Enes... Tarikatlar... Dipsiz kuyu
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Enes... Tarikatlar... Dipsiz kuyu

14.01.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cemaat yurdunda kalan tıp öğrencisi Enes Kara’nın intiharı dipsiz kuyunun lağım kokan sularını bir kez daha fokurdattı. Eğitimde cemaat-tarikat kıskacının dehlizleri karanlık; ilerlemek isteyenin de kafasına hemen balyoz iniveriyor. 

İlk kurban, intiharı “Cemaat baskısına dayanamadı, intihar etti” başlığı ile haberleştiren Elazığ Günışığı gazetesi yazıişleri müdürü Faik Akgün oldu. Haber, yerel gazetenin internet sitesinden silindi, Akgün görevden alındı. Gazeteciye tehditler ise hâlâ sürüyor. 

Hayatını kaybetti ama cemaat yurtlarında kalan ve istemeyerek muhafazakâr yaşam kodlarını sürdürmek zorunda kalan yüzlerce gencin sesi oldu bir anda Kara. İsmini vermeden sosyal medyada derdini anlatan genç kızın anlattıkları:

“Ben bir cemaatin yurdunda kalıyorum. Bu yurtta, medrese eğitimine yakın bir eğitim veriliyor. Bahçeye çıkmak, pencereden bakmak yasak. Telefon haftada birkaç saat veriliyor. Hocalar telefonları karıştırıyor. Bedenlerimiz, yaşamlarımız tutsak şekilde nefes almaya çalışıyoruz. Aynı Enes Kara’da olduğu gibi bu yurtta kalmak istemediğimi söylediğimde ailem kabul etmiyor. Yanımda bir akraba olmadan da yurttan tek başıma çıkamıyorum. Bu duvarları hapishaneden ayıran tek şey, girişinde cezaevi yazısı olmaması. Aynı eğitimi gören erkeklere ise bu yasakların birçoğu yok. Eğer ekonomik gücüm olsaydı, bunu yaşamayabilirim. Ailem yetişkin olduğum halde ellerindeki maddi gücü beni tutsak kılmak için kullanıyor. Bir gün param olacağına da aynı Enes Kara gibi pek inanamıyorum. Geleceğim karanlık. Yine de asgari ücretle olsa da ailemden bağımsız bir yaşam kurmanın hayaliyle yaşıyorum. O gün ne olacak? Paralarına ihtiyacım olmadığında, beni nasıl tekrar tutsak edecekler? Fiziksel şiddet kullanarak mı, ölümle tehdit ederek mi? Yaşamadığım şeyler değiller çünkü.”

Bu gençlerin sesini duymak ve istemeyenlerin bu yurtlarda kalmalarını önlemekle işe başlamak önemli bir ilk adım. Bunun için de herkese önemli görevler düşüyor. Özellikle de siyasi partilere. Dün güzel bir örnek yaşandı. Gaziantep’te Şahinbey Belediyesi CHP Grup Başkanı Hasan Şencan, sosyal medya hesabından “Gaziantep’te üniversite okuyup cemaat ve tarikat yurtlarında kalmak istemeyen öğrenci arkadaşlar bana DM’den ulaşabilirsiniz. Çaresiz ve yalnız değilsiniz” mesajı paylaştı. Bir öğrenci Şencan ile irtibata geçti ve konu valiliğe iletilince vali, öğrenciyi cemaat yurdundan alarak devlet yurduna yerleştirdi. 

Bu bağlamda Ahmet Hakan’ın da “içeriden biri olarak” bu yurtları yerden yere vuran “yazısı” gerçekten önemli. 

YA SIBYAN MEKTEPLERİ?

Ama bu buzdağının sadece görünen yüzü. Bir de sıbyan mektepleri gerçeği var. Daha da beteri.. Sokak aralarında, dar pencereli, hatta penceresiz bodrum katlarında. Kimilerinin üzerinde tabela var: Sıbyan mektebi yazıyor. Kimilerinde tabela bile yok... 4-6 yaş arası çocukların beyin yıkama yeri. Yoksul ilçelerde, varoşlarda konuşlanıyorlar.

Bundan altı yıl önce CHP milletvekili Gaye Usluer, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan talep ettiği bilgileri paylaşmıştı. Buna göre sadece Diyanet’e kayıtlı olanlarda bile 4-6 yaş grubunda 55 bin 347 çocuk eğitim görüyordu. Tabii çoğu sıbyan mektebi kaçak faaliyet gösterdiği için gerçek sayının bunun kat kat üzerinde olduğunu söylemeye gerek yok. 

Burada da yerel yönetimlere, belediyelere görev düşüyor. Çok düşük fiyatlı hatta mümkünse ücretsiz kreşler açmak. Bu konuda atılan adımlar var ama ne yazık ki açılan kreş sayıları belirtilen hedeflerin çok çok altında. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 150 mahalleye 150 kreş sözü vermişti. Şimdiye kadar sadece 32’si açılabildi. Bu kreşlerin hızla açılabilmesi için büyük bir kampanya bile başlatılabilir gerekirse...

İnsanoğlunun yerleşik düşünce kalıplarını değiştirmek çok zor. Hele bu düşünceler çocuk yaştan beri dini kalıplar üzerinden şekillendiriliyorsa... Hele siyaset, dini kendi amaçları için bir alet olarak kullanıyorsa... Bu yüzden eğitimi daha 3-4 yaşından başlayarak cemaat-tarikat kıskacından kurtarmak yaşamsal derecede önemli.

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025