Çocuklarda mahremiyet eğitimi - Ece Başak Karakaş
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Çocuklarda mahremiyet eğitimi - Ece Başak Karakaş

23.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Neredeyse her gün maruz kaldığımız taciz, tecavüz, istismar haberleri hepimizi endişelendirdiği gibi ebeveynler için çocuklarının güvenliğine dair ayrıca bir kaygı yaratmaktadır. Mahremiyet eğitimi artık ilköğretim müfredatında yer alıyor ancak ebeveynlerin bu konuyu çocuklarıyla konuşması, çocukların konuyu daha iyi anlaması ve maruz kaldıkları bir durumda anne babalarıyla paylaşabiliyor olmaları için elzemdir.

Mahremiyet eğitimi tek seferde uygulanacak bir eğitim değildir, yaşamın içindedir ve çocukların sınırlarına saygı duymakla başlar.

Çocuğa sağlıklı bir mahremiyet duygusu kazandırmak ve ileri yaşlarda bu konuyu içselleştirmesini kolaylaştırmak için 3 yaş civarı tuvalet eğitimiyle birlikte mahremiyet eğitimi de başlanabilir. Çocuklar tuvalet eğitimi sırasında vücutlarını tanıma ve hangi bölgelerin özel olduğunu anlama olanağı bulurlar. Aynı zamanda tuvalet yapmanın başkalarından gizli kalması gereken bir davranış olduğunu anlarlar, mahremiyet eğitimi de başkalarının özel alanlarına saygı duymayı ve kişisel sınırları korumayı öğretir.

Tuvalet eğitiminde her çocuğun biricikliği doğrultusunda çocuğun hazır oluşunu göz önünde bulundurmak önemlidir. Çocuğa bezi bırakmak isteyip istemediğinin sorulması, hazır olduğu zamanın beklenilmesi çocuğun otonomi duygusunu geliştirir. Tuvalet eğitimini başlatırken ısrarcı bir tutum yerine çocuğun istekli olmasını bekleyen ebeveyn, çocuğunun kendi bedeniyle ilgili karar almasını desteklemiş ve onun sınırlarını korumuş olur.

İLK EĞİTİM AİLEDE

Çocuklar kendi beden sınırlarını korumaya hakları olup olmadığını büyüdükleri evde öğrenirler. Örneğin; eve gelen misafirleri öpmesi için ısrarcı olunan bir çocuk, o istemese de başkalarının kendisini öpebileceği düşüncesini normalleştirebilir. Mahremiyet eğitiminin okul müfredatına girmesi bu nedenle çocukları bilinçlendirmek için yeterli değildir, ailelerin de bu bilinci yaşamın içinde sürdürmesi ve çocuğa rehberlik etmesi gerekir.

Çocuğa iç çamaşırı giydiğinde kapanan yerlerinin özel bölge olduğu ve bu bölgelere çocuğun bakımını üstlenen kişiler dışında kimsenin izinsiz bakamayacağı ve dokunamayacağı mutlaka öğretilmelidir. “İyi dokunuş”, “kötü dokunuş” kavramlarını kullanmak çocuklar için konuyu daha anlaşılır yapacaktır. Konuşmanın amacına ulaşması için her şeyden önce çocuğa şefkatle yaklaşmak, anlatacağı bir şey olursa onu yargılamamak ve korkutmamak ilk koşul olmalıdır.

Çocuğa, “Bazı dokunuşlar iyi, bazıları kötüdür. Annenin çocuğunu yanağından ne öpmesi iyi dokunmadır; sevdiklerimizle sarılmak onları öpmek iyi dokunmadır. Bazen doktorların anne babanın yanında vücuduna dokunması gerekebilir bu da iyi dokunmadır. Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunuşlar ise genellikle kötü dokunuşlardır. Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunuluyorsa bu kötü dokunmadır. Biri sana dokunuyor ve bunun sır olduğunu söylüyorsa bu kötü dokunmadır, hemen anne babana anlatmalısın” biçimde bir konuyu anlaşılır biçimde aktarmak uygun olacaktır.

DİJİTAL MAHREMİYET

Çocuklar ekran önünde zaman geçiren dijital ortamdan gelebilecek tehlikeler ebeveynler için bir diğer endişe kaynağını oluşturmakta. Gelişen dünyada çocukları dijital ortamdan tamamen uzak tutmak gibi çok katı tutumlar artık dogmatik kabul ediliyor.

Dijital mahremiyet, çevrimiçi ortamda bireyin kişisel bilgilerini ve etkinliklerini nasıl koruyacağını bilmesini ifade ediyor. Çocuklarda dijital mahremiyet farkındalığının oluşması ebeveynlerinin rehberliği ve denetimiyle olanaklı duruma geliyor. Ancak bu konudaki farklı görüşler ebeveynlerin kafa karışıklığı yaşamasına neden olabiliyor. Fransız psikiyatr Serge Tisaeron tarafından geliştirilen “3-6- 9-12+ yaş kuralı” çocukların ekran kullanımını bilinçli sınırlandırmak konusunda ebeveynlere rehberlik ederek kafa karışıklıklarını gideriyor.

Kuralı kısaca özetleyecek olursak;

  • Çocuğu 3 yaşına kadar ekranla karşılaştırmamak,
  • 6 yaşından önce çocuğun kendisine ait bir oyun konsolunun olmaması,
  • Ekran kullanımını süreyle sınırlamak,
  • İçerikleri kontrol etmek,
  • 9 yaşta kullanım süresini netleştirmek,
  • Çocuğun interneti odasında yalnız kullanmaması,
  • Çocuğun internetteki içeriklerin tamamen doğru olmayacağı yönünde bilgilendirilmesi,
  • Çocuğun 12 yaşından önce sosyal medya kullanmaması şeklindedir.

Elbette tüm bu eğitimlerin temelinde çocuğun ebeveynleriyle kurduğu güven bağı esastır. Çocuklar, güvendikleri bir ortamda mahremiyetin değerini öğrenir ve karşılaştıkları olumsuz durumlar hakkında konuşabilirler. Ebeveynlerin sürekli ve sabırlı olarak bu eğitimi sunması çocukların hem gerçek yaşamda hem de dijital dünyada kendilerini koruyabilen bireyler olmalarına katkı sağlayacaktır.

ECE BAŞAK

PSİKOLOG

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyetin kurucu felsefesine dönüş - Basri Gürsoy

Türkiye bugün yalnızca bir iktidar değişimi tartışması yaşamamaktadır.

Devamını Oku
31.12.2025
Umut korkuyu yensin - Abdullah Yüksel

2025’in omuzlarımızda bıraktığı ağırlıkla giriyoruz yeni yıla.

Devamını Oku
31.12.2025
İyilik biriktirenlerin yolu - Serpil Güleçyüz

Yeni bir yıla, bin bir umutla merhaba derken tartışmaların dayatmaların gölgesinde, bizi biz yapan değerlerimizden ne kadar uzaklaştığımızı fark ediyoruz.

Devamını Oku
31.12.2025
Askeri hastanelerin yeniden açılması - Dr. Süleyman Kalman

Sıkça gündeme gelen askeri hastanelerin yeniden açılması yönündeki tartışmalar, yalnızca yönetsel bir düzenleme sorunu değil, görünüşte ani ama belki de “bile bile” yapılmış bir yanlıştan dönmenin ve silinmeye yeltenilmiş Cumhuriyetin sağlık belleği ile kurulan ilişkinin de bir göstergesidir.

Devamını Oku
30.12.2025
Barış üzerine bir deneme - Av. Ekrem Demiröz

Savaş kabadır, çirkindir ve acımasızdır.

Devamını Oku
30.12.2025
Yeni bir toplumsal yalnızlık - Dr. Alper Demir

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasal gerilimler, derinleşen kutuplaşma ve kamusal alanın giderek daralması, artık yalnızca güncel siyasetin değil, toplumsal yapının kendisinin sorgulanmasını zorunlu kılıyor.

Devamını Oku
29.12.2025
Yıl biterken... - Erol Ertuğrul

23 yıldır Türkiye hak etmediği acıları yaşıyor.

Devamını Oku
28.12.2025
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi: Kızılca Gün - Hüner Tuncer

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı topraklarını Avrupa devletleri arasında paylaştıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında, Mustafa Kemal’in öncelikli düşüncesi, “ulusal birlik” düşüncesiydi.

Devamını Oku
27.12.2025
Su kıtlığına doğru... - İsmail Özcan

Herkesin bildiği üzere yaşadığımız dünyanın insanlar ve tüm canlılar için olmazsa olmaz iki büyük nimetinden biri hava, diğeri sudur.

Devamını Oku
27.12.2025
Devlet geleneği, demokrasi ve vicdan - Halil Sarıgöz

Dün İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 52’nci yılında andık..

Devamını Oku
26.12.2025
‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025