Hukuksuzluk ve katran karası cehalet

02 Ocak 2022 Pazar

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokak hayvanlarının yerinin barınaklar olduğunu söyledikten sonra, toplumda hayvana karşı şiddet tetiklendi. 

Erdoğan’ın belediyelere verdiği talimat, 5199 ve 7332 sayılı kanunlara aykırı ve bu durum Türkiye Barolar Birliği’nin açıklamasıyla da teyit edildi. Ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 81 ilin valilik ve belediyelerine “sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanlarla” ilgili genelge gönderdi. 

Bazı derneklerin yansıttığı gibi iktidar, tepkiler karşısında geri adım atıp genelge yayımlamadı. Kanun, genelge ile değiştirildi. Oysa hukuk devletinde kanun, ancak kanun ile değiştirilir. 

Ne yaptılar biliyor musunuz, yasada zaten var olan maddeler genelgede yinelenip araya bir madde sıkıştırıldı.

Genelgenin 8. maddesinde, “Belediyelerimizin sahipsiz hayvan toplama ekibinin çalışması veya herhangi bir ihbar sonucu sahipsiz hayvanların tespiti halinde bu hayvanların barınaklara götürülmesi, hayvan bakımevi kurma zorunluluğu bulunmayan belediyelerimizin ise en yakın bakımevine götürüp teslim etmesi” şeklinde bir ifade var.

Bu ifade öyle ucu açık bırakılmış ki hayvanların nasıl ve ne şekilde rehabilite edileceği, ne kadar süreyle bakımevine kapatılacağı belirsiz. Şu anda birçok belediye, bu genelgeye dayanarak küpeli ve aşılı olan sokak hayvanlarını bile yasadışı bir şekilde zulümle topluyor. 

Bazı yerlerden sokak hayvanlarına yönelik şiddet haberleri geliyor. Bu olayların sorumlusu, kötü insanların dövüştürmek için yetiştirdiği bazı cins hayvanların neden olduğu münferit olayları bahane edip sokak hayvanlarının tümünü canavar gibi gösterenlerdir. 

YANDAŞ MEDYA, HAYVANLARA KARŞI NEFRETİ KÖRÜKLÜYOR

Konu hakkında yeterli bilgileri olmamasına karşın, medyadaki bazı isimler de fırsattan istifade ederek, hayvanlara karşı kin pompalayarak katran karası cehaleti yaymaya devam ediyor.

Bunlardan birisi, hayvanseverlere “bir avuç hayvantapar” diyen Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan. Yandaşlığa bu yakışır! Bir diğeri ise Diriliş Postası’ndaki köşesinde, yasanın uygulanmasını isteyen hayvan hakları savunucuları ile satanistleri bir tutan TRT moderatörü Betül Soysal Bozdoğan. Gericiliğe de bu yakışır! 

İktidar medyası, böyle çirkin ifadelerle saldırırken, muhalif ya da bağımsız medyada hayvanların sesi olan da pek yok. Türkiye’de, hayvanlar hakkında yazmanın adeta köşe yazarını önemsizleştirdiğine dair yaygın bir düşünce var. Belki de onun etkisindeler... 

Bir iki programda bazı gazetecilerin bu konuda yorum yaptığını duydum. Konu hayvanlar olunca son hızla iktidara yanaştıklarından aslında belki de susmaları daha iyi... 

Siyasi partilere gelince, şu ana kadar Erdoğan’ın yasaya aykırı talimatı konusunda Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi ve Türkiye İşçi Partisi dışındakiler parti adına açıklama yayımlamadı. CHP’de Ali Öztunç, Erdoğan’ı eleştirdi ve İstanbul İl Başkanlığı da sosyal medyadan paylaşım yaparak uygulamaya karşı çıktı. Bunları unutmayalım. 

SOKAK HAYVANLARI EZİLENDİR  

Gerçeğin altını bir kez daha çizelim: 

Medyaya yansıyan ve insanların zarar gördüğü üzücü olaylarda anılan köpekler zaten sahiplidir ve sokakta ağızlıksız, tasmasız dolaştırılmaları yasaktır. Köpekleri önlem almadan toplum içine sokan sahipleri ile çocuklarının bu hayvanlara yakınlaşmasına yol açan aileler cezalandırılmalıdır. 

İktidarın yaptığı ise bu bahaneyi kullanarak, olayları masum sokak hayvanlarına yansıtmak ve onları sonu ölümle bitebilecek bir tecrite mahkûm etmektir. Oysa sokak hayvanları mağdurdur, garibandır, ezilendir!

Yetkilileri bir kez daha uyarıyorum. Belediyelerin yaklaşık yüzde 75’inde toplanan hayvanların barınabileceği bakımevi yok, olanlar da felaket durumda.

Yasal dayanağı olmayan toplama ve şiddet bir an önce durdurulmalıdır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları