24 Haziran’ın dört kesin sonucu
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

22.06.2018 06:01
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye iki gün sonra, tarihinde sandıktan çıkmış bir iktidar altındaki en antidemokratik seçimlerine gidiyor. 24 Haziran seçimleri adil değil, özgür değil, güvenli değil. Muhalif cumhurbaşkanı adayı, konuşmalarından dolayı kapatıldığı hapishaneden sürdürüyor kampanyasını. Basın özgürlüğü yok, fikir özgürlüğü yok. İnsanlar olan bitenden habersiz bırakılıyor, dezenformasyon bombardımanına tutuluyorlar. Muhalefetin medyaya erişimi engelleniyor...
Tüm bunlara rağmen muhalefetin seçim meydanlarında büyük, coşkulu ve ilgili kitleler bir araya geliyor. İktidarın meydanlarına toplanan kalabalıklarda ise bu çapı ve dinamizmi göremiyoruz. Bıkkınlık, isteksizlik var. İktidar yorgun. Sözünü ve vaadini tüketmiş, dimağı zayıflamış, hataları gülünçleşmiş.
Türkiye, sandıktan çıkmış bir iktidar altındaki, sonucu en öngörülmez seçimlerine gidiyor. Sonuç derken, sadece yüzdeleri kastetmiyorum. Meselemiz, seçimlerin ülkenin kaderi üzerindeki sonuçlarıdır.
Geçmişteki rezillikleri kayıtlarda olduğu halde “işlerini” yüzleri hiç kızarmadan yapmaya devam eden anketçi esnafının iktidarı kayıran “kamuoyu yoklamaları”, hayatın ve sahanın gerçekleriyle değil, sarayın sandıktan çıkmasını istediği ve ilgili yerlere empoze ettiği sonuçlarla uyumlu. Nedeni basit: 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu’nda üretilen ve zaten ne yasal ne de meşru olan sözde yüzde 52’lik “Evet” sonucunun, Haziran 2018 Türkiye’sindeki “Cumhur İttifakı” kisvesi altında, bu varsayılan seviyesinde tutunması mümkün değildir. Nisan 2017’den bu yana köprülerin altından çok sular akmıştır.
Bu iddiamızı destekleyen faktörler şunlardır:
Ekonomideki kötü gidişattan kaynaklanan sorunlar seçmen algısında açık ara birinci sıraya yerleşmiştir.
İYİ Parti ve Saadet Partisi, muhafazakâr milliyetçi seçmen kesiminde gidilmesi mümkün yeni adresler olarak ortaya çıkmışlardır. Liderler bazında da aynı durum, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’nun şahıslarında söz konusudur.
Meydanlarda Muharrem İnce rüzgârları esmektedir. Muharrem İnce’nin reytingi Erdoğan’ınkinden fazladır, birçok kentte topladığı kalabalıklar da öyledir.
Bunlara bir de iktidarın, vizyon ve söylemine yansıyan tükenmişliğini ekleyin. Muhalefet, iktidarın yarattığı sorunlara çözüm önerilerini meydanlarda dillendirirken, iktidar bu sorunlar hiç yokmuş gibi bir kampanya yürüttü.
Seçim sonuçlarını, sahanın iktidar aleyhindeki gerçekleri ile karanlık odalarda iktidar lehine ayarlanmak istenen yüzdeler arasındaki makas açıklığının gerilimi tayin edecek.
Dolayısıyla, 24 Haziran seçimlerinin YSK tarafından açıklanacak sonuçları ne olursa olsun, içinden geçilen sürecin 25 Haziran Türkiye’sine devredeceği şimdiden kesin olan neticeleri şunlardır:
Birincisi, Türkiye siyasetinde Muharrem İnce adında bir liderin temayüz etmiş olmasıdır. İnce, her halükârda CHP’den daha fazla oy alacak. Bu oyların CHP’de konsolide olabilmesi için, İnce ve CHP’nin lideri Kılıçdