Bedelini ödemeliler

Bedelini ödemeliler

22.06.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Lafı dolandırmaya hiç gerek yok: Büyük bir kısmımızın “hayati” derecede önemli gördüğü “laik Cumhuriyet”in halen sorumluluk mevkisinde olan iki azılı düşmanı var. (Daha da var ama bugün dursun.) 

Biri Atatürk’ün tüm İslam âlemine örnek olsun diye kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başında bulunan Ali Erbaş.

Diğeri ise yasaların emrettiği hedefleri ayaklar altına alan ve milyonlarca çocuğumuzu “molla” kültürü ile yetiştirmeye kendini adamış görünen (Milli?) Eğitim Bakanı Yusuf Tekin.

Üstelik ikisi de profesör.

Bugün niye bu bahsi açtım?

Birkaç gün önce gazetelerimizde bir haber çıktı.

ABD’de yaşayan deneyimli, Türk gazeteci Yılmaz Polat, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ABD’de satın aldığı bir arazide, 11 adet yüzme havuzlu villa, 1 Türk hamamı ve 1 de otel yaptırdığını yazdı. Polat’a göre tesisin değeri 100 milyon doları buluyormuş. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı çevrede bulunan iki bağımsız evi de satın almış.

Ali Erbaş’ın lüks ve şatafat merakını artık bilmeyen kalmadı: Bu (kendi deyimleriyle) “külliye”den önce de “sözde tasarruf” dönemine giren ülkemizde, 6.5 milyon TL’lik Audi 6 model makam arabasını beğenmeyerek değeri 15 milyon TL olan Audi 8 model yeni bir makam aracı aldırdığı ortaya çıkmıştı. Daha çok var ama yazmıyorum. 

Yukarıda söze “laik Cumhuriyetin düşmanı” diye başladıktan sonra Erbaş’ın israf örneklerinden söz etmemi yadırgamış olabilirsiniz.

O nedenle onunla Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in o yönde yaptıklarından söz edeceğim:

Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı faaliyetlerinden dolayı “görevini kötüye kullanmak” suçuyla yargılanması gereken noktaya geldi. Çünkü çocuklarını -yasadaki hükmü aynen aktarıyorum- “Milli eğitimin temel amacı Türk milletinin bütün fertlerini Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulunan Atatürk milliyetçiliğine bağlı (...) insan haklarına ve (...) demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen(...) yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir” derken o liselerimizi imam hatip lisesine (imkân bulursa medreseye), ortaokulları ise Osmanlı döneminin “rüştiye”lerine çevirmeye çalışıyor. Oysa bu tür okullar, Türkiye’de tek kelimeyle “yasak”tır.

Bu bakan, temel kanundaki açık hükümle, okullarda “Kız-erkek karma eğitim esastır” denmesine rağmen bir fırsatını bulup buna da karşı olduğunu söylemişti.

Diyanet İşleri başkanının da yasal görevi “İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek”ten ibaret iken ÇEDES gibi projelerle örgün eğitim kurumlarına burnunu sokmuş ve orada fiilen öğretmenlik hizmetlerini üstlenmiş durumdadır. Bu ise eğitimin “laik”lik ilkesine bağlı olarak sürdürülmesini emreden yasalara aykırıdır. O nedenle yapılan iş “görevi kötüye kullanmak”tır.

Türkiye’de zerre kadar “hukuk” kaldıysa bu iki sorumlu da bedelini ödemelidir.

Yazarın Son Yazıları

Kadın cinayetleri...

Nedir bu kadınlarımızın 21’inci asırda değil de çağımızdan 21 bin yıl öncenin mağara adamları kafasıyla yaşayan erkeklerden çektiği?

Devamını Oku
29.11.2025
Eğitimdeki felaket...

Yusuf Tekin, biliyorsunuz Türkiye’yi çağdaş uygarlığın önüne geçirmeyi ta 3 Mart 1924’te...

Devamını Oku
22.11.2025
Bu gidişle...

İyimserlerimiz ne kadar olumlu değerlendirmeler yaparlarsa yapsınlar, gerçek artık görmek istemeyenlerin de gözüne batıyor:

Devamını Oku
15.11.2025
Yargımız...

Baştan söyleyeyim: Bugün yaşadıklarımız hiç kimseyi mazur göstermez.

Devamını Oku
08.11.2025
İkiyüzlü müyüz, yüzsüz mü?

Tamam, hepimiz biliyoruz ki bireyler daha tez canlıdır.

Devamını Oku
01.11.2025
Anlayana...

Çok değil, geride kalan pazartesi günü ülkemizde güvenilir bir adalet sistemine kavuşmayı isteyenlerin özlediği bir toplantı Diyarbakır’da yapıldı.

Devamını Oku
25.10.2025
Reformdan korkmak

Öteden beri bir adalet bakanı “yargıda reform” amaçlı bir çalışma başlattıklarını müjdelese (!) benim içimde birtakım endişeler kıpırdamaya başlar.

Devamını Oku
18.10.2025
CHP’nin siyasi adresi...

Henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Ama bir açıklama da çıkmadı.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir o kalmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD gezisi bu defa geçmişte yaptığı gezilere kıyasen çok daha büyük gürültüye yol açtı.

Devamını Oku
04.10.2025
Küstahlık...

Mesleki bir alışkanlık mıdır, yanlış bir göreneğin bir türlü terk edilememesi midir, bilmiyorum.

Devamını Oku
27.09.2025
Nihayet gitti...

O koltukta sekiz yıl oturdu ve gitti.

Devamını Oku
20.09.2025
Karışık kafalar

Çoğumuz gibi önceki gün benim de kafam karıştı.

Devamını Oku
13.09.2025
Bir CHP hikâyesi

Büyük Atatürk’e ve CHP’ye gönül vermiş hiç kimse önümüzdeki gibi bir karanlığı yaşayacağımızı düşünmemiştir.

Devamını Oku
06.09.2025
Cumhuriyetin iki düşmanı...

Bakanlığının yanılmıyorsam ilk ayı idi.

Devamını Oku
30.08.2025
Turp savaşı

Son mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan “turp savaşı”, en azından benim anımsayabildiğim 80 yıllık siyasi geçmişimiz boyunca hiç görmediğim boyutlara ulaştı.

Devamını Oku
16.08.2025
Yoğun bakımdayız...

Bir an, hafızanızdaki makarayı geri sarın.

Devamını Oku
09.08.2025
Diplomasi bu mu?

Kendisini güçlü hisseden devletlerin sesi hemen her zaman üst perdeden çıkar.

Devamını Oku
02.08.2025
Bir dosta vefa borcu...

Duygular bayatlamaz. Vefa duygusu da öyledir: Altan’ı kaybedeli bugün bir hafta doluyor.

Devamını Oku
26.07.2025
Neyimiz doğru ki!?

Adalet ve Kalkınma Partisi, kan kardeşinden daha yakın müttefiki olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle, uzun süredir TBMM’den geçirmek için verdiği öneriyi kabul edip yasalaştırdı.

Devamını Oku
19.07.2025
Ormanlar yanarken

Daha temmuzun ortasına bile ulaşamadık. Ama günlerdir kamuoyunu İzmir, Muğla, Antalya, Hatay, Aydın, Manisa, Sakarya’da çıkan orman yangınları işgal ediyor.

Devamını Oku
12.07.2025
Hem bağımlı hem taraflı...

Ebubekir Şahin Bey’in başında bulunduğu “RTÜK mezbahası” önceki gün yine giyotinini eline aldı ve kurbanlık koyun diye baktığı üç televizyon kanalına “Bu son! Bir kere daha canımızı sıkarsanız bu giyotin kellenize inecek” uyarısını yaptı.

Devamını Oku
28.06.2025
Biz kobay değiliz!

Gerçi hiçbir günün sabahı o günün akşamına uymayan bir dünyada yaşıyoruz.

Devamını Oku
21.06.2025
Gözümüz aydın (!)

Artık sadece iç politikalarda değil, dış politikada da -biz değil, gelişmiş dünya- şeffaflık aşamasına gelmiş görünüyor.

Devamını Oku
14.06.2025
Bunlar yalan mı?

Bir kısmını sevdiğim, takdir ettiğim, bazılarından hazzetmediğim 19 aydın birkaç gün önce ortak imzalarıyla kamuoyuna bir bildirge yayımladılar.

Devamını Oku
07.06.2025
Keşke sırf alay etseler...

Bağımsız bir anlayışla yayın yapan televizyon kanalları (onlar da üçü geçmiyor), akla mantığa yatmayan bir durumla karşılaşınca, siyasi iktidarı göstererek “Aklımızla alay ediyorlar” diyorlar ya..

Devamını Oku
31.05.2025
Anayasa demişken

Macaristan dönüşü Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere, müjde mi vermek istedi, yoksa onların hep birlikte ayağa kalkıp “Hayır sayın cumhurbaşkanım! Bizi bırakıp da gidemezsiniz!” diye feryat etmelerine mi tanık olmak istedi, bilemiyoruz.

Devamını Oku
23.05.2025
PKK’nin palavraları

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz farkında mısınız?

Devamını Oku
17.05.2025
Özgürlük engellenemez

Özgürlük engellenemez

Devamını Oku
10.05.2025
Nereden nereye?

Nereden nereye?

Devamını Oku
03.05.2025
İdrak olmayınca...

İdrak olmayınca...

Devamını Oku
26.04.2025
Böyle başa böyle tıraş

Böyle başa böyle tıraş

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki yanılmışım

İyi ki yanılmışım

Devamını Oku
12.04.2025
RTÜK’ün mubassırlığı

RTÜK’ün mubassırlığı

Devamını Oku
05.04.2025
Nasıl biter?

Nasıl biter?

Devamını Oku
29.03.2025
Bir dost uyarısı...

Bir dost uyarısı...

Devamını Oku
22.03.2025
Kafam karışık

Kafam karışık

Devamını Oku
15.03.2025
Neden o kadar çok?

Neden o kadar çok?

Devamını Oku
08.03.2025
Açıklama geldi

Açıklama geldi

Devamını Oku
01.03.2025
Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Bir ‘yeni Türkiye’ hikâyesi...

Devamını Oku
22.02.2025
Y. Tunç nerede yaşıyor?

Y. Tunç nerede yaşıyor?

Devamını Oku
15.02.2025