Evet ülke aslında tamamen demokratik yoldan yeniden kuruluşun eşiğinde... Millet İttifakı’na ve dün beklendiği gibi aday çıkartmayarak dolaylı yoldan ittifakın cumhurbaşkanı adayına, yani Kılıçdaroğlu’na dolaylı destek veren Emek ve Özgürlük İttifakı ve HDP’nin tutumuna bu açıdan bakın: Ülke bir istibdat rejimi yolundan kurtulmanın ve bir özgürlük ve demokrasi ortamına kavuşmanın, özetle yeni bir kuruluşun adımını atıyor.

Oluşan bu geniş ittifaka adeta bir Kurucu Meclis ve bunu gerçekleştirecek olan bir yönetime de icracı olarak bakabiliriz.

Şuna bakın ki RTÜK adındaki kurumun Halk TV’ye çok ağır yasaklama ve para cezası, bunun yanı sıra Fox TV’ye yine ağır cezalar, seçim sürecinde istibdat ve anayasasızlığın-kanunsuzluğun giderek berraklaşmasının belgesi gibi.

KARANLIK BİR ORTAM

Düşünün, HDP’nin bile, kendi adıyla ve adaylarıyla seçime girip giremeyeceğinin belirsiz olduğu, seçimden hemen önce yasaklamaların gelebileceği yoğun şüphesinin tartışıldığı bir ortam yarattı iktidar.

HDP böyle bir yasaklama darbesi olasılığına karşı Yeşil Sol Parti’yi ve yasak gelebilecek adayları için seçenekli aday listeleri hazırlama zorunda bırakılıyor.

Altılı masanın hazırladığı yeni parlamenter sisteme ve özgürlük ortamına geçiş belgeleri de kurucu Meclis’in ifadesi gibi.

Türkiye bir yol ayrımında; sırat köprüsünden düşmeden geçmenin eşiğinde duruyor.

2018 DESTEĞİ ERİYİP GİTTİ

İktidar cenahı, çırpınıyor; ittifakları çatırdadı, göstermelik çağırdıkları eski maliye bakanları sırtını döndü, çünkü hem yıkılışı gördü hem de kendisinin eski düzen için kullanılmak istendiğini...

Ellerinde sadece, geçmişi Hizbullah ile karanlık bir HÜDA PAR kaldı. İktidarın onları muhtemel bir şüphe olarak dillendirilen seçim-sandık güvensizliği için kullanma niyeti yoksa, bu ittifak da parçalanabilir.

Ülkeyi yeniden kurmak için harekete geçen çoğunluğun Kılıçdaroğlu önderliğinde iktidara yürüyüşü giderek kesinleşiyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın, üstelik anayasaya aykırı olarak üçüncü kez seçilebilmesi için hiçbir neden kalmadı gibi. Arkasındaki, seçebilecek halk desteğini, geçen 5 yıl içinde eriyip tüketti.

2018’de muhtemelen YSK’nin de desteğiyle kılpayı yeniden seçilebilmesinin koşulları bugün hiç yok. Bir tane neden bile gösteremezsiniz.

Millet iktidarın değişim işaretini 2019 belediye seçimlerinde verdi, şimdi bu gerçekleşecek..

Soru şudur: Neden RTE’yi bu millet yeniden seçsin?

BİR GEREKÇE GÖSTEREMEZSİNİZ

Geçmişteki gerekçelerin hepsinin içi boşaldı veya son derece zayıfladı.

Ülke ekonomisi çöktü...

Dövizde meteliğe kurşun atıyor. 500 milyar dolar borç, ülkenin boğazını sıkıyor.

Tek dolar, doğrudan yatırım gelmiyor.

Dış yatırımcıların güveni sıfırlandı, çünkü iktidar kendine uygun, bazen var bazen yok bir hukuk yarattı.

Yurtdışına parasını kaçıran kaçırana...

Büyük çoğunluk fakirleşti.

Kiralanabilecek ev bile kalmadı.

Pahalılık durdurulamıyor.

Üstelik, büyük deprem altında, 50 bini aşkın insan kaybı ve iki milyon kadar evsiz barksız insanın günahı da bu iktidarın sırtında.

Bu koşullarda cumhurbaşkanının yeniden seçilebileceği bir neden gören var mı? Bana hayal gibi görünüyor. Muhalefet en geniş bir ittifakla, milleti birleştiriyor. İnce bile engelleyici bir etken olmaktan hızla uzaklaşıyor.

***

İktidar kesin kaybedeceğini görüyorsa, ülkede giderek sandığın içine hapsolunan demokrasiye saygı göstermeli ve kendisinin de daha sonra politika yapabileceği bir değişime engelleyici hiçbir aksiyonda bulunmalı...