Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Suriye muhalefeti: Cenevre'ye 'koşullu evet'
Dünyanın beklediği karar Kumburgaz’dan çıktı
KUMBURGAZ - Son iki yıl içinde 70 bin kişinin ölümüne, bir milyondan fazla Suriyelinin de yerinden olmasına neden olan Suriye’deki kanlı çatışmaların sona ermesi için dünyanın önünde kaçırılmaması gereken bir fırsat var: ABD ve Rusya’nın ortaklaşa düzenleyeceği Cenevre Konferansı.
Amaç Suriye’de savaşan rejim ve muhaliflerini bir araya getirmek ve sorunu şiddetten uzak siyasi bir geçiş süreci içinde çözmek.
Şam yönetimi toplantıya katılacağını geçen hafta resmen açıkladı. Şimdi gözler diğer tarafın kararına çevrildi. Herkes, muhaliflerin iki yıldır askeri mücadeleyle devirmeyi başaramadıkları Beşşar Esad ile masaya oturmayı kabul edip etmeyeceklerini merak ediyor.
Bu kritik karar için Esad muhalifleri son 5 gündür toplantı üstüne toplantı yapıyor.
Koltuk kavgasına otel dayanmadı\t
Hafta sonu İstanbul içinde bir otelde toplanan yaklaşık 100 muhalif, Cenevre Konferansı’na katılım konusunu dahi ele alamadan “koltuk kavgasına” tutuştu. Katar ve Türkiye tarafından desteklenen Müslüman Kardeşler ağırlıklı Suriye Ulusal Konseyi (SNC) ile ABD, Fransa ve Suudi Arabistan tarafından desteklenen liberallerin kurduğu Demokrasi Kutbu Hareketi arasında, muhalefetin çatı örgütü Suriye Devrimci Güçler Koalisyonu’nda hangi grubun kaç sandalyeyle temsil edileceği konusunda çıkan anlaşmazlık günlerce çözülemedi.
Üç gün boyunca sadece bu konuyu tartışmalarana rağmen bir çözüm bulamayan muhalifler, kaldıkları otelde rezervasyon süreleri dolduğu için mekân değiştirerek Kumburgaz’da başka bir otele yerleşmek zorunda kaldı. Yeni otelde de tartışılan ilk konu yine sandalye paylaşımıydı.
Ancak dünya kamuoyunun kendilerinden şu andaki tek barışçı çözüm umudu olan Cenevre Konferansı konusunda bir karar beklediğini bildikleri için o konuda da bir ilke kararına vardılar.
‘Şartlı evet \t\tdiyerek oturuyoruz’
Muhalif hareketin önde gelen isimlerinden SNC Başkanı ve Koalisyonun geçici başkanı George Sabra, toplantılar arasında Cumhuriyet’e yaptığı özel değerlendirmede, henüz toplantının ayrıntılarını bilmemelerine rağmen, daha fazla kan akmaması için Cenevre toplantısına katılma eğiliminde olduklarını açıkladı.
Sabra, “Biz bu sorunun siyasi olarak çözümünden yanayız. Masaya oturmak için iki temel koşulumuz var. Bunlardan birincisi şu: Uluslararası toplum bize, bundan sonra Suriye’de halka şiddet uygulanmayacağının, insanların ölmesinin engelleneceğinin güvencesini vermeli. Çatışmalar yeniden başlayacak olursa hem kendimize silah yardımı isteriz hem de Suriye rejimine karşı uluslararası yaptırım konmasını istiyoruz” dedi.
‘Süreçte ve sonuçta Esad olmasın’
Muhaliflerin Cenevre’ye gidiş için getirdiği ikinci koşul ise “konferansın amacı ve hedefinin Esad ve adamlarının geçiş döneminde ve sonrasında sahneden çekilmesini sağlamak olduğunun net biçimde ifade edilmesi.”
Sabra, muhaliflerde dikkat çeken tavır değişikliğini şöyle aktardı:
“Bundan birkaç gün öncesine kadar biz masaya oturmayı bile reddediyorduk. Şimdi hiç değilse koşullarımızı açıkça ortaya koyarak oturuyoruz.”
Konferansın çerçevesi ve katılımcıları konusunda, ABD ile Rusya arasında neyin müzakere edildiğini bilmediklerini belirten Sabra, “Amerikalılar bize sadece, ‘Sürecin sonunda Esad’ın kalmayacağını’ söylüyor. Biz de onlara, ‘Bu sonuca ne zaman ulaşacağız da belirsizliğe bırakılmamalı’ diyoruz” diye konuştu.
‘Nihai çözüm silahtır’
ABD’nin güvencelerine rağmen Rusya ve Şam rejiminin görüşmeleri muhalefeti yok etme amaçlı zaman kazanmak için kullanacağından endişe duyduğunu belirten Sabra, “Bir çözüm çıkmazsa gidilecek yol bellidir. Esad sadece silahlı muhalefetten anlar. Muhaliflere silah verilsin ki önümüzdeki engelleri aşabilelim” dedi.
‘Erdoğan’ı \t\tABD engelliyor’
Başbakan Erdoğan’ın ABD’de Başkan Obama ile görüşmesini de değerlendiren Sabra, “Türk hükümetinin bize yardım etme isteği konusunda ne kadar samimi olduğunu biliyoruz. Washington’da da denediler. Ancak önce de olduğu gibi yine ABD yönetimi tarafından engellendiler. Ankara’nın bize karşı hisleri ve desteklerinin değişmediğini biliyoruz” diye ekledi.
‘Esad savaşa çekmek istiyor’
Reyhanlı’da 52 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırılar konusundaki görüşlerini de paylaşan Sabra şunları söyledi: “Yaşanan ölümler konusunda çok üzgünüz. Türk halkına başsağlığı diliyor, hoşgörü ve anlayışları için bir kez daha minnetimizi ifade ediyorum. Türkiye’nin iki yıldır ödemekte olduğu bedelin bir parçasıydı o bombalar. Esad aynı Lübnan’a yaptığı gibi Türkiye’yi de Suriye’de savaşın içine çekmek istiyor. Böyle yaparak, yaşanan meselenin Suriye’nin bir ‘iç sorunu’ değil, komşuların da taraf olduğu bölgesel bir sorun olduğu tezini ileri sürecek dünyaya karşı.”
‘Cenevre süreci çökerse tek yol savaş’
Suriyeli muhaliflerin liderine, “Cenevre Konferansı da başarısızlıkla sonuçlanırsa bu sorun nasıl çözülür” sorusunu yönelttiğimizde çok net bir yanıt verdi:
“O noktaya gelirsek, çözüm için tek bir yol kalır, o da savaşmak. Artık dünyanın bize silah vermeme gerekçesi de ortadan kalkar...”
‘Esad çekilmeden \tolmaz’
Davutoğlu ve yabancı diplomatların devreye girmesi sonucunda gece geç saatlerde Suriye muhalifleri Cenevre konferansına koşullu olarak katılacaklarını duyuran bir açıklama yaptılar. Açıklamada, Suriye muhalefetinin soruna siyasi çözüm bulunabilmesi için “Beşar Esad ile askeri ve güvenlikten sonrumlu yetkililerin görevlerinden ayrılırak siyasi süreç dışında kalmaları” gerektiği vurgulandı. Muhalifler, konferansın hedefleri arasında “Şam rejiminin işlediği cinayetlerin durdurulması, Suriye halkının korunması için kendilerine destek verilmesi ve İran ile Hizbullah’ın Suriye dışına çıkarılması” hedeflerinin yer alması gerektiği vurguladı.
\nDAVUTOĞLU VE SUUDİ PRENSİ KUMBURGAZDA
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu içinde günlerdir çözülemeyen görüş ayrılığının giderilmesi için dün devreye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin üst düzey diplomatları girdi. Dün sürpriz bir kararla muhalefetin toplandığı Kumburgaz Artemis Oteli’ndeki toplantıya katılan Davutoğlu’na Suudi Arabistan Prensi Salman Bin Sultan’ın yanısıra ABD’nin Suriye eski Büyükelçisi Robert Ford ile Fransa, Katar ve BAE ’den diplomatlar eşlik etti. Davutoğlu ve yabancı diplomatların muhaliflere, Koalisyon’un genişlemesi, yeni lider seçimi ve Cenevre Konferansı’na katılım konularında telkin ve uyarılarda bulundukları öğrenildi.
\n
KAVGANIN SEBEBİ RADİKALLEŞME KORKUSU
Suriye’de rejimi devimeye çalışan muhaliflerin temel sorunu başından beri aynı: Suriye halkını temsil meselesi ve uluslararası aktörlerin desteği. İstanbul’da başlayıp Kumburgaz’da devam eden kavganın taraflarının temel tezleri ve arkalarındaki uluslararası güçler şöyle:
Suriye Ulusal Kongresi (SNC): Türkiye ve Katar tarafından destekleniyor. Diyalogla çözüme karşı tutumları ve içlerindeki Müslüman Kardeşler ağırlığı nedeniyle ABD ve Avrupa ülkelerinde tedirginlik yaratıyor. Hıristiyanları, Alevileri ve Kürtleri dışladığı ileri sürülüyor.
Demokrasi Kutbu Hareketi: Hıristiyan kökenli gazeteci Mişel Kilo’nun liderliğini yaptığı bu liberal grup başta Fransa olmak üzere Batılı devletler tarafından destekleniyor. SNC’ye göre Suriye halkının tüm kesimlerine karşı daha kapsayıcı tutum içinde. ‘Masada çözüm’e SNC kadar soğuk değiller. ABD ve Suudi Arabistan, Suriye muhalefeti içindeki radikallerin törpülenmesi ve masaya oturulmasını sağlamak için bu hareketin bir an önce koalisyon içinde yer alması yönünde baskı kuruyor.
Bağımsızlar ve Yerel Konseyler: İşadamı Mustafa Sabbagh’ın başını çektiği bu grup SNC ile liberaller çekişmesinde arada kaldı. Bugüne kadar SNC ile birlikte hareket ettiler. Ancak uluslararası güçlerin (ABD, Suudi Arabistan) baskısıyla kolayca diğer tarafa saf değiştirebilirler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği