Evlilik teklifine hapis, tecavüz tehdidine beraat

31 Temmuz 2022 Pazar

Aslında yaşadığım bu haksızlığı kendi köşemde yazmayı düşünmüyordum ama çevremdeki birçok kişi, olayın sadece beni ilgilendirmediğini, adaletteki çifte standardı kanıtladığını söyleyince yazmaya karar verdim.

Olay, 14.7.2020’de bana bir avcı tarafından sosyal medyadan gönderilen mesajla başladı. Avcılık karşıtı yazılarım ve konuşmalarım nedeniyle öfkelenen biri, “Ulan kahbe a.... k...... kahbesi akıllı ol avcılara dil uzatma, bak seni g....... bağırta bağırta s...... bunu böyle bil ha” yazarak (mesajda noktalı kısımlar da açıkça yazıyordu) beni tecavüzle tehdit etti.

Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum fakat kovuşturmaya gerek görülmediği bildirildi. İtiraz hakkımı kullanıp 11.1.2021’de tekrar suç duyurusunda bulunduğumda, bu defa savcı, daha önceki savcının kararına tepki gösterdi ve hemen soruşturmayı başlatıp dosyayı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderdi.

Bir süre sonra dosya Uzlaştırma Bürosu’na gönderilince beni arayan avukata uzlaşmayı kabul etmediğimi söyledim. Ancak avukat ilerleyen günlerde ısrarcı oldu; avcının telefon numaramı sorduğunu, gazeteye gelmek istediğini söyledi. Kesin bir dille reddettim.

***

Bir örneği bana da ulaşan iddianamede, savcının, kamu davası açılmasını gerektirecek yeterli şüphenin oluştuğunu belirttiğini; şüphelinin (TCK 125/2, 106/1) gereğince cezalandırılmasına ve işlediği kasti suç nedeniyle (TCK’nin 53. maddesi uyarınca) belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasını talep ettiğini gördüm.

Geçen hafta, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı elime ulaştığında ise şu satırları okudum:

“Her ne kadar kamu davası açılmış ise de sanığın üzerine atılı bulunan suçları işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli delil ve kanıt elde edilemediğinden CMK’nin 223/2 maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.”

Böylece yargı, bir gazeteci ve kadın olarak bir erkeğin dehşet verici tecavüz tehdidine karşı, beni savunmasız bıraktığı gibi, bu tehditte bulunanı da cesaretlendirmiş oldu! Diyebilirsiniz ki tecavüzcüler, katiller serbest kalıyor, ne bekliyordunuz ki? 

Sadece hukuksuzluklar karşısında yılmak istemiyorum!

***

Bu olayın üzücü bir başka yanı ise AKP Milletvekili Özlem Zengin’e sosyal medyadan yapılan bir evlilik teklifine verilen cezayı gündeme getirip, verilen cezaları örnek gösterdiğimde, kendisinin aldığı tavır oldu...

Zengin’in paylaştığı bir fotoğrafın altına “İster özelim ol ister helalim ol, günahı senin sevabı ikimizin, tercih senin” yazan bir kişiye taciz suçu nedeniyle 3 ay 22 gün hapis cezası verildi. 

Ayrıca bu yorumu “Hayat sürprizlerle dolu” diyerek paylaşan Yeniçağ yazarı Kemal Vanlı’nın da “cinsel taciz” suçunu işlediğine karar verildi, Vanlı 112 gün adli para cezası ile cezalandırıldı! Hatta kendisi, bunu köşesinde, “Ben nasıl ‘sapık’ oldum?” başlıklı bir yazıyla anlattı. 

Ben bu olayı Twitter’da hatırlatıp, evlilik teklifine hapis cezası veren yargı, neden bana yönelik tecavüz tehdidine beraat kararı veriyor diye sordum.

Bu arada Canan Kaftancıoğlu, benim paylaşımımı görmüş, “Kadınları da ikiye bölmeye çalısıyorlar. AKP’li kadınlar ve diğerleri diyerek. Eril bakışa inat bölünmeyeceğiz. İnanıyorum Özlem Zengin bu adaletsizliğe ses verecektir” diyerek benim yazdıklarımı paylaşınca Zengin’den eleştiri geldi...

Benimle ilgili davada verilen kararı yanlış bulduğunu belirtmesine karşın, kendisinin maruz kaldığı bir tacizi gündeme getirmenin o olayı hafife almak olduğunu ve bunu iyi niyetli bulmadığını yazdı.

İki sorum var:

Adaletsizliğe dikkat çekmek için emsal olabilecek bir kararı hatırlatmanın nesi kötü niyetli?

Bu çifte standardı gündeme getirmeseydim, beni tecavüzle tehdit edenin beraat ettirilmesine bir hukukçu olarak ses çıkaracak mıydı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları