Tuğrul Akşar

Yasa sporun hukuksal sorunlarını çözer mi? (1)

13 Mayıs 2022 Cuma

Spor Yasası hazırlanış ve kanun yapma tekniği açısından önemli sorunları bünyesinde barındırıyor. Yeni yasayla kulüp yöneticileri, kulüp veya spor anonim şirketlerini zarara uğratmaları halinde şahsi mal varlıklarıyla sınırsız sorumlu olacak. Yöneticilere ağır bir sorumluluk yükleyen bu yasa ile zaten batık durumdaki kulüplere yönetici bulmak çok zorlaşacak. Bu yasanın uygulamada nasıl çalıştırılacağı da çok önemli. Kulüp yönetiminde yer alan yöneticilerin sınırsız sorumluluklarının yanı sıra bakanlığa tanınan yetkiler ve kanunda açıkça düzenlenmiş maddeler kapsamında, denk bütçeyi tutturamayan, gelirlerinin yüzde 10’unu aşacak şekilde borçlanan, bakanlıktan izin almadan görev süresini aşacak şekilde kulübü borç altına sokan yöneticilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu.

AMACI İLE HEDEFİ FARKLI

Yasa kapsamında kulüpler, Dernekler Kanunu’na, Türk Ticaret Kanunu’na, Sermaye Piyasa Kanunu’na, Borçlar Kanunu’na ve Ceza Kanunu’na tabi olarak faaliyetlerini sürdürüyor olacak. Hal böyleyken; Spor Bakanlığı’na geniş mali denetim yetkisi verilmesi, ticaret ve borçlar hukukundan doğan denetim yolları varken, özel ve olağanüstü bir denetim mekanizmasının oluşturulması, kanunun hazırlanış amacı ile ulaşmak istediği yerin farklı olduğunu ortaya koyuyor. Yasadaki düzenlemeler hukuksal ve siyasal olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu kapsamda Spor Yasası’ndaki bazı düzenlemeler hem anayasal hem ticaret hukuku bakımından sıkıntılı görünüyor.

DEMOKLES’İN KILICI GİBİ

Federasyon ile kulüplerin yönetimi ve denetimini yasa ile yürütmenin (siz bunu siyasetin olarak da okuyabilirsiniz) emrine vermek; yasada belirtilen bazı eylem ve işlemlerden doğacak durumlar karşısında bakanlığa verilen mutlak ve geniş yetkiler, kulüpler ve federasyonlar üzerinde hakimiyet alanı oluşturmayı hedefliyor. Yasa ile Spor Bakanlığı’nın kulüpler ve federasyon üzerindeki denetim, inceleme yapma, ilgili kurulları görevden alma, atama yapma, kulüpleri tescil ve gerektiğinde feshedebilme yetkileri, siyasetin spor üzerindeki nüfuz alanını daha da artırmaya yöneliktir. Yine, bakanlık denetimleriyle yasa kapsamında aykırılıklar saptadığında, bakanlık doğrudan müdahil olup aksiyon alabilecek, yetkilerini kullanarak yaptırımlar uygulayabilecektir. Yeni yasal düzenlemede Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na ve ildeki yerel yetkiliye bir kovuşturmayı bahane ederek spor kulübünü kapatmaya kadar varan yetkiler verilmiş durumda. 

Spor Bakanı’nın yeni yasa ile federasyon genel kurullarını iptal etme, yenileme, federasyon yönetimlerini görevden alma, tahkim kurullarını atama, görevden alma gibi yetkileri söz konusu. Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na verilen geniş ve mutlak yetkiler, zaman içinde siyasal anlamda sporun üzerinde siyasetin etkisi ve denetimini daha da artırabilecektir. Siyasetin hoşlanmadığı ya da politikalarına aykırı bulduğu olası durumlarda, bu yasa kulüpler ve yöneticiler için bir sopa olarak kullanılabilir. Yasa kapsamında daha önce TTK veya özel hukuk hükümlerine göre kurulan kulüp ve federasyonların, bakanlıkça denetlenecek olması, yürütmenin etkisini artırmayı amaçlamaktadır. Diğer taraftan özel hukuk tüzel kişilerinin bakanlığa tescil edilmesi gibi kriterler, kulüplerin, federasyonların bağımsızlık ve özerkliklerini ortadan kaldırmakta, onları yürütmeye bir anlamda yarı bağımlı hale getirmiştir. Bu durum dünya spor yapılanması ilke ve politikalarına ters bir yapı olarak karşımıza çıkmakta.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sürdürülemez! 23 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları