Türkiye ve İran dostluğa mahkûmdur - Ali Haydar Veziroğlu
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Türkiye ve İran dostluğa mahkûmdur - Ali Haydar Veziroğlu

30.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

13 Haziran’da İsrail’in İran’ı bombalamasıyla, İran ve İsrail arasında bir savaş başladı.

Bu yaşanan kahredici sahneleri dün Irak’ta yaşadım, bugün İran’ın başkenti Tahran’da yaşıyorum. Yarın güzel ülkem Türkiye’de yaşanmayacağından emin değilim.

ABD, değişik nedenlerle kendisine mahkûm ettiği liderlerin işbirliği ile Ortadoğu’yu dikensiz gül bahçesi yapmaktadır. Toplumumuz yakın tarihte yaşadıkları ile ABD’nin artık Türkiye’nin dostu olmadığını biliyor. Keşke Türkiye’yi yönetenler de bu gerçeği görebilseler.

Bu can yakıcı gerçek İran dahil, bölge insanlarına ağır bedeller ödetiyor.

İyi niyetten yoksun bazı çığırtkanların yürüttüğü aleyhte kampanyalara rağmen tarihin derinliklerine uzanan İran ve Türkiye’nin dostluğu kesintisiz olarak sürmektedir.

Safevi ve Osmanlı’nın yaklaşık 400 yıl önce Kasr-ı Şirin şehrinde yaptıkları Zahab Anlaşması ile iki ülkenin yaklaşık 500 kilometreyi bulan ortak sınırlarında bir tek taşın dahi değişmemesi, önemli olduğu kadar değerli bir örnektir. Uygar kabul edilen dünyadan geri kalmamak amacıyla birbirleri ile yarışan Ortadoğu’nun bu iki önemli ülkesi Türkiye ve İran’ın ortak coğrafyaları, ortak tarihleri, ortak inançları ve ortak etnik kökenleri bu iki ülkeyi birbirleri ile dostluğa mahkûm etmiştir.

İran’ın günahı, ABD’ye boyun eğmemek ve ABD’nin yaratmaya çalıştığı dikensiz gül bahçesinde diken olmaktır. Komşumuz İran’ın uğradığı haksız saldırı karşısında ülkemizde gerek iktidar gerekse muhalefetin kınama mesajlarının ötesinde daha pro-aktif bir tutum almaları beklenirdi. Bu yönde bir politik duruş, iki ülkenin gelecekteki iyi ilişkileri ve işbirliği zemini yaratması açısından çok önemliydi.

İsrail ve ABD işbirliği ile gerçekleştirilen saldırı sonucunda İran’ın komuta kademesine yapılan ağır tahribata rağmen İran’ın bir günde toparlanarak savaşa hazır duruma gelmesi ve 40 derece sıcak altında sabahtan akşama kadar cadde ve sokakları dolduran, tek yürek olup haksızlığa karşı haykıran İran halkının direnci de kayda değer gelişmelerdi. Bu somut gerçek, İran halkının çok kültürlü yapısını bir zaaf olarak gösterenlere bir yanıt niteliğindedir.

BARIŞI SAĞLAYABİLMEK

Değişik tarihlerde ve değişik ülkelerde savaşın durdurulması barışın sağlanması amacı ile Amerikan yetkilililerin de içinde bulunduğu toplantılar devam ederken ABD ve İsrail’in saldırı planları yapmaları haydut devletlere yakışır niteliktedir.

Bunaltıcı sorunlarla iç içe yaşadığımız dünyamızda özgür, kardeşçe ve barış içerisinde yaşamak her bireyin isteği olmasa bile her bireyin hakkıdır.

İstenen gerçek ve samimi barışın sağlanması ABD ve İsrail’den beklenemez. Nitekim samimi olmasa da alınan ateşkes kararı İsrail’in sınırsız tehdidi altındadır. Bu aşamada İran’ın Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını gündeme almama politikası ile de savaş durdurulamaz ve barış sağlanamaz.

İran’ın hakkı olan ve haklı nedenlerle Hürmüz Boğazı’nı kapatması halinde petrol fiyatları beklenmeyen ölçüde yükselir. Bu durumda tüm ülkelerin halkları kendi liderlerlerini de suçlayacaktır. Bu durumda, dünya genelinde ekonomik sarsıntı yaratması nedeniyle barışın sağlanması olasıdır. Özetle, İran’ın “Hürmüz Boğazı’nı kapatacağım” tehdidi ile zaman geçirmek yerine, bu boğazını kapatarak sorumlu dünya liderleri ile sorunu çözeceğine, savaşın duracağına, barışın sağlanacağına inanıyorum.

Son olarak, savaş ortamında tüm gayretlerine rağmen bana ulaşamayan dostlarım sitemde bulunuyor ve can güvenliğimi düşünerek İran’dan ayrılmamı istiyor. Savaş ortamında bu tür sorunların olması doğaldır. Evet, Tahran’dayım ve ölümden kaçacak kadar zaman zengini değilim. Dilerim güzel günlerimiz olacaktır.

ALİ HAYDAR VEZİROĞLU

ESKİ TUNCELİ MİLLETVEKİLİ BARIŞ PARTİSİ KURUCU BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025