Sofradan çöpe

04 Eylül 2012 Salı

Su Haftası’na katılan OECD Ekonomi ve Çevre bölümü direktörü Anthony Cox, Cumhuriyet’e konuşurken sürdürülebilir yaşam için özel sektör ve devlet işbirliğiyle yeşil ekonomiye geçilmesi gerektiğini söyledi.

- Felakete yol açacağı söylenen, gereksiz, aşırı tüketimi önleme olanağı var mı?


Nüfus artıkça, ekonomi büyüdükçe, tüketimin de arttığı bir gerçek. Araştırmalarımıza göre 2050’de su tüketiminde yüzde 55 artış olacak. Çünkü beslenme alışkanlıkları değişiyor. Orta sınıfın ekonomik gücü arttıkça et tüketimine yöneliyor. Bu arada enerji ihtiyacı da artıyor. Demek ki her bakımdan israfa kaçmadan tüketmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

- Gıda sıkıntısıyla ilgili sizin öngörünüz nedir?


Gıda sıkıntısı çok dramatik. 2050’de dünyada 2 milyar daha insan olacak. Ama su miktarı da, toprak miktarı da aşağı yukarı aynı. Afrika dışında ekilecek toprakları artırma olanağı pek yok. OECD ülkelerinde kullanılmayan ekilebilir alan pek kalmadı. Yani bir şekilde gıda ve su arasındaki bağlantıyı ayarlamakta daha başarılı olmalıyız. Tarım üretiminde verimliliği artırmamız gerekecek. Su, toprak, gübre gibi tüm kaynakları daha iyi kullanmalıyız. Ve en önemlisi de yiyecek israfını azaltmalıyız.

- Gıda israfını araştırdınız mı?

Gelişmekte olan ülkelerde elverişsiz nakliye koşulları, yetersiz altyapı nedeniyle gıda ürünleri piyasaya varamadan bozuluyor. OECD ülkelerinde ise gıda israfı son halkada, yani sofrada tüketilmeden çöpe atılıyor. Artık bireyleri aydınlatan yoğun bilgilendirme kampanyaları düzenleyip, gıda ürünlerinin dağıtımı için daha iyi bir sistem geliştirmek gerekiyor.

• Yeşil ekonomi gerek


- Devletler sürekli olarak ekonomik büyümeyi hedefliyor. Ekonominin büyümesi ise, önemli ölçüde, doğal kaynakların kullanımına, piyasaya daha fazla mal sürmeye bağlı. Bu çevre için zararlı değil mi?

Ekonomik büyüme gerekli. Çünkü artan nüfusa gıda, yiyecek, konut, giyecek gerek. Ama bu gelişme sürdürülebilir olmalı. Gelişme adına kaynaklarımızı heba edemeyiz. Biz bu yüzden OECD içinde yeşil büyümeyi destekliyoruz. Büyürken elimizde yeşil bir pusula olmalı. Artık ulusal gelir yerine yeşil ulusal gelir dönemine geçmemiz gerekiyor.

- Serbest pazarda bunu başarmak kolay mı?


Kurallar konarak kısıtlamalar getirilebilir. Yeşil büyümeye erişebilmek için piyasa aktörleriyle, devlet ortak hareket etmeli. Yani ne kuralsız serbest pazar ekonomisi ne de devlet ekonomisi. Yeşil ekonomi ikisinin birleşiminden doğan güçle yeşermeli.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çöküş 17 Kasım 2013
Özgüven: Siyasi infaz 4 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları