Koskoca maç ileride sadece o penaltı pozisyonuyla hatırlanacak. Dany amatörce bir hamleyle hiç gereği yokken öyle bir penaltı yaptırdı ki, akıl alacak gibi değil. Galatasaray çabuk bir oyuncu olan Dany’yi, zaten savunmada yaptığı bu hatalardan ötürü gözden çıkarmıştı. Ve Beşiktaş, Galatasaray’a, Galatasaray’dan kiraladığı bu oyuncunun hatasıyla yenildi.
Aslında Beşiktaş bu maçta daha iyi gözüktü. Pres yaptı, topa daha çok sahip oldu, pozisyon üretti. Almeida ayağına geçen fırsatları değerlendirebilse veya Muslera’yı geçebilse sonuç bu olmazdı. Beşiktaş’ta Atiba tek kelimeyle mükemmel oynadı. Gökhan Töre de hareketliydi. Ama ne Olcay Şahan ne de Oğuzhan bu futbolculara ayak uydurabildi.
Galatasaray’da ise Melo dört dörtlüktü. Bu futbolcunun Brezilya’nın Dünya Kupası kadrosuna çağırılmayışı hakikaten büyük haksızlık. Muslera da zaman zaman Beşiktaş ataklarına karşı tek başına direndi. Yeni transferler Telles ve Veysel’in takıma her geçen gün çok daha fazla ısındıklarını görüyoruz. Ne ilginçtir ki, maçın tek golünün sahibi Selçuk sahanın en kötülerindendi
Mancini’nin Galatasaray’ı ikinci yarıda tipik bir İtalyan takımı gibiydi. Savunmayı kalabalık tuttu, sonucu korumayı ön plana aldı. Belki de Chelsea maçını düşünerek işi biraz rölantiye aldılar. Ama şu bir gerçek ki, kötü de oynasa, penaltıyla da olsa, Galatasaray hem Beşiktaş gibi ezeli ve güçlü bir rakibini yendi, hem de zirvede Fenerbahçe’nin peşini bırakmadı. Dünün özeti buydu.