Gerçeklerden kaçarak yaşamak!

Gerçeklerden kaçarak yaşamak!

03.02.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gerçeklerden kaçarak yaşarsanız;

bedelini gerçekdışına sığınarak ödersiniz.

Bu “gerçekdışı sığınakları” çok çeşitlidir.

Bilimdışı inançlar, mistik rivayetler, hurafeler insanların gerçeklerden kaçıp sığındıkları kovuklardır.

Her şeyi inançlarının çerçevesinde gören “dogmatikler”, kendi aldanışlarını başkalarına da kabul ettirmeye çalışırlar.

Elazığ’da yaşanan deprem, bu olgunun turnusol kâğıdı oldu. Turnusol kâğıdı asitle bazı nasıl ayrı renklerde gösterirse, yaşanan deprem de “bilimsel bilgi” sahipleri ile “inanç temelli dogmatikleri” birbirinden ayırdı.

Deprem gerçeği

Deprem, yerkürenin oluşmuş katmanlarının birbiri üstünde kayarak yerleşmelerinin sonucunda yaşanan doğal bir olgudur.

Bu olguyu “afet” yapan ise insan toplumlarının yerleşmelerini bu gerçeğe göre yapmamış olmalarıdır.

Bilinen deprem kuşaklarının üzerindeki yerküreye yapılan yapılar, bu gerçeğe göre yapılmak zorundadır.

Yapının yerleşeceği zeminin etüdü, yapılacak yapının malzeme seçimi, dayanıklı temeller ve taşıyıcı kolonlar, yapı teknikleri bütünüyle “deprem gerçeği”ne göre hesaplanıp yapılmalıdır.

İnsanlar ve toplumlar bu gerçeklere uygun hareket edip yaşamlarını buna göre düzenlerse, işte “bilimsel bilgiye dayalı bilinçli insanlar ve toplumlar” olurlar.

Yok, böyle olmaz da, her bulduğu yere “yağmalanacak toprak” gözüyle bakanlar, karar verme sahibi olursa, zemine de aldırmaz, malzemeden de çalar, beton kuleleri yükseltir, satıp kârına bakar.

Çürük yapılara “imar affı” çıkarıp izin verenler kimlerdir?

Deprem vergisi” diye para toplayıp “yol yaptık, okul yaptık” diye para kalmamasını savunanlar kimlerdir?

Deprem paraları ne oldu” diye soranları suçlayanlar kimlerdir?

Bütün bunlar, bugünün siyasal iktidarıdır.

Bütün suçlarını, bütün yanlışlarını, gerçeklerden kaçırıp inanç sığınaklarına saklayanlar da onlardır.

Ama din, iktidar sahiplerinin günahlarını saklayacakları sığınak değildir.

Kader”, başına gelenleri yakınmadan kabul etmeleri için rıza göstermenin bekleme salonu değildir.

Önce deveni sağlam kazığa bağlayacaksın, sonra Allah’a emanet edeceksin” denmiştir.

Uydurdukları hurafeleri “kutsal din” çerçevesine oturtup tartışılmaz kılmak, öncelikle dine saygısızlıktır.

İşte, büyük Atatürk’ün, kutsal kitabın Türkçeye çevrilmesi girişimi, kitabın ne dediğinin anlaşılması, bu hurafecilerin halkı kandırmasının önüne geçmek içindi.

Aynı amaçla tekkelerin, zaviyelerin kapatılması İslam dinini bu çıkarcıların elinden kurtarmak içindi.

Şimdi, dinci siyasetin elindeki iktidar, bütün bu tarikatları, cemaatleri kendi iktidarına destek vermeleri şartıyla iktidarının ortağı yapıyor.

Tarikatlar da, cemaatler de iktidardan aldıkları güçle yürütme organlarına yerleşiyorlar, sağlıkta, eğitimde, güvenlik örgütünde, ordu içinde kadrolaşıyorlar.

Elbette, her alanda da kendi inançlarının gereği olan her şeyi yapıyorlar.

İşbaşına gelen kadrolar artık “liyakat” değil, “sadakat” ölçütüne göre belirleniyor.

Günlük yaşam her alanda dinselleştiriliyor.

Adı konmayan “şeriat düzeni” işlevsel olarak yaşama geçiriliyor.

Orada burada “çatlak sesler” olarak algılanan sivri çıkışlar, aslında kurulmak istenen şeriat düzeninin ipuçlarıdır.

Uyuşmak mı? Uyanmak mı?

Bugünün ve yarının mücadele konusu budur.

Uyuşmak, uyuşturulmak, uyumak hep aynı kayıtsızlığın dereceleridir.

Toplum sanki “çok önemli bir şey yokmuş” gibi uyutulurken, muhalefet de “olağan bir siyasal durum varmış” gibi hareket ediyor.

Hayır, hiçbir şey olağan değildir.

Türkiye Cumhuriyeti, “bağımsız-laik-parlamenter” düzeninden “inanca bağımlı-dinci-tek adam” sistemine geçiriliyor.

Eğer bu gidişe razı olursanız yarın ancak “izin verilmiş azınlık yerleşkelerinde” yaşamaya hazırlanın.

Eğer bu gidişe karşı çıkıyorsanız, her yerde her haksızlıkla, her yolsuzlukla, her dalavereyle bütün toplumsal gücünüzle mücadele edin.

Deprem nasıl gerçek ise geleceğiniz de sizin gerçeğiniz olacaktır.

Depreme de, kendi geleceğinize de bugünden hazır olun.

Kararınız sizin iradenizdir...

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023