Örsan K. Öymen

İnsan ve hayvan

27 Mayıs 2024 Pazartesi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iyi niyetli normalleşme girişimlerine rağmen AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin anormalleşme girişimleri, yıllardır söz konusu olduğu gibi, tüm hızıyla devam ediyor. 

CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıktığı tarihten sonra, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında Milli Eğitim müfredatı ümmetçi eğitim müfredatına dönüştürüldü, eğitimin dinselleşmesi uygulamaları devam etti; emperyalizmin oyuncağı olan köktendinci terör örgütü Hamas, emperyalizme karşı onurlu bir mücadele veren Kuvayı Milliye’ye benzetildi; anayasal bir hak olan 1 Mayıs gösterileri engellendi, gösteriye katılanlar tutuklandı; “Kobani” davasında bazı siyasetçilere hukuka aykırı kararlar verildi; “Gezi” kumpas davasından tutuklu olanlar serbest bırakılmadı; seferberlik yetkisi cumhurbaşkanına devredildi; “etki ajanlığının engellenmesi” ve “emekli askerlere açıklama yasağı” adı altında yeni sansür uygulamaları devreye sokularak, anayasanın düşünceyi ifade ve yayınlama özgürlüğüyle ilgili maddeleri bir kere daha yok sayıldı. 

Son olarak da, kedi ve köpek gibi yüz binlerce sokak hayvanının “uyutularak” katledilmeleri için girişimler başlatıldı! Böylece Türkiye’nin, dünyanın ve insanlık tarihinin en büyük hayvan katliamlarından birisini gerçekleştiren ülke olarak anılmasının yolu açıldı! 

***

İnsan ile hayvanı ayıran en önemli özellik, hayvanın potansiyel boyutunun ve özgür iradesinin sınırlı olması, insanın ise daha geniş bir potansiyele ve özgür iradeye sahip olmasıdır. Ancak insandaki bu potansiyel, olumluya doğru bir gelişmeye neden olacağı gibi, olumsuza yönelik bir gerilemeye de neden olabilir. İnsan iyiye de kötüye de evrilebilir. 

Bu nedenle insan çok iyi ve güzel şeyleri yaratabileceği ve oluşturabileceği gibi, dünyayı büyük felaketlere de sürükleyebilen bir canlıdır. Savaşlara ve onlarca milyon insanın ölümüne yol açan; soykırım ve katliam yapan; nükleer felaketlere neden olan; doğayı yok eden ve küresel ısınmadan sorumlu olan; yoksulluk, sefalet ve sömürü üreten; din adına insanları baskı altında tutan; köleliğe, feodalizme, monarşiye, teokrasiye, kapitalizme, faşizme, ırkçılığa, köktendinciliğe yol açarak uygarlık hedefine darbe vuran, insandır. 

Hayvanlar bunların hiç birisinden sorumlu değildir. Hayvanların dünyaya, doğaya ve insanlığa verdikleri zarar, insanın dünyaya, doğaya ve insanlığa verdiği zararın yanında, okyanustaki toplu iğne kadar bile değildir. 

Hayvan bu anlamda masum bir canlıdır. 

Ayrıca hayvan ne ise odur. Hayvan göründüğü gibi olan ve olduğu gibi görünen bir canlıdır. Hayvan, insanların birçoğu gibi, ikiyüzlü değildir. 

Bunun da ötesinde, hayvan dünyanın organik yapısıyla uyumludur. İnsan ise dünyanın organik yapısını altüst eden ve yapaylık üreten bir canlıdır. 

Hayvanlardan nefret eden, hayvanlardan yabancılaşan, hayvanlara eziyet eden bir insan, normal bir ruh ve akıl sağlığına sahip bir insan olamaz. Hayvanları sevmeyen bir insanın, insanları da sevmesi olanaklı değildir. Hayvanlardan nefret eden bir insan, tümel olarak insanı ve insanlığı değil, en fazla, belli başlı tikel insanları sevebilir. 

***

Türkiye’de sokaktaki hayvanları “uyutarak” katletmek veya çok kötü koşullara sahip mevcut barınaklara sokmak barbarlıktır. Yapılması gereken, bir yandan iyi koşullara sahip barınak sayısını artırmak, bir yandan da bu hayvanları kısırlaştırmaktır. 

Bugüne kadar sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan kaç kişi vardır ve bunların yüzde kaçı yaralanma ve ölümle sonuçlanmıştır? 

Sokak hayvanlarının insanlara verdiği zarar ile insanların insanlara verdiği zarar karşılaştırıldığında, örneğin cinayet işleyen, darp eden, tecavüz eden, hırsızlık yapan insanların sayısıyla karşılaştırıldığında, acaba ortaya nasıl bir tablo çıkar?!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları