Tayyip Kaptan’ın gemisi şimdi nereye gider?
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Tayyip Kaptan’ın gemisi şimdi nereye gider?

08.07.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Erdoğan dış politikası, bodoslama doğuya giderken karaya oturmuş bir gemidir. Evvelinde “Tayyip Kaptan” ve geminin ikinci adamı “Ahmet Kaptan” dümen kırdıkları tehlikeli denizleri bilmekle övünürlerdi. Hakikatte ise uluslararası sulara dair seyrüsefer bilgi ve tecrübeleri hayli yetersizdi. Ellerindeki “vaat edilmiş coğrafyalar ve havzalar” haritası asırlar önce yitip gitmiş bir dünyadan kalmaydı. Define haritası gibi bir şeydi bu.
İşte bu hallerine rağmen Tayyip ve Ahmet kaptanlar doğuda, diriliş vaat eden yeni bir düzenin şafağına doğru, “stratejik derinlik”lerde seyrettiklerini sanırlar iken dış politika teknesinin omurgasını dibe sürtüp zemine oturtuverdiler. Bunun böyle olacağı en başından, tutturdukları rotanın yanlışlığından belliydi. Gören, zamanında görmüş ve söylemişti. Gemi, uzunca bir süredir karaya oturduğu mevkide hareketsiz durmaktaydı. Başı, gidemediği doğuya baktığı için, batıdakilere de geminin kıçını seyretmek düşüyordu. Tayyip Kaptan bu pozisyonda bir süre mecburen oyalanırken, dış politika gemisi yolunda imiş gibi yaptı. Lakin bu, ilelebet sürdürülecek oyun değildi; teknesini yeniden yüzdürmesi lazımdı. Artık zorunlu manevralara başlamak gerekiyordu.
Kendisinden gizli işler çevirip mürettebat arasına nifak soktuğundan şüphelendiği Ahmet Kaptan’ı azletmeye karar verdiğinde, uygun anın geldiğine de hükmetti.
İlk iş olarak adamları, geminin karaya oturduğunu dolambaçlı ifadelerle anlatmaya koyuldular. Ardından Ahmet Kaptan ve tayfası bir filikaya konulup gönderildiler. Bütün vebal onun sırtına yüklendi. Ve sonra Türkiye’nin dış politika teknesi sağa sola, ileri geri manevralara başladı. Bu esnada kıç üstünden batıya mendil sallayarak kendini hoş tutan bazı yolcular da bu manevralara büyük anlamlar atfedip, yeni ve kullanışlı hikâyeler yazmaya giriştiler.
Güya dış politika değişiyordu.
İşte yeni bir dönem başlıyordu.
Bu hareketlerde bir umut olmalıydı.
Mahsur kaldıkları geminin kaptanına mahkûm olmuş kıç üstü yolcularının anlattığı “Dış politika değişiyor” masalının hülasası buydu. Masala konu olan gemiye baktım; gerçekte yapılanın dış politika değişikliği falan olmadığını gördüm... Belalı bir dış politikayı çakıldığı yerden kurtarmak için, ona yeniden alan kazandırmak için, çok gecikmeyle başvurulan taktik manevralardı bunlar.
Yerinden kımıldayamaz hale gelmiş ve dolayısıyla bitmiş bu dış politikanın sözde kurtarıcısı kim?
Karaya oturmasına neden olan kimse o... Sahibi. “Tayyip Kaptan”...
Dış politikanın değişebileceğine inanmak için önce Tayyip Kaptan’ın değiştiğini görmek lazım. Küçücük bir değişim emaresi bile yok. Bilakis... Ya da değişemeyen kaptanın değiştirilmesi gerek ki dış politika da değişebilsin.
Her neyse, ben bu masala inanmadım.
Onların masalına, bu hikâyeyle cevap verdim. Şimdi sadede gelelim.
Bu rejimin iç politikası neyse, dış politikası da odur. Rejim içeride ve dışarıda, İslamcı ve mezhepçi politika gütmektedir.
Dışarıda geminin karaya oturmasına, yaptıkları taktik hatalardan ziyade politikaya karakterini veren işte bu iki hususiyet neden olmuştur: İslamcılık ve mezhepçilik.
Türk dış politikasında inandırıcı bir değişimin önkoşulu, İslamcılık ve mezhepçiliğin kati biçimde terk edilmesidir. Dış politika Cumhuriyet’in fabrika ayarlarına göre yeniden yapılandırılmalıdır: Laiklik, barışçılık, kurumsallık ve öngörülebilirlik...
Türkiye’nin uluslararası kuruluş ve ittifaklarla ilişkileri de bu parametreler açısından gözden geçirilmelidir.
Bütün bunlar olmadan da bir şeyler yapabilirler. Ama yaptıklarına “dış politikada değişim” denemez. Mesela uçağını düşürdükleri Rusya’dan özür dileyebilirler. Çünkü kımıldayacak yerleri kalmamıştır. İsrail’e karşı, “Gazze’ye ablukanın kalkması” şartından vazgeçip, Mavi Marmara krizini de tatlıya bağlayabilirler.
Mısır’la bozdukları ilişkileri düzeltmek için Müslüman Kardeşler'den vazgeçmiş gibi de görünebilirler.
Bunlar, dış politika gemisini yeniden yüzdürmek için yapabilecekleri taktik manevralardır.
Bu gemi, ağırlıklarından kurtulup yüzmeye başlasa da rotasını Cumhuriyet ve laikliğe çevirmediği sürece yeniden karaya oturmaktan ve hatta batmaktan kurtulamayacaktır. Gereken esaslı değişimi ise bu İslamcı ve mezhepçi rejim yerine getiremez.
Erdoğan’la dış politikada değişim, balık kavağa çıkmadan olmaz.  

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018