Trafik!

20 Temmuz 2015 Pazartesi

‘Trafik’ sözcüğü gidişgeliş, ticaret, alışveriş, olupbiten gibi farklı anlamlar taşıyan bir sözcük. Karanlık işler anlamına da gelen sözcük, ‘trafficer’ denince ‘karanlık işler çeviren’i anlatıyor (Redhouse sözlüğü). Biz gene düz anlamına dönüp ‘bayram trafiği’ni görelim.
Yollarımız neden kan gölü dostlarım? Her bayram, kazalar, ölenler, yaralılar, hurdaya dönmüş araçlar. Nedir bu?
Bu, dostlarım, makine kültürü ile doku uyuşmazlığı yaşayan bir toplumun çilesidir. Bizim toplumsal kültürümüz ata, eşeğe binen, inek, koyun güden insandan otomobil, otobüs, kamyon gibi makine sürücüsü insana geçemedi. Çünkü at ata çarpmaz, eşek eşeğe toslamaz. Ama otomobil duvara da çarpar, başka araçla da çarpışır. Onun gözü kulağı arabanın sürücüsüdür.
Eğer sürücü, direksiyon başına geçtiği zaman kendini ‘yolların hâkimi’ görür, ‘güç sarhoşluğu’ yaşarsa işte böyle kazalar olur, yollar ölenlerle, yaralılarla dolar.
Bu durum, tarım toplumu kültüründen endüstri toplumu kültürüne geçememenin sonuçlarıdır. Her alanda görülen de bu kültür uyuşmazlığının sonuçlarıdır.

***

Alın, eğitim trafiğini.
Tam bir karmaşa değil mi?
Ne yapmak istediğini bilmeyen, neden yapmak istediğini düşünmeyen, nasıl yapacağına karar veremeyen insanların toplumunda eğitim nasıl olabilir? Eğitim denince akla gelen testler, sınavlar, diplomalar, kep fırlatmalar olunca eğitimin durumuna neden şaşmalı? Test sorularınız yanlış çıkarsa, sınavlarınız mahkemelik olursa, diplomalarınız işe yaramazsa siz de kep fırlatma anlarıyla avunursunuz. Bir şirketin CEO’su ‘Üniversite mezunlarının başvurusunu çöpe atıyorum’ deyince olay oldu. Ama siz, en büyük işsizlik oranının üniversite mezunlarında olduğunu görmezden geliyorsunuz. Aileler, çocukları için ‘üniversite mezunu olsun da…’ diyor. Öğrenci ‘puanı nereyi tutarsa oraya giriyor’, ne hedef var, ne amaç kalmış. ‘Hiç değilse dil öğrenir’ sözü meslek yerine geçmiş. ‘Hiç olmazsa öğretmen olur’ sözü öğretmenliğin nerede görüldüğünü gösteriyor.
İki milyon öğrenciyi her yıl üniversite sınavlarına sokuyorsunuz, ne bir meslek hedefiniz var ne de iş olanağı.
Eğitim trafiğiniz her yıl, her ay, her gün kazalarla dolu. Ama Bakanınız yerinde, YÖK’ünüz YÖK, her apartman katına bir üniversite açmakla iş yaptığını sanıyor. Hayırlı olsun.

***

Koalisyon trafiğiniz nasıl?
Partileriniz esnemeye başladı. Sarayınız erken seçim hesabı yapıyor. AKP kendi hesaplarının peşinde. İslamcı görüntüsünün altında bildiğini okumaya hazırlanıyor. Fakire sadaka, yandaşına koşulsuz, kuralsız servet ihaleleri, yüksek maaşlı makamlar, ballı börekler. Buna devam edecek ortaklar peşinde. MHP hem iktidara yatkın hem de oralı değil görüntüsünde. CHP nerede duracağına karar veremediği için ne yapacağını anlatamıyor. Şimdilik beklemede. Ne yaptığını, ne yapacağını, neden yapacağını bilen tek parti HDP. Onlar da etnik köken partisinden ülke partisine dönememenin sıkıntısını yaşıyor.
Koalisyon trafiğiniz böyle.
Gene sorun, iktidar gücünü denetleyemeyen toplum kültüründe. Eğer bir toplum güce itaate koşullanmış, efendiye boyun eğmeyi yaşamak sanmış bir kültürde ise orada iktidar gücü denetlenemez.
Denetlenemeyen güç de zıvanadan çıkar.
Sonuçlara üzülüp nedenleri düşünmeyen insanların ‘kader’ dediği tam da budur...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları