Bağımlı yargıda reform olamaz

Bağımlı yargıda reform olamaz

04.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen gün, haberleri izlerken aklıma birden Hakan Kara düşüverdi. Bir anda ona işkence yapılıyormuş duygusuna kapıldım.
Öyle ya, hukuksuzluğun, bağımlı yargının kurbanı olarak içerde yatan Hakan Kara veya Cumhuriyet davasından diğer arkadaşlar ya da aynı mekanizmanın başka davalardan kurbanları, yargı reformu kandırmacası ve kimi çevrelerin bunu gerçekmiş gibi sunarak alkış tutmaları karşısında acaba ne hissetmişlerdir?
Yapılan makyajı reform diye sunmak, bunların güya özgürlükleri kısıtlanmadan dışarıda çile doldurmakta olan yakınları için de, bir tür işkence değildir de nedir?
Mazlumun gözünün içine baka baka, zilleti nimet diye nitelemek işkence değil midir?
Görüldüğü gibi, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Paketi işkenceye sıfır tolerans gösterileceğini söylerken, gerçeklerle o kadar çelişiyor ki, bu haliyle tek başına bir işkence aleti haline geliyor.

***

Hukuk devletlerinde, hatta kanun devletlerinde yargının durumunu belirleyen ana ölçüt, denetiminin siyasal iktidarın elinde olmamasıdır.
Adil yargı, demokrasinin önkoşuludur, yargı bağımsızlığı ise adil yargının “onsuz olmazı”dır.
Türkiye’de yürütmenin denetimindeki HSK aracılığıyla yargı bağımsızlığı tümüyle ortadan kalkmıştır.
Yargı tek adama bağımlıdır. Mustafa Balbay’ın deyişiyle yargı denetiminin üçte bir Recep, üçte bir Tayyip, üçte bir de Erdoğan’a aittir.
Bu durum değişmedikçe, yargıçların ve savcıların tayin, terfi veya diğer özlük işlerinin karara bağlandığı HSK’nin yürütmeye bağımlılığı sona ermedikçe yargıda reform etiketiyle ortaya sürülen, çözümlerden hiçbiri adalete giden yolun önünü açamaz.
Ana söylemlerine baktığınız zaman bütün anayasaların özgürlükleri güvence altına alır bir izlenim yaratmaya yönelik olduğunu bilmeyen yoktur. Ne var ki, baskı anayasalarında, her özgürlük belirten maddenin bir de ama ile başlayan ve vaatleri hemen suya düşüren bir karşı ifadesi hemen arkadan gelerek özgürlüğü zincirler. Aynı şekilde malum Yargı Reform Strateji Paketi’nde de, temenni olarak toplantı ve gösteri hakkının kullanılmasından söz edilmekte, ama 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na dayalı olarak yapılan (2911’e bile tam uyulmuyor ya!) uygulamalarla bu haklar fiilen yok edilmektedir.
Bu arada hâkim ve savcıların terfi incelemesi ve denetlemesinde AYM ve AİHM kararlarına uygunluğun gözetileceği ifadesi teoride ne kadar umut verici olursa olsun, Anayasa Mahkemesi’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan’a ilişkin hak ihlali kararının uygulanmasının bizzat iktidar tarafından yapılan açıklamayla uygulanmasının önlenmesi üzerine görüldüğü gibi, pratikte hiçbir anlam taşımamaktadır.

***

Yasama yetkisinin önce OHAL KHK’leriyle sonra da Cumhurbaşkanı kararnameleriyle, tek kişinin eline geçtiği, OHAL KHK’si mağdurlarının haklarını arayamadıkları, 60 binden fazla yurttaşın, TCK 299’a istinaden Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılandığı, FETÖ ile mücadeleleri kamuoyunca bilinen, birçok kişinin “örgüte üye olmamakla birlikte FETÖ’ye yardım”dan yargılandığı ve hüküm giydiği bir ülkede, Yargı Reformu Strateji Belgesi vatandaşın aklıyla alay etmektir.
Bunun yargıyı reforme edeceğini söylemek ise bağımlı yandaş yargının, hapisteki mağdurları ve de dışarıda olan yakınları için en ağır işkencedir.  

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023