Açılışla gelen ve giden
Yakup Kepenek
Son Köşe Yazıları

Açılışla gelen ve giden

05.11.2018 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünde İstanbul Havaalanı açıldı. Kuşkusuz böyle büyük bir eser, eğer, astarı yüzünden pahalı olmasaydı ya da harcanan emek ve para elde edilecek değeri aşmasaydı çok olumlu bulunabilirdi.

Rejimin gösterisi
Bu büyük inşaatın yerinin seçimi ve doğal çevreye etkisi bilimsel değerlendirmelerden uzak tutuldu. İhalesinde keyfilik geçerliydi. Yapımı sırasında en az 38 işçinin öldüğü açıklandı; sendika başkanı tutuklandı. Kısa ve uzun dönemde ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkılarının neler olacağı, -on yıl sonra tamamlandığında yaklaşık 250 bin kişiye iş alanı yaratacağının dışında- açıklık kazanmadı.
Başkanın gösterisine dönüşen açılışında ülke siyasetinin AKP’si ve Saray ile sarmaş dolaş olan sermaye vardı. AKP destekçiliği yapan parti dahil muhalefet partileri katılmadı. Emek kesimi hiç yoktu. Cumhuriyet Bayramı’na denk getirilen havalimanımızın tantanalı doğumu, ülke bütünlüğü açısından hiç de birleştirici değildi.
Özetle, katılımcıları ve söylemleriyle, 29 Ekim günü açılan yalnızca bir havaalanı değil, Türkiye’nin içine sürüklenmiş olduğu Başkanlık rejiminin su yüzüne çıkan kimi özellikleriydi.

Giden, Cumhuriyetten bir parça
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte uygulamaya konulan ekonomik ve toplumsal politikaların ana özelliklerinden biri bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasıydı.
Ankara, Cumhuriyetin kuruluşundan hemen önce ülkenin, bir bütün olarak ve dengeli gelişmesini gerçekleştirmek amacıyla başkent yapıldı.
Ankara’nın başkent olmasına en başta siyasal İslamcılar var güçleriyle karşı çıktılar. Onlar için İstanbul, İslam dünyasının merkeziydi. Ülkenin, Cumhuriyet kurulduğunda aşırı ölçüde ticaret ağırlıklı olan burjuvazisi de Ankara’nın başkent olmasını istemiyordu. Ayrıca, başta İngiltere olmak üzere emperyalist ülkeler, kendilerine karşılıksız arsa verilmesine ve inşaat malzemesi alımlarına kolaylıklar getirilmesine karşın, büyükelçiliklerini 1929’a kadar Ankara’ya taşımadılar. Cumhuriyet Bayramı resepsiyonlarının önemli bir işlevi de yabancıların Ankara’nın başkent yapılmasına karşı çıkışını kırmaktı (Ayrıntı için bkz. Şimşir, Bilal N. Ankara… Ankara… Bir Başkent’in Doğuşu, Ankara: Bilgi Yayınevi, 2006).
Cumhuriyetin uygulamaları dengeli bölgesel gelişme ilkesine göre oldu. Devlet eliyle kurulan sanayi tesislerinin ya da Köy Enstitüleri gibi eğitim kurumlarının yerlerinin ülke çapında dağılımı bunun en önemli göstergesidir.
Önceki sağcı hükümetlerle başlayan İstanbulculuk özellikle sermaye birikiminde ve eğitimde İstanbul’a büyük bir ivme kazandırdı. Pek çok kamu kurumunun merkezi İstanbul’a taşındı. O kadar ki devlet teşvikiyle kurulan kimi özel üniversitelerin bile bu kentte yerleştirilmesi yoluna gidildi. AKP iktidarında süreç İstanbul tutkusuna dönüştürülerek çok daha ileri noktalara taşındı. Cumhuriyetin fiziksel simgeleri olan Çankaya Köşkü’ne karşı duyulan soğukluğun ve Atatürk Orman Çiftliği’nin yok edilmek istenmesinin bir sonucu olarak Saray’ın Ankara’da yapılmış olmasına bakmayın, Başkan’ın bilinen İstanbul sevdasının bir sonucu olarak, bugün ülke çok büyük ölçüde İstanbul’dan yönetiliyor.
İstanbul’un başkent oluşu, uluslararası gözlemlere de konu oluyor. Geçenlerde haftalık The Economist, İstanbul’un yalnız Türkiye’nin değil, tüm İslam dünyasının da siyasi merkezi olma özelliği kazanmakta olduğunu vurguluyordu. İstanbul artık öyle bir merkez ki, Suudi Arabistan bağlantılı ve basın özgürlüğüne yönelik bir büyük küresel cinayet bile orada işlendi.
Ancak güçlü olduğunu her gün öne süren Türkiye yönetimi, aradan bir aydan fazla bir süre geçmiş olmasına karşın, cinayetin aydınlatılmasını başaramıyor.
Açılışında Zafer Anıtı olarak sunulan İstanbul Havaalanı, Cumhuriyet kazanımları olan başkent Ankara’dan ve buradan dengeli bölgesel gelişme politikasından uzaklaşılmasının yeni ve çok önemli bir aşamasıdır.

