Son zamanlarda kamuoyunun en fazla tartıştığı konu, muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağıdır. Cumhurbaşkanı adayının bir an önce açıklanmasına yönelik beklentiler artmakla birlikte, aday belirlemeden önce, tek adam rejimi başta olmak üzere ülkemizin temel sorunları, seçim sürecinin doğru yönetilmesi, seçim güvenliği, seçimi kazandıktan sonra ülkemizin nasıl yönetileceği, acil sorunların nasıl çözüleceği, yeni anayasanın nasıl olacağı gibi temel konuları tartışmaya açmak daha yararlıdır. Ancak cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği konusunda fikir açıklamak da bu sürecin bir parçasıdır. 

UZLAŞTIRICI LİDER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, süreç içerisinde adaylığına yönelik toplumsal rızayı üretti. Toplumun geniş ve farklı kesimlerine el uzattı. Toplumsal uzlaşıyı güçlendirdi. Umutları yeşertti. Kimlikleri aşan yeni bir “biz” duygusunu ve pratiğini yaratan lider profili çizdi. Bir yandan Millet İttifakı’nı etkin ve diri tutarken diğer yandan toplumsal muhalefetin içine doğru perspektifler geliştirdi. Türkiye’nin bütün unsurlarını ve farklılıklarını sürece katarak umut oldu. Seçmen nazarında kabul gördü. Seçilme sorunu olmayan bir aday olarak öne çıktı. 

Bunların yanında, seçim sonrasında çok parçalı bir Meclis yapısı oluşması söz konusu olduğundan, adayın, farklı siyasi görüşleri, düşünsel tartışmaları bir potada eritebilecek uzlaştırıcı yönü güçlü biri olması gerekir. Aday, seçildikten sonra, iktidar yetkilerini ölçülü, sınırlı biçimde kullanmayı içine sindirmelidir. Demokrasinin gereği olarak yetkilerini kullanırken demokrasi lehine kendini dizginleyecek bir adaya gereksinim vardır. 

Altılı masa başta olmak üzere, toplumsal muhalefetin tamamı, seçmeni düşündürecek, siyaseti tüm alt kimliklerden uzaklaştıracak şekilde yeniden kurgulamalı, krizden çıkış politikaları üretmeli, geniş kitlelerle bunu konuşmalıdır. Ülkemizin geleceğiyle ilgili kaygıları olanlar, hangi görüşte olursa olsunlar, çözümün kimlik siyasetiyle olmayacağını bilmelidirler. Sorunlar aşılacaksa, yeni, büyük bir toplumsal sözleşme yapılacaksa, bunun mayası kimlik siyaseti değildir, olamaz. Toplumsal mayamız, pek çok kültürel zenginlik ve gelenekten beslenen Anadolu halk kültürüne dayanır, kültürel dokumuz zengindir, güçlüdür, çeşitlidir. Alt kimlikleri aşan bir toplumsal uzlaşıya, özgürce, barış içinde kardeşçe yaşayabileceğimiz bir toplumsal yapıya, yeni bir “biz” duygusuna gereksinim vardır.

AV. ALİ HİKMET AKILLI

CHP ANKARA İL BAŞKANI