Kuşak ve Yol Girişimi - Jiang Xuebin
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kuşak ve Yol Girişimi - Jiang Xuebin

13.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Jinping tarafından Kuşak ve Yol Girişimi ortaya koyulmuştur. Bağlantısallığa odaklanan Kuşak ve Yol Girişimi, coğrafi sınırları aşıp farklı kültürleri bir araya getirerek kalkınma gereksinimlerini bütüncül biçimde karşılamış; böylelikle de günümüz dünyasında en çok ilgi gören uluslararası kamu ürünü ve en büyük ölçekli uluslararası işbirliği platformu haline gelmiştir.

Son 12 yılda Kuşak ve Yol Girişimi, küresel çapta giderek daha çok destek almış ve dünya ülkelerinin ortak kalkınmasını teşvik eden güçlü bir motor haline gelmiştir. Bugün itibarıyla Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde gerçekleşen işbirliğinden 150’den fazla ülke faydalanmış, 30’dan fazla alanda çok taraflı işbirliği platformu kurulmuş, çok sayıda simgesel büyük proje ile halkın faydasına olan küçük ve güzel projeler başarıyla yaşama geçirilmiştir ve tüm ülkelerin ekonomik kalkınmasına ve halklarının yaşam koşullarının iyileştirilmesine önemli katkılar sunmaktadır.

EN BÜYÜK İKİNCİ TİCARET ORTAĞI

Türkiye, Kuşak ve Yol çerçevesinde Çin ile hükümetler arası işbirliği anlaşması imzalayan ilk ülkelerden biridir. İki ülkenin kalkınma stratejilerinin hızla entegrasyonuyla ikili iş birliği son derece verimli sonuçlar doğurmuştur. Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor Planı’yla uyumlaştırılmasına ilişkin çalışma grubunun ilk toplantısı başarıyla gerçekleştirilmiştir. İki ülke arasındaki yolcu seferi hakkı büyük oranda artırılmıştır. Çin’in Chengdu şehrinden yola çıkan ilk Çin-Avrupa yük treni Türkiye’ye ulaşmıştır.

Geçen yıl Çin, Türkiye’nin en büyük ikinci ticaret ortağı konumuna yükselmiştir. Bu yılın ilk yarısında ikili ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.13 oranında artış göstermiştir. İki ülkenin merkez bankaları ikili para takası anlaşmasını yenilenmiştir. Türkiye’de resmi RMB Takas Bankası kurulacaktır. Geçen yıl 410 bine yakın Çinli turist Türkiye’ye gelmiştir. Bir önceki yılla kıyaslanırsa yüzde 65,1 artışla uluslararası ziyaretçiler arasında en hızlı büyüyen pazar olmuştur. Bu yılın ilk yarısında Çinli turist sayısı 190 bini aşarak artış trendini sürdürmüştür.

‘BORÇ TUZAĞI’ SÖYLEMİ

Kuşak ve Yol, Türkiye dahil güzergâhındaki tüm ülkelere fayda sağlayarak halk için Refah Yolu’nu açmıştır. Çin, gelişmekte olan ülkelerle yatırım ve finansman işbirliğini uluslararası kurallar, piyasa ilkeleri ve borçların sürdürülebilirliği prensibi ışığında yürütmekte ve ilgili ülkelerin finansal açığını kapatması ve ekonomik kalkınmasına kaliteli kaynaklar sunarak sıcak bir şekilde karşılanmıştır. Bazı ülkeler tarafından iddia edilen “borç tuzağı” söylemi tamamen asılsızdır. Bugüne dek hiçbir ortağımız, Çin’in borç tuzağı kurduğunu düşünmemiştir. Ama gelişmekte olan ülkelerin başlıca alacaklıları ve borç yükü kaynakları, aslında bu söylemi yayan az sayıdaki Batılı ülkenin başını çektiği çok taraflı finansal kuruluşlar ve ticari alacaklılardan başka bir şey değildir.

Kuşak ve Yol, tüm ülkelere önemli kalkınma fırsatları sunarak “işbirliği yolu”nu açmıştır. Girişim, ortak istişare, ortak inşa ve ortak paylaşım ilkelerine bağlı kalıp işbirliğiyle ortak kazanç anlayışını savunmakta, ekonomik entegrasyonu, kalkınma sinerjisi ve sonuçların paylaşımını teşvik etmektedir. Çin ve Türkiye arasında derinleşen karşılıklı faydaya dayalı işbirliği, her iki tarafın iradesi ve gereksinimlerine dayanmakta, ortak kalkınmayı amaçlamakta, herhangi bir üçüncü tarafı hedef almamaktadır. Ve bu işbirliği dış baskılara maruz kalmamalıdır. Bir avuç ülke Kuşak ve Yol Girişimi’ni karalayarak jeopolitik bir araç olarak görmekte hatta diğer ülkelerin katılımını engellemeye çalışmaktadır. Oysa Kuşak ve Yol, ekonomik işbirliği temelli bir girişimdir; herhangi bir jeopolitik veya askeri ittifak arayışında değildir, etki alanı oluşturmayı amaçlamamakta, hiçbir ülkeyi hedef almamakta, dışlamamaktadır ve tüm ülkelere açıktır.

‘İŞBİRLİĞİ DERİNLEŞMELİ’

Kuşak ve Yol, güzergâhındaki ülkelerin yüksek kaliteli kalkınma taleplerine yanıt vererek Yeşil Yol’u açmıştır. Çin, “insan ve doğanın uyum içinde bir arada yaşaması” felsefesi doğrultusunda Kuşak ve Yol’u ilerletmekte ve yeşil kalkınmayı teşvik etmektedir. Türkiye’deki Çinli firmalar, güneş enerjisi santralları ve temiz enerji projelerine etkin biçimde katılarak Türkiye’nin enerji dönüşümü ve gelişimine, yeşil kalkınmasına destek olmaktadır. Çin çevre kirliliğini değil, “yüksek yeşil standartları” ihraç etmektedir. Aynı zamanda Çin, uluslararası kabul görmüş işçi haklarına ve standartlarına saygı göstermekle kalmayıp, emekçilerin meşru haklarının korunmasına da büyük önem vermekte ve Çinli firmaların yasalara göre faaliyet göstermesi, işçi haklarını koruması ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmesini talep etmektedir. Salgın ve deprem gibi zorluklar ve sınamalar karşısında Çinli firmalar, elinden geleni yaparak yardıma koşmuş ve büyük takdir toplamıştır.

Halihazırda dünya, çatışma mı yoksa iş birliği mi, sıfır toplamlı oyun mu yoksa kazan-kazan mı biçimindeki kritik tercihlerle karşı karşıyayken, Kuşak ve Yol Girişimi’nin işbirliğiyle ortak kazanç anlayışı daha çok değer kazanmıştır. Kuşak ve Yolu Girişimi çerçevesindeki işbirliğimizin daha yüksek kalitede ve daha üst düzeyde ilerlemesini sağlamak üzere Türkiye ile birlikte ortak istişare, ortak inşa ve ortak paylaşım ilkelerine bağlı kalıp kalkınma stratejilerimizi derinlemesine uyumlaştırmayı, karşılıklı siyasi güvenimizi artırmayı, karşılıklı yarara dayalı iş birliğimizi derinleştirmeye hazırız.

JİANG XUEBİN

ÇİN HALK CUMHURİYETİ ANKARA BÜYÜKELÇİSİ

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025