ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, ABD dış politikasında etkin rol almayı sürdürüyor. Pelosi, geçen ay Tayvan’ı ziyaret etmişti ve bu ziyaret, ABD ile Çin arasında tartışma yaratmıştı. Tayvan, bilindiği gibi Çin için önemlidir ve Pelosi, ABD ile Çin arasında bu hassas konuyu öne çıkarmış ve sertlik politikasına prim vermiş bulunuyordu. 

Pelosi bu kez üç günlük bir ziyaret için geçen hafta sonu, Ermenistan’ın başkenti Erivan’ı ziyaret etti ve Azerbaycan’ı saldırgan ülke olarak ilan etti. Ayrıca Ermenistan Parlamentosu Başkanı Alen Simonyan ile birlikte başkent Erivan’da yaptığı basın toplantısında “tahrik edici” açıklamalar yaptı. 

Pelosi, ABD’nin daima Ermenistan’ın yanında yer aldığını belirtti. Ayrıca Pelosi, ABD Yasama Meclisi’nin (Kongre) 1915 olaylarını, 2019 yılında “soykırım” olarak kabul ettiğini ve ABD Başkanı Biden’ın da 2021 yılındaki açıklamasında “soykırım” yapıldığının resmen kabul edildiğini bildirdi. Pelosi, açıkça tahrik politikası izliyor. Kutuplaştırmacı, kışkırtıcı bir yol üzerinde ısrarla duruyor. 

Pelosi’nin izlediği politika yöntemi iki unsura dayanmaktadır. Bir yandan ABD Başkanı Biden’ın Ortadoğu, Ege Denizi, Kafkaslar ve Uzakdoğu’da yürüttüğü sertlik politikasına destek veriyor. Öte yandan Pelosi, ABD’de 8 Kasım 2022’de yapılacak kongre ara seçimlerinde, ABD’deki Ermeni lobisi ve Ermeni oylarını iktidardaki Demokrat Parti lehine etkilemek istiyor. Pelosi, ABD dış politikasında şiddet ve “şahin” rolünü üstlenmiş bulunuyor.

Kuşkusuz bu hareketler, dünyadaki genel politik havayı olumsuz etkilemektedir. ABD giderek sertliğe, kışkırtıcılığa prim veren bir yol izlemektedir.