İki önemli bilinmeyen konu önümüzdeki süreci belirleyecek ve düğümü çözecek.

Burada en önemli düğüm, cumhurbaşkanının da aday olacağı seçimin nasıl yapılacağıdır.

Bilinen 1: Anayasanın buyurduğu gündemle seçime gidilirse yani 18 Mayıs’ta yasal seçim olursa cumhurbaşkanı aday olamaz.

Bilinen 2: Bu anayasa ile seçime gidilecek ve cumhurbaşkanı aday olacaksa Meclis’in süre bitmeden kendi kendini feshetmesi gerekir. Böylece cumhurbaşkanı kendi yasal dönemini bitirememiş olduğu için bir dönem daha aday olma hakkına kavuşur.

Bilinen 3: Meclis’in fesih ve seçime gitme kararı alabilmesi için ise 360 milletvekilinin oyu gerekir.

Cumhur İttifakı’nın toplam oyu ise 320. Yani bu sayıyla Meclis’i erken fesh edemiyor iktidar.

Bunun için 40 millet vekiline ihtiyaç var.

İTTİFAK DIŞI DESTEK GEREK

Meclis’te İYİ Parti, CHP ve İşçi Partisi’nden destek kesinlikle alamaz.

Ortak meclis grubu oluşturabilmek için Saadet, Gelecek ve DEVA partileri 25 milletvekili ile Yeni Yol Partisi kurdular. DEVA ve Gelecek 2’şer ve Saadet 1 milletvekili ile Meclis’te varlıklarını sürdürüyor. Buradan da iktidara oy çıkmaz, büyük olasılıkla. İki üç fire verirler mi, bilmiyoruz.

12 bağımsız milletvekili var. Bunlardan 6’sı destek verir mi, bilmiyoruz.

Yeniden Refah 4 milletvekiline sahip. Destek verir mi? Bence hayır. Erdoğan’sız bir seçimde oy oranları ve milletvekili çıkarma şansları daha yüksektir.

Buralardan diyelim 10 kadar destek devşirse bile 30 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var.

Geride en büyük muhalif grup olarak DEM Parti kalıyor: 57 milletvekili.

KÜRT KARTI

Cumhurbaşkanı 360 milletvekilini nasıl ve nereden bulacak öyleyse?

Ortada tek seçenek kalıyor DEM. Geçen yıl Erdoğan-Bahçeli görüşmesi DEM içindi.

Hemen arkasından, Bahçeli büyük bombasını patlattı, Öcalan’a örgütünü dağıt Meclis’e gel konuşma yap dedi. DEM’lilere sevgi gösterilerini eksik etmedi.

Bahçeli’nin DEM’lilere sevgisine eşlik eden ana teması da Erdoğan’ın yeniden seçilmesi zorunluluğunu vurgulamasıydı.

Cumhurbaşkanının yeniden seçilme koşullarının yaratılması ile Kürt kart atbaşı gidiyor.

Açtıkları Kürt kartı, Meclis’i yasal döneminden önce yenilemek için mecbur oldukları DEM milletvekillerinin desteğini alabilmek içindi.

Zaten DEM desteği rahatça erken seçime götürür.

DEM’in desteği olmadan Meclis’i fesh edemezler ve cumhurbaşkanı da aday olamaz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Hatta DEM desteği ile rafta beklettikleri ve kimsenin içeriğini bilmediği anayasa değişikliğini referanduma götürmeye bile yeter.

Tabii, İmralı ve DEM’in anayasa değişikliği taleplerini içerecek, en azından bu dileklerde bir uzlaşma sağlanacak yeni anayasa.

Durum budur.

Burada başka bir sorun var: Hem DEM’lilere baskı, kayyum, tutuklama, ceza.

Öte yanda da Kürt kartı, DEM desteği talebi ve İmralı ile görüşmeler.

İktidarın bu paradoksu neden?

Gelecek yazıda bunu kaşıyalım biraz.