Basın ve siyaset dünyasının önemli bir mensubunu, sevgili Altan Öymen’i yitirdik. Öymen’le birlikte yaşayan bir tarihi de yitirmiş olduğumuzu eklemeliyim. Acımız büyüktür.
Öymen, genç yaşlarından itibaren basın ve siyaset dünyamızla iç içe yaşamış, çalışmalarını her iki alandan da kopmadan kesintisiz bir biçimde sürdürmeyi başarabilmiş ender kişilerden biridir.
Altan abi, üniversiteli arkadaşları ile birlikte, 1950 seçimlerinde iktidarı yitiren CHP’ye sahip çıkmak amacıyla partiye üye olmuş, böylece bundan 75 yıl önce siyaset yaşamına adımını atmıştır. Genç yaşlarından itibaren gazetecilik yapan Öymen’in, kariyerine 1950 yılında Ulus gazetesinde parlamento muhabiri olarak başlamış olduğunu da anımsatmalıyım.
SİYASETE ADIM ATIŞI
Altan Öymen aktif siyasete 1961 yılında Kurucu Meclis üyeliğiyle başladı. Öymen, 1977 seçimlerinde CHP Ankara milletvekili seçilerek parlamentoya girmiş ve sırasıyla milletvekili, CHP grup başkanvekili ve CHP genel sekreter yardımcısı olarak önemli görevler üstlenmiştir. Ayrıca 2. Ecevit hükümetinde turizm ve tanıtma bakanı olarak görev aldığını anımsatmamız gerekiyor.
Benim ve Altan abinin de içinde bulunduğumuz siyasi kadro 12 Eylül 1980 darbesiyle tasfiye edilerek aktif siyaset alanının dışına itilmişti. Bizlere siyasetin yasaklandığı bu dönemde -ikimizin de içinde bulunduğu- CHP Genel Yönetim Kurulu çalışmalarına devam etmiştir. Çalışmalarımızda ana hedef, CHP tabanının dağılmamasını ve yeni partiler kurulduğunda CHP’lilerin bölünmeden tek bir parti çatısı altında toplanmasını sağlamaktı. Ecevit CHP’den ayrıldığı için çalışmalar genel sekreter Mustafa Üstündağ’ın yönetiminde sürdürülüyordu. Bu dönemdeki çalışmalar hedefine ulaşmış, CHP tabanının büyük bölümünün SODEP (Sosyal Demokrasi Partisi) çatısı altında bir araya gelmesi sağlanmıştır.
1980 sonrasında siyasal yaşamın başladığı yıllar, bizim de siyasal yaşamımızın başladığı dönemdir. Siyasal yasaklı dönemimiz aynı zamanda kader arkadaşlığı dönemimiz olmuştur. Olanaklar ölçüsünde siyasal yaşamdan kopmamaya çalıştığımız bir dönemdir bu.

DAİMA YAPICIYDI
CHP Genel Yönetim Kurulu’nu bekleyen görevler bitmemiştir. 1991 milletvekili seçimlerinde sosyal demokratların uğradığı hayal kırıklığı sonucunda CHP’nin yeniden açılması gündeme gelmiş ve bu konudaki çalışmaların, 1979 kurultayında seçilen (son) CHP Genel Yönetim Kurulu tarafından yürütülmesinde uzlaşma sağlanmıştır. Genel sekreter yardımcıları olarak Altan Bey ve ben de bu kurulun üyeleri idik. Genel sekreter Üstündağ’ı bir trafik kazasında yitirdiğimiz için çalışmalar, en kıdemli genel sekreter yardımcısı olarak benim başkanlığımda yürütülmekteydi. Kurul, 6 ay süren görevini başarıyla sonuçlandırarak 11 yıl kapalı kaldıktan sonra CHP’nin 9 Eylül 1992 tarihinde yeniden siyasal yaşama dönüşünü sağlamayı başarmıştır. Bu konudaki çalışmalara Altan abinin verdiği yapıcı katkıları, özellikle basınla ilişkilerin başarılı bir biçimde yürütülmesindeki rolünü unutamayız.
HER KADEMEDE GÖREV ALDI
Deniz Baykal’ın ardından CHP genel başkanı seçilen Altan Öymen, böylece partinin hemen bütün kademelerinde görev yapan bir partili sıfatını da taşımaktadır.
Hizmet dosyası bu kadar kabarık olan Altan Öymen zor zamanların insanıdır. Siyasal inançları gereği yaşamının büyük bölümünü muhalefet saflarında geçirmiş olan Öymen, yaşadığı çeşitli zorluklara rağmen, hiçbir zaman ilkelerinden ödün vermemiştir. Onu “Altan abi” yapan, başarılarının yanında kuşkusuz bu doğrultu, tutarlılığı olmuştur.
Herkese nasip olmayan zenginlikteki bir hizmet arşivine sahip olan Altan abi de son günlerine kadar toplumsal hizmetlerini sunmaya devam etmiştir. O, her kulun erişemeyeceği hizmet zenginliğine sahip birisi olarak toplumsal belleğimizdeki yerini koruyacaktır. Yakınlarının, sevenlerinin, ulusumuzun başı sağ olsun.
EROL TUNCER
ESKİ CHP GENEL SEKRETER YARDIMCISI