Aylardır, gün geçmiyor ki, her gün tanımadığım 5 - 6 kişiden “Bedelli askerlik çıkmalıdır!” gibilerden ileti gelmesin. Eminim öteki meslektaşlarım da benzeri iletileri alıyorlardır! Bazı iletilerde de şöyle deniliyor:
“Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan, damadı Berat Albayrak bedelli askerlik yapabiliyorlar da biz neden yapmayalım!”
Savunma Bakanlığı mutlaka biliyordur! “Bedelli askerlik” beklentisi içinde olan binlerce “asker adayı - kaçak” var…

***

CHP milletvekili Tanju Özcan’ın sorusunu yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, 2015’te 57 bin 903, 2016’da 66 bin 370, 2017’nin 7 ayında 30 bin kişinin “çürük raporu” aldığını açıkladı. Bu rakamlar, 2016 nüfus sayımına göre 20 - 24 yaşlarındaki 3.2 milyon erkeğin yüzde 2’si demektir.
Anımsarsınız AKP Reis-i Umumisi’nin öteki oğlu Ahmet Burak da “testis kanseri” gerekçesiyle 2000’de “çürük raporu” almıştı. “Testis kanserinin” iki önemli sonucu var.
Birincisi, “iş görme gücünün yüzde 60’ını yitirmesi” durumunda veriliyor. İkincisi tedavi edilebilir durum ise tedavinin ardından kişi, askere alınıyor! Burak Efendi’nin 2001’de çocuğu bile oldu, nedense sonrasında askere gitmedi!
Günümüzde her biri, 4-5 milyon dolarlık gemi sahibi olan Burak, “çürük raporu” almadan 2 yıl önce, İstanbul Şişli’de şarkıcı Sevim Tanürek’e arabası ile çarparak öldürmüş, ceza almaktan da kurtulmuştu!

***

“Çürük raporu” alabilmek için “askerlik yapamaz durumunda ya da askerliğe elverişsiz olunması” gerekir. “Çürük raporu” için önce askerlik şubelerinde bulunan askerlik meclislerindeki heyetin ya da askeri hastanelere eski sağlık raporları ile birlikte başvurulmalıdır.
İki doktordan oluşan askerlik meclisince verilecek “çürük raporu” yeterli değildir. Bundan sonra ikinci incelemeyi “askeri hastanelerin” yapması gerekiyor.
Ne var ki 15 Temmuz olaylarından sonra “Kanun Hükmünde Kararname (KHK)” ile Ankara ve İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademileri (GATA), askeri hastaneler, Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşü bile alınmadan Sağlık Bakanlığı’na devredilerek “sivilleştirildiler”!
Böyle olunca GATA ve askeri hastanelerin görevleri şimdi sivillerce yapılınca “askeri çürüklere” her gün yenileri ekleniyor…

***

“Sivilleşmeden” sonraki bir başka olgu da “çürük değil, ama komando olamaz” raporlarındaki artıştır.
Kuvvet komutanlıkları ve jandarmada yaşanan “sınıf değişikliği”, “komando olamaz” raporlarının artışı, “terörle mücadeleyi olumsuz etkilemesi, askeri planları bozmasının yarattığı sorunlar üzerine” önceki Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, sağlık kuruluşlarının uyarılmasına karar verdi. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı imzasıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı’na gönderilen yazıda şöyle deniliyordu:
“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devrini müteakip teröristle mücadele harekâtı (TMH) kapsamında görev yapan 8’inci Kolordu Komutanlığı bağlısı komando tugaylarında görevli personelin ‘Sınıf Değişikliği’ raporlarında yüzde 1300, ‘Komando Olamaz’ raporlarında yüzde 6 bin ve ‘Uzun Süreli İstirahat’ kararlı raporlarda yüzde 1300 artış yaşandığı tespit edilmiştir…”

***

7 Haziran 2015 - 6 Haziran 2016 tarihleri arasında 337 asker, 182 polis ve 13 korucu olmak üzere 532 güvenlik görevlisi şehit oldu. 287’si evli, 205’i bekârdı. Şehitlerin, 22’si daha doğmamış, toplam 513 çocuğu yetim kaldı.
“Bedelli askerlik” istemleri ile “çürük” ve “komando olamaz” raporlarındaki artışın nedenleri, şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
Çocuklarını, damadını “askere göndermeyen” AKP Reis-i Umumisi bir şehidin cenaze töreninde “Şehadet kıyamete kadar sürecektir. Ne mutlu onların ailesine!” demişti.
Bu gidişle et, kıyma ve samandan sonra devşirme “asker” ithali ile Osmanlı’nın “yeniçeriliği” yaratılacak, demektir!

***

İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in “Prens Harry” olarak tanınan torunu Harry Mountbatten-Windsor, “dünyanın terör başkenti” olarak bilinen Afganistan’da 2013’te İngiliz ordusunda iki dönem helikopter pilotu olarak askerlik yaptı.
Bir yıl sonra 5 asker arkadaşı orada öldü! Prens Harry, “Can kurtarmak için can almaya da hazır olduğunu” açıklamış, “asker olmanın kendisinde ‘normallik’ duygusu yarattığını” da eklemişti…