Yazarın Son Yazıları

Bilimden uzaklaşan Türkiye!

Devamını Oku
06.01.2020
Eşitsizlikler derinleşiyor

Eşitsizlikler derinleşiyor

Devamını Oku
01.04.2019
Yerelde yeşermeli

Yerelde yeşermeli

Devamını Oku
25.03.2019
Yıkımı durdurmak!

Yıkımı durdurmak!

Devamını Oku
18.03.2019
…İzin verirse demokrasisi!

…İzin verirse demokrasisi!

Devamını Oku
11.03.2019
‘Komünist’!

‘Komünist’!

Devamını Oku
04.03.2019
Hukuksuzluğun bu kadarı!

Hukuksuzluğun bu kadarı!

Devamını Oku
25.02.2019
Başkan- sermaye-emek

Başkan- sermaye-emek

Devamını Oku
18.02.2019
ODTÜ ile ‘uçurmak’!

ODTÜ ile ‘uçurmak’!

Devamını Oku
11.02.2019
İzmir zamanıdır!

İzmir zamanıdır!

Devamını Oku
04.02.2019
‘Normalleşiyor’!

‘Normalleşiyor’!

Devamını Oku
28.01.2019
‘Parlamento’

‘Parlamento’

Devamını Oku
21.01.2019
‘Toplumsal ruh sağlığı’

‘Toplumsal ruh sağlığı’

Devamını Oku
14.01.2019
Sermaye-devletparti - SDP

Sermaye-devletparti - SDP

Devamını Oku
07.01.2019
Bilgisizliğin gülmecesi

Bilgisizliğin gülmecesi

Devamını Oku
31.12.2018
‘Yücel’in Çiçekleri’

‘Yücel’in Çiçekleri’

Devamını Oku
24.12.2018
Rejimi dizginlemek

Rejimi dizginlemek

Devamını Oku
17.12.2018
Karadeniz karartılıyor!

Karadeniz karartılıyor!

Devamını Oku
10.12.2018
2019’a doğru (03.12.2018)

2019’a doğru

Devamını Oku
03.12.2018
Kaşıkçı cinayetinin izdüşümleri

Kaşıkçı cinayetinin izdüşümleri

Devamını Oku
26.11.2018
‘He For She’

‘He For She’

Devamını Oku
19.11.2018
Geleceğe bakılmalı

Geleceğe bakılmalı

Devamını Oku
12.11.2018
Açılışla gelen ve giden

Açılışla gelen ve giden

Devamını Oku
05.11.2018
Cumhuriyet; sağı, solu

Cumhuriyet; sağı, solu

Devamını Oku
29.10.2018
‘Reisleşmenin’ üniversitesi!

‘Reisleşmenin’ üniversitesi!

Devamını Oku
22.10.2018
Demokrasi: Temelden

Demokrasi: Temelden

Devamını Oku
15.10.2018
Yerel demokrasi zamanı

Yerel demokrasi zamanı

Devamını Oku
08.10.2018
Yalan ile beslenmek!

Yalan ile beslenmek!

Devamını Oku
01.10.2018
Demokrasi - yargı bağımsızlığı bağı

Demokrasi - yargı bağımsızlığı bağı

Devamını Oku
24.09.2018
Eğitim-2018: Curcuna

Eğitim-2018: Curcuna

Devamını Oku
17.09.2018
Rejimin çalışmayan dişlileri

Rejimin çalışmayan dişlileri

Devamını Oku
10.09.2018
Aziz Sancar… Küsmüş?!

Aziz Sancar… Küsmüş?!

Devamını Oku
03.09.2018
‘Bizim Güngör’ diyenlere bak!

‘Bizim Güngör’ diyenlere bak!

Devamını Oku
27.08.2018
Rejimin temel sorunu

Rejimin temel sorunu

Devamını Oku
20.08.2018
Demokrasinin can suyu ve bir soru

Demokrasinin can suyu ve bir soru

Devamını Oku
13.08.2018
Karadeniz’in…

Karadeniz’in…

Devamını Oku
06.08.2018
Muhalefetsiz!

Muhalefetsiz!

Devamını Oku
30.07.2018
Asıl sorunlar: Ekonomi ve CHP

Asıl sorunlar: Ekonomi ve CHP

Devamını Oku
23.07.2018
İlk değerlendirme

İlk değerlendirme

Devamını Oku
16.07.2018
Suçluyorum

Suçluyorum

Devamını Oku
09.07.2018