Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

23.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli... 

Anketlerde birinci parti çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üzerindeki siyasi kuşatmanın hızlanarak sürmesi örneğin; İmamoğlu ve beraberindekilerin tutukluluğu, CHP’li belediyelere yönelik açılan davalar, atanan kayyumlar, bütçe kısıtlamaları... Tutuklanan gazeteciler, yasaklanan grevler, üniversitelerde muhalif seslerin bastırılması... Siyasal İslamın, tarikatlar, vakıf ve cemaatlerle eğitime attığı ilmekleri sıkılaştırması... Yeni anayasa söylemleri... Dahası da var ama uzatmayalım... 

Şimdi bu resmi alıp başka otoriter rejimlerde yaşananların üzerine koyalım. Aktörler, figürler, konular, sorunlar farklı olabilir ama ortak nokta: demokrasiye, sola, özgürlüklere sistematik bir saldırı... 

Sosyalist Enternasyonal’in altı ayda bir düzenlenen ve bu kez İstanbul’da CHP’nin ev sahipliğinde yürütülen konsey toplantısının ana başlığı “Hak Ettiğimiz Bir Dünya İçin Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”. Altı kıtadan, 81 ülkeden 89 partinin tam üye olarak yer aldığı toplantı küresel ölçekte sol, demokrat, sosyal demokrat ve sosyalist partileri bir araya getiren en büyük uluslararası siyasi organizasyon. Sistemsel krizlerin eşiğinde savrulan dünyada, solun yeniden kendini tanımlama ve çözüm üretme arayışının da bir sahnesi. 

İstanbul’daki toplantının kritik sorusu şu: Sol, yalnızca karşı çıkmakla mı yetinecek, yoksa somut bir gelecek vizyonu sunabilecek mi? 

DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 72’Sİ OTORİTER REJİMLERDE YAŞIYOR

Önümde İngiliz siyaset teorisyeni James Pattison’un önemli bir makalesi duruyor. Son yıllarda dünya siyaseti ciddi bir kırılma noktasına ilerliyor. Çin, Rusya, Macaristan, Türkiye ve benzeri ülkelerde otoriter uygulamalar güçlenirken liberal demokrasiler zemin kaybediyor. Artık dünya nüfusunun yüzde 72’si otoriter rejimlerde yaşıyor. “Bu durum yalnızca demokrasi idealine değil, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadele, mülteci krizi, küresel yoksulluk, sağlık hizmetlerine erişim gibi insanlığın ortak meselelerine de ağır darbeler indiriyor” diyen Pattison küresel otoriterliğe karşı koymayı bir “ahlaki görev” olarak tanımlıyor. Ona göre bu mücadele, diğer birçok küresel sorumluluğun yerine getirilebilmesi için önkoşul niteliği taşıyor. Pattison, bu görevin üç temel dayanağı olduğunu söylüyor: 

1. Kendini ve demokrasiyi savunma hakkı: Otoriter rejimler yalnızca kendi vatandaşlarını değil, aynı zamanda diğer ülkelerin egemenliğini ve seçim süreçlerini de hedef alıyor. Rusya’nın seçim müdahaleleri, Çin’in Kanada’daki siyasi etkileşimleri, Trump döneminde ABD’nin küresel insan haklarına yönelik küçümseyici tutumu bu tehdidin boyutunu gösteriyor. Pattison’a göre bu, sadece siyasi bir mesele değil, bir meşruiyet ve özgürlük sorunu. 

2. Başkalarını korumak ve dayanışma: Ukrayna gibi işgale uğrayan ya da Myanmar’daki gibi soykırımlarla karşı karşıya kalan halklar için, uluslararası dayanışma hayati önemde. Liberal demokrasilerin, yalnızca kendi sınırlarını değil, başka ülkelerdeki demokrasi yanlısı hareketleri ve sivilleri de destekleme yükümlülüğü var. 

3. Geleceği kurtarmak: Eğer otoriter rejimler uluslararası sistemi domine ederse, iklim değişikliğiyle mücadele, pandemilere karşı hazırlık, mültecilerin korunması gibi küresel görevler felce uğrar. Ayrıca bu rejimler “gerçeğin” kendisini hedef alır: bilgi kirliliği, yalan haberler ve “hakikat-sonrası siyaset” yükselir. Böyle bir dünyada işbirliği yapmak, uzlaşmak, çözüm üretmek çok daha zor hale gelir. 

İSTANBUL TOPLANTISI

Yerel deneyimlerle beslenen, kadın hareketlerinden iklim adaletine, dijital emekten göçmen haklarına kadar geniş bir alanı kapsayan, katılımcı ve çoğulcu bir sol siyaset mümkün mü? İstanbul’daki toplantıda tartışmalar, bu soruya verilen yanıtlarla şekillenecek. Dijital çağda solun entegrasyonu, yerel mücadelelerin küresel görünürlük kazanması ve bilgi paylaşımı, yeni türden bir enternasyonalizmin ayak sesleri olabilir. 

Umut var mı peki? Evet, umut var. Ama bu umut, kendiliğinden filizlenmeyecek. İstanbul’daki bu toplantı, eğer ki deklarasyonların ötesine geçip sahada karşılığı olan politikalar, örgütlenmeler ve uluslararası dayanışma ağları doğurabilirse, yalnızca solun değil, tüm insanlığın geleceği için bir dönüm noktası olabilir. 

Not: İlgilenenler için Pattison’un makalesi: https://journals.sagepub.com/doi/ epub/10.1177/14748851251327165

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025