde de buluyor. Katalan aileler “ayrılıkçılar” ve “ayrılıkçılık karşıtları” arasında ikiye bölünmüş durumda. Katalan milliyetçiliğine karşı İspanyol milliyetçiliği şahlanırken, Katalan- İspanya halkları arasındaki nefret büyüyor.
Madridli bir arkadaşım, bana sokağının resmini yollamış.
Sokak baştan sona İspanyol bayraklarıyla dolu.
Katalonya’da sokaklara taşan Katalan bayraklarına karşı, İspanyollar da evlerindeki bayrakları çıkarıp anlaşılan balkonlarına asıyorlar.
Bu sürtüşmelere ek olarak ülke bir ekonomik fatura ödeyecek. Belirsizlikten korkan dış yatırımcılar örneğin tedirgin. Sadece Barselona’nın yılda 18 milyon turiste ev sahipliği yaptığı ülkede turizm kuşkusuz etkilenecek.
Bu ve benzeri faktörler, yüzde 3 olması beklenen büyüme oranını eli mahkûm düşürecek.
İspanya yeni bir evreye giriyor.
Bu yeni evrenin, barışçı diyalog yollarıyla mı biçimleneceğini, yoksa şiddet spiraliyle mi şartlanacağını yarından sonra göreceğiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları