RTÜK ve yargı
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

RTÜK ve yargı

09.08.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Değerli dostum Namık Koçak’ın TELE1 televizyonunda cumartesi günleri sabah saat 10’da yaptığı Forum Hafta Sonu adlı programa 4-5 yıldır konuk oluyordum. Zaman zaman RTÜK’ün siyasal partilerin temsilcilerinden oluşmasının yanlış olduğunu, dünyadaki benzerlerinin o ülkenin kıdemli televizyonculardan, gene kıdemli yazar, gazeteci, sosyolog ve felsefecilerden oluştuğunu söylüyordum. Bu sözlerimin kurulun üyelerini tedirgin edip kızdırmaması düşünülemezdi. Ama bu sözleri söyleyen kişiden öç almaya kalkışmaları da yakışık almazdı. Ama olan oldu, kurul, 9.12.2023 günkü konuşmamdan birkaç cümle alarak TELE1’e, 85.738.00 TL idari para cezası verdi. Cezaya konu olan konuşmam şöyle:

“Televizyonların, maçların, bu cep telefonlarının bulunduğu yerde toplumlar dinselleşmek yerine dinden uzaklaşıyorlar. İnsanların dinden uzaklaşmasını engel olacak hiçbir kuvvet yoktur. İstediğin kadar imam hatip okulu aç, istediğin kadar bilmem ne yap, Türkiye’de gerçek Müslüman yaratamazsın, ikiyüzlü Müslümanlar yaratırsın. Yani hak, hukuk, adalet vicdan. Yok öyle, sorduğu zaman Müslümanım, namaz kılıyorum falan. Elhamdülillah. Elhamdülillah, falan fıstık. Yani ciddi bir Müslüman samimi bir Müslüman devlet zoruyla... Zaten şu yeni dünya düzeninde çok zor onu yaşamak, yaşatmak. Mümkün değil.”

Bu cezayla ilgili olarak TELE1’in avukatları TC Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde dava açtılar. Adı geçen mahkeme RTÜK’ün verdiği cezayı iptal etti. (Esas No: 2024/319)-(Karar No:2024/1024.) Mahkemenin verdiği karar şöyle:

[Uyuşmazlık konusu olayda; sunucu ve konuğun Türkiye’de oy kullanan insanlarla ilgili yorum yaptığı sırada konuğun eleştirdiği hususun imam hatip okullarının açılması olmadığı zira sözüne başlarken “Televizyonların, maçların, bu cep telefonlarının bulunduğu yerde toplumlar dinselleşmek yerine dinden uzaklaşıyorlar. İnsanların dinden uzaklaşmasını engel olacak hiçbir kuvvet yoktur” denerek başlandığı, dolayısıyla toplumun sanal ortamdan gelen bilgiler nedeniyle dini inançlarının zarar gördüğü, dini inançlarının zayıfladığı ya da yok olduğu, imam hatip okullarında verilen eğitimin sanal ortamdan sürekli gelen bu yozlaşmayı düzeltemeyeceği, insanların dini şekil olarak yaşamaya devam etmesine rağmen televizyon ve cep telefonları nedeniyle maruz kaldıkları yozlaşmanın gerçek Müslüman olmalarına engel olduğu hususunun eleştirildiğinin anlaşıldığı, dava konusu program yayınında kullanılan ifadelerin de program konuğunun kendi bakış açısı ile sarf ettiği yorum ve eleştiri niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; TELE1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 9.12.2023 tarihinde saat 10.01’de yayımlanan, sunuculuğunu Namık Koçak’ın yaptığı ve Özdemir İnce’nin konuk olarak katıldığı “Forum Hafta Sonu” adlı yorum programında geçen diyaloglarda, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu hakkında program konuğu tarafından kendi bakış açısıyla yapılan yorum, değerlendirme ve eleştiriler nedeniyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesinin ihlal edildiğinden bahisle davacı kuruluş hakkında 85.738.00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline...]

Bu karar, RTÜK’ün ceza verecek bir kurul olamayacağını, uygun görmediği programlar hakkında ancak Cumhuriyet mahkemelerine başvurabileceğini kanıtlamaktadır. Fransa’da da televizyon programlarını değerlendiren bir kurul var. İlkeleri şöyle: “Küçüklerin korunması, sosyal uyum ve ayrımcılığa karşı mücadele, fikir akımlarının ifadesinde çoğulculuk ve bilginin dürüstlüğü, Fransız dilinin savunması...”1

1 Son bölüm, şair Joachim Du Bellay’nin “La Défense et illustration de la langue française” adlı kitabına gönderme.

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025