Başbakan Yardımcısı ile Cumhurbaşkanı atıştı ve...
\nAnayasa kitapçığı havada uçuştu diye...
\nBülent Ecevit, “Bu devlet krizidir!” diye dehşete kapılmıştı.
\nKendisi, Allah’ın sevgili kulu imiş ki bugünleri görmedi.
\nYüzde 49’umuz başta olmak üzere, bugüne tanık olanların herhalde günahı büyük ki...
\nAnkara’dan görülen manzara bakılacak gibi değil...
\nMİT, KCK ile çalışmış...
\nKCK, MİT’i kullanmış...
\nEmniyet ise her ikisinden yararlanmış...
\nPKK, MİT’in adamını avukat tutmuş...
\nPolisler ABD’ye servis yapmış...
\nBinlerce şehit veren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanları ‘silahlı terör örgütü’ kurmak ve yönetmekten içeri atılmış...
\nİktidar ise hepsini mi işletmiş?..
\nYoksa hepsi bir olup iktidarı mı işletmiş?
\nDağdan adam getirtip, çadır mahkemesi kurduran...
\nYetmemiş gibi...
\nTarafsız sahada teröristlerle milli istihbaratçıları müzakere masasına oturtan...
\nSonra baskınlar, telefon dinlemeleri, tutuklama, bombalama derken...
\nÖnceki günkü Emniyet’teki şok atamaları yapan...
\nBu iktidarın toplumsal dokuyu lime lime ettiği söyleniyordu.
\nOysa kendi elleriyle atadıkları kadrolar bile elle tutulacak gibi değil.
\nÖzel yetkili savcıların işin ucu Başbakan’a kadar uzayacak olan sürpriz işlemleri...
\nÖzetle...
\nHer şey arapsaçı...
\nSahnede, eskilerin 32 kısım tekmili birden dediği türden bir oyun döne döne oynanıyor...
\nHâlâ soranlar var:
\n“Bu oyunda acaba ABD\t de var mı, varsa bu oyunu neresinde?”
\nArap Baharları senaryosunu yazan...
\nYöneten ve oynatan ABD oyunun neresindeyse orada...
\n***
\nUludere’de kaçakçı köylülerin; kimin istihbaratıyla neden öldürüldüğünü bulmak için...
\nÖnce, Oslo tutanaklarını ve konuşma kayıtlarını kimin sızdırdığını ortaya çıkartmak şart...
\nElbette bunun için de...
\nCHP lideri Deniz Baykal’a ve MHP’nin tam kadro üst yönetimine kurulan komplonun gerçek failini bulmak gerek.
\nElbette...
\nBunun için de elinizde güvenilecek bir “Milli” İstihbarat’ınız, “emniyet” edeceğiniz bir Emniyet’iniz ve adaletinden emin olduğunuz bir Yargı’nız olması şart.
\nGörevden uzaklaştırılan KCK kuşkulusu, İstanbul Emniyet’inin tüm kadrosunu atayan bu iktidardı...
\nOrtalığı tozu dumana katan özel yetkili savcıları da...
\nİktidar uzunca süredir, yurtdışından hekim getirme hazırlığında...
\nBu listeye yabancı istihbaratçı, emniyetçi, savcı ve yargıç da eklemeleri en çıkar yol.
\n\n\nBağ...
\n\n\nAnayasaya göre, Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı, Başbakan’a bağlı...
\nAma mesele bu değil.
\nMesele, Başbakan’ın bu ikisine, ne kadar bağlı olduğudur!
\nAstsubay iken kendisini yetiştirip bir dönemin 3-4 yıldızlı generallerinin makamına yükselen yeni MİT Müsteşarı’na eleştiriler yoğunlaşınca...
\nBaşbakan anında öne fırladı:
\n“Ben müsteşarımı yedirmem!”
\nÇünkü Müsteşar’ı kendisi atamıştı.
\nKasımpaşa’da kendi adamını yiyene \t\t“Eniğini yiyen kedi!” denildiğini iyi biliyordu.
\nBir süre sonra \tsofraya Genelkurmay Başkanı konusu \tgeldi.
\nBu kez yerim-yemem tartışması olmadan...
\nYüzde 49’un \tinayeti...
\nVe 9 yılın deneyimiyle tereyağından kıl çeker gibi...
\nSıradaki Genelkurmay Başkanı...
\nArdından da öncesindeki yenilip bir kenara konuldu.
\nBaşbakan’da çıt yok!
\nMİT ve Genelkurmay kendisine bağlıydı...
\nAma o, hangisine daha bağlıydı...
\n***
\nMİT Müsteşarı’nın savcının huzuruna çağrılması konusu milletimize bu bağı yeniden izleme fırsatıdır.
\nMoral bozmadan keyfini çıkartalım...
\n\n\nBaşbakanımız da Tweetçi...
\n7 Şubat günü, izleyicilerine
\nHalkına şiddet kullanan Suriye Devlet Başkanı’na Arapça (yoksa Farsça mı) şu mesajı göndermiş:
\n“Beşşar, men dakka dukka!”
\nEsad da ona “Terör örgütü soruşturması” Tweet’i gönderirse şaşırmamak gerek:
\n“Tayyip, ne ekersen onu biçersin!”
\n\n
