Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Adalar’da yine neler oluyor?
“Balık baştan kokar” sözü ne doğru söz. Eğer bir ülkenin başındaki adam partili cumhurbaşkanı olursa ve tüm icraatlarında, aldığı tüm kararlarda bu doğrultuda hareket ederse, diğer devlet erkânının da benzer şekilde davranmasının yolu açılmış olur.
Örneğin devletin kaymakamı kendisine bir sorunu aktaran vatandaşlara “Oh olsun, bunu -falanca- partiye oy verirken düşünecektiniz” tarzı sözler söyleyebilir. Hatta bu sözlerinin suç olduğunu bile düşünmez ya da umuruna olmaz. Çünkü bilir ki en baştaki adam da kendisi gibidir.
Bu ve benzerleri bu ülkede yaşanır. Olağanlaşmıştır. Öyle yer yerinden falan oynamaz. Hannah Arendt’ın Kötülüğün Sıradanlığı adlı kitabında olduğu gibi...
Yeni bir örneği bu hafta başında İstanbul’un Adalar ilçesinde yaşandı. İlçe kaymakamı akülü araç yasağı getirildiği için itiraz eden ve kendisine derdini anlatmaya gelen bir Adalı gruba “Bunu CHP’ye oy verirken düşünecektiniz” diyebildi. Aynı kaymakam iki gün sonra bu kez de Büyükada İskelesi’nin üzerindeki mekânın TÜGVA tarafından boşaltılmasını isteyen İBB’ye, elinde mahkeme kararı olmasına karşın izin vermeyecek, zabıtanın karşısına polisini dikecektir. Çünkü kaymakam da partili. Milletvekili olma hayalleri bile vardı altı yıl önce. Aksaray milletvekilliği aday adaylığını açıklamıştı. Olmadı.
Neyse dönelim Adalar’a...
Bir haftada iki kez İstanbul’un Adalar ilçesi ülke gündeminde yer aldı. Tesadüf mü? Yoksa?
İlki bireysel akülü araçların yasaklanmasına karşı protestolarla, diğeri Büyükada İskelesi’nin üstündeki mekânı boşaltılması konusunda TÜGVA ile İBB arasında.. İlkinde “Adalar’a kayyum isteriz” sloganları atıldı, ikincisinde bizzat hukukun siyasileştirilmesinin bariz örneği verildi.
Adalar’da ulaşım sorunu yıllardır kanayan yara. Fayton kaldırıldı, yerine elektrikle çalışan otobüs ve taksiler getirildi. Adaların ulaşım sorunu bitti mi? Hayır.
Adalar’ın ulaşım sorununun üç temel kökeni var demiştik daha önceki ilgili yazılarımızda.
1- Adalara gelen ziyaretçi sayısının yani talebin yönetilememesi
2- Plansızlık: Geniş kapsamlı bir ulaşım master planının bugüne kadar hiç yapılmamış olması.
3- Kuralsızlık: Daha doğrusu, var olan kuralların bile uygulanmaması.
Fayton kalktı, elektrikli otobüsler ve elektrikli taksiler geldi. Ama sorun bitmedi. Çünkü bu arada bireysel akülü araçlar çoktan başlamıştı ve o dizginlenmedi. Hatta hiçbir şey yapılmadı. Bugün iki binin üzerinde akülü araç var. Neredeyse her evde birer tane. İnsanlar tıpkı anakaradaki gibi evlerinin önüne park etmiş araç konforuna alıştılar. Kimse Adalar’ın kendine özgü yapısını ve sit konumunu aklına bile getirmedi. Vızır vızır, kuralsız, ehliyetsiz, çocukların bile elinde.
Ayrıca yukarıda bahsettiğim bu üç unsur da birlikte yönetilemedi. Çünkü siyasi çatışma her alanda olduğu gibi burada da kendini gösterdi. Ulaşımda düzenleyici kurul UKOME. Yani Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü. Ama AKP’liler çoğunlukta olduğu için İstanbul Büyükşehir’in en büyük sorunlarından biri olan taksilerin sayısının artırılması teklifi bile kabul edilmedi. Adalar ilçesinde de yeterli sayı ve zamanda otobüs ve taksiler yetiştirilemediği ve turist patlaması iyi yönetilemediği için doğan ulaştırma boşluğunu korsan taksiler doldurdu. Cebine parasını koyan dört kişilik akülü araç aldı ve yolcu taşımaya başladı. Bir anda birilerine ciddi bir kazanç kapısı oluşmaya başladı.
Taa ki bir ay öncesine kadar. Gecikmeli de olma İBB ve Adalar Belediyesi, UKOME, İlçe Emniyet Müdürlüğü, kaymakamlık hepsinin onayı ve bilgisi dahilinde bu keşmekeşin önlenmesi yolunda doğru bir karar alındı. Bir ay önce 5 Ekim’de akülü araçların yasaklanacağı bildirildi. Bugün konforundan vazgeçmek istemeyen bir kesim Adalı, kazancından vazgeçmek istemeyen bir kesim esnaf tepki gösteriyor; AKP de bunu alıyor seçim malzemesi haline getiriyor. Durum bu kadar aşikâr. Televizyonlar da nedense mağdur olduğunu söyleyene mikrofonu uzatıyor.
Benim annem 89 yaşında, teyzem 91. Evleri düz ayak değil. Yokuş çıkmaları gerek. Her gün kimi zaman günde iki kez o yokuşu çıkarlar, alışverişlerini yaparlar, istedikleri yere yürüyerek giderler. Çünkü Adalı olmak budur. Ada’nın yolları yayalar içindir. Böyle olduğu için büyük kentlerden farklıdır, bunu için güzeldir, çekicidir.
Adalar İstanbul’un incisi. Ama mahvetmek için büyük bir iştah var. Bir türlü durduramıyoruz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!