Bengalli ozandan ‘Kemal Paşamız’ şiir kitabı - Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bengalli ozandan ‘Kemal Paşamız’ şiir kitabı - Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV

15.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Asya, Afrika ve Latin Amerika Batılılarca bölünmüş, tüm kaynaklarıyla sömürülmekteyken Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın doğa armağanı dehası, kendi geliştirdiği eşsiz yetenekleri, Trablus-Gelibolu-Doğu Anadolu deneyimleri ve ulusuna köklü inancıyla Sakarya’da 100 yıl önce henüz başka kimseye nasip olmamış bir zafer kazandı. Türklerin bu zaferiyle bize umutla bakaduran halkların damarlarına da öz su yürüdü. Oysa televizyon, evlerde telefon ve bu türlü haberleri yayacak kuruluşlar yoktu. Ne var ki bizden iyi haber bekleyenler dünyanın yarısını aşıyordu. “Mustafa Kemal” adı beş anakaranın üçünde hemen öne çıktı. Geri kalan ikisinde de. 

KİTAP UZUNLUĞUNDA

Öte yandan, Sakarya’nın ardından “Mustafa Kemal” adı bize özenen ulusların yeni doğan çocuklarının binlercesine kondu; kimilerine “Paşa”sıyla birlikte. Hindistan’da (“Paşa”sı da eksik olmayan) bir bakanla konuşmuştum; İngiltere’de (“Paşalı”) göçmen bir iktisat profesörü biliyorum. Nehru 1938’de Londra’dan dönerken Ankara’da onunla konuşmayı tasarlamıştı. Afgan Kralı 1928’de ve İran Şahı 1936’da onu görüp esin almaya ülkemize geldiler. Avustralya’da bile şimdi heykeli var. Önündeki denizin adı artık “Atatürk Girişi”; 1915’te Gelibolu’ya çıkarma yapmak için gidenler oradan hareket etmişlerdi. Churchill’in altı ciltlik 1939-45 Dünya Savaşı anılarında bu muharebeler dışında yalnız 

Mustafa Kemal’e gönderme vardır... 

Örnekleri keselim. Bu yazıda Asya’nın uzak ucunda Sakarya’yı izlemiş bir ozanın sayfalar dolusu şiirine gelmek istiyorum. Asya’nın önde gelen yazarlarından ve 1971’den bu yana bağımsız Bangladeş’in ulusal ozanı Nazrul İslam’ın Sakarya zaferimiz üstüne yerli Bangla dilinde ve neredeyse kitap uzunluğunda 1921’de Kalküta’da basılmış şiiri var. 15 günde yazıp bitirmişti. 29 gün ve gece süren Sakarya hesaplaşması yalnız Türkiye değil, üç anakara için de bir mucizeydi. 1921’de koca Hindistan Britanya tacının en değerli pırlantasıydı. Binlerce adadan oluşan Filipinler’in adı bile İspanya kralından alınmıştı. Afrika Mısır ve Sudan’dan en güney ucunda ırkçı “Afrikaner” ülkesine değin beyaz egemenliğindeydi. Belçika kralının kendi adına yazdırdığı Kongo, Avrupa’daki ülkesinin 27 kat büyüklüğündeydi. Fransa’nın kolları kuzeyde üç batı Arap ülkesinden başlayarak doğuda Madagaskar’a değin uzanıyordu. ABD Latin Amerika’ya hiçbir ülkeyi sokmuyordu. Yeni Dünya’da yerli 286 ulus artık tükenmişti... Afrika’da yalnız Etiyopya bağımsızlığını (bir süre) koruyabilmişti. Asya’da Filipinler’i ABD ele geçirmişti. Koca Çin sömürgeleşiyordu. 

1953’TE ORTAYA ÇIKTI

Sakarya olayı bu karmaşada bir sevinç çığlığıydı. Etkilenen yazar 21 yaşında genç bir ozandı. Bangla dilinde sivrilmiş daha yaşlı bir ozan daha vardı: 1913 gibi erken bir tarihte Nobel Edebiyat Ödülü’nü de kazanmış olan R. Tagore. Mustafa Kemal’e hayranlığını uyaklı mısralara döken ozansa adının sonundaki sözcük gibi (günümüzü anımsatacak çerçevede) “İslamcı” değildi. Kendi kişiliğine toz kondurmadığı da bilinmelidir. Köylü, yoksul, kimsesizlerle emekçilerden yana kuruluşlara destek veren biriydi. 

Ankara çevresi 1921’de Bengalli ozanın bu uzun şiirini ne gördü ne duydu. Bu konuda Türkiye’de ilk yayını 1953’te yapan kişi ben oldum. Yirmili yaşlardaydım, Asya yazınına da ilgi duyuyordum. Nazrul İslam’a ilişkin bilgileri de birtakım Asya dergilerinde gördüm. Kemal Paşa şiirinden İngilizce kısa çeviriler de o sırada elime geçti. Bulduklarıma dayanarak bir dergiye bu konuda üç sayfalık bir yazı yazdım. Bu yazım özellikle İstanbul basınında ilgi uyandırdı. 

ADI YAŞATILMALI

Bengalli ozan, Başkomutan Mustafa Kemal’in Sakarya zaferinden sonra kendi karar yerine dönüşüyle başlıyor. Yanında da çavuş rütbesinde biri var. Bengalli ozan bir ara çavuş rütbesinde kısa bir askerlik yapmıştı. Şiirindeki çavuş da büyük olasılıkla kendidir. Başkomutanı dinler, savaşı anlatır, Türk askerini över. 

Ankara’da SBF’de eski öğrencim Özcan Davaz bir ara Bangladeş’e büyükelçimiz oldu. Evime gelip bu ülke üstüne benden bilgi istedi. Kendi yazdıklarımın tümünden birer kopya verdim, Nazrul İslam’ın “Kemal Paşamız” şiiri üstüne yazımı da ekledim. Kendim başkent Dakka’ya gittiğimde Nazrul İslam’ın kızıyla da görüştüm. Son sözüm: Bengalli ozanın adını bir sokağımıza, bir üniversite salonuna ya da uygun bir yere mutlaka vermeliyiz. Bangladeş’in başkentinde en yüksek binanın adı şudur: Atatürk Kulesi. Aynı konuyu 1972’de Aşkabat’ta UNESCO destekli toplantıda Rusça bir tebliğimle de anlattığımda Rus, Doğu Avrupalı, Çinli, Koreli ve Moğollar da öğrenmişlerdi. İlk sıra Türkiye’nindir. 

PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025