İnsanlığa ‘korona’ tokadı
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

İnsanlığa ‘korona’ tokadı

15.03.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta Avustralya...

Victoria bölgesinde bir yol kenarı....

Gri yarasalar tüfekle vurulmuş halde ölü bulundu!

Vuruldukları anda ağızlarında meyve vardı. Hayatta kalmak için yemek yerken öldürüldüler.

Çin’de bir bölge...

Yetkililer halka pet hayvanlarından kurtulmalarını söyledi. 

Koronavirüs salgını yüzünden yanlış inançlar yayıldı. 

Açılan çukurlara kedi ve köpekler gömüldü!

Aynı kuş gribi ortaya çıktığında kanatlı hayvanların Türkiye’de diri diri gömüldüğü gibi...

Kenya’nın doğusunda Garissa bölgesi...

Çok nadir görülen iki beyaz zürafa avcılar tarafından vuruldu!

Lösistik olan anne zürafa ve yavrusu ölünce, ülkede tek bir erkek beyaz zürafa kaldı.

Adıyaman...

Amerikalı bir çift Türkiye’ye geldi. 

Emieblcek Harris ve eşi iki dağkeçisini öldürdü!

Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü, onlara eşlik etti.

Devlet kurumları bu cinayete “av turizmi” diyerek karşılığında para aldı.

Geçen yıl 2 bin 546 hayvan avcılar tarafından katledildi. 

Hepsi sadece son bir iki haftada oldu.

Tozlaşmayı sağlayan gri yarasalar doğa için önemliydi ama son 100 yılda sayıları yüzde 95 azaldı. İnsanlar bu cinayete sinirlendi.

Kedi ve köpekleri diri diri gömenlere nefret kusuldu. 

Zarif zürafaları herkes çok beğendiğinden yok edilmeleri infial yarattı. 

Dağkeçilerini katleden Amerikalılara lanet yağdı. 

***

Bu katliamlara haklı olarak öfkelenenler, hiç gerekmediği halde, her hafta 200 milyondan fazla hayvanın insanlar yesin diye katledilmesine ses çıkarmıyor.

Ne hayvanlara yaşatılan zulüm...

Ne hayvancılığın doğada yarattığı yıkım...

Ne de hayvansal ürünlerin insan sağlığına verdiği zarar umursanıyor.

Bu konudaki bilimsel çalışmaları hatırlatanlar, yaşam hakkı savunucuları ve veganlar, “hayalperest konfor bozucu” veya “terörist” olarak görülüyor.  

Yıllar geçiyor, insanlar kendileri gibi bilinç sahibi duyarlı canlı oldukları kanıtlanan hayvanları metalaştırmaktan vazgeçmiyor. 

***

Yüzyıllardır hayvanları ve doğayı katleden insanlık, bugün bir kez daha kendi varlığına tehdit doğuran virüsle boğuşuyor.

Koronavirüs ya da COVID-19 diyorlar adına. 

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan bir solunum yolları virüsü. Diğer koronavirüsler gibi, zoonotik yani hayvanlar ve insanlar arasında bulaşıcı. 

İlk nereden çıktı bu virüs? 

Çin’in Wuhan kentinde canlı hayvanların satıldığı bir et pazarından... 

Peki, Marburg, Ebola, Şarbon, Deli Dana, SARS, Kuş gribi, Domuz gribi, MERS nasıl ortaya çıktı, nereden geçti insanlara?

İnsanların hayvanları yemesi ve çeşitli şekillerde kullanması yüzünden...

Sorun sadece yarasa ya da diğer egzotik hayvanların yenmesi değil. Şarbon hastalığı sığır, koyun, keçi, deve, manda gibi ot yiyen hayvanlardan; deli dana sığırlardan; kuş gribi kanatlı hayvanlardan insanlara geçiyor.

***

Her yıl milyarlarca hayvanı yapay yolla üretip yemek ve kullanmak için öldüren insanlık, doğayı katlederken kendi türünün de sonunu hazırlıyor. 

Yeryüzünde son 30 yılda 300 bin civarında bitki ve hayvan türü yok oldu. 

Dünyadaki biyolojik çeşitlilik kaybının yüzde 60’ı et yüzünden.

Hayvancılık, sera gazlarının ve küresel iklim krizinin en önde gelen nedenlerinden. Virüslerin bugün daha dirençli olmalarının nedeni ise küresel iklim krizi. COVID-19 da insan açgözlülüğünün yarattığı yıkımın sonuçlarından biri. 

***

Filozof Zizek, COVID-19’un kapitalizmin sonunu getirebileceğini, komünizmin keşfinin önünü açabileceğini söylemiş. 

Gerçekte asıl virüs insan ruhunu kirleten kapitalizmdir. Kurtuluş için radikal bir değişim, devrim gereklidir; bu yıkıcı sistemin çökertilmesi şarttır. Bunun gerçekleşmesi için de kapitalizmin sacayaklarından biri olan hayvancılık tarihe karışmalıdır. Doğanın da insanın da kurtuluşu buna bağlıdır. 

Hayvan katledilen insanmerkezci ve türcü hiçbir sistem çözüm değildir! Bunu görmek için filozof olmaya da gerek yok.

Yazarın Son Yazıları

Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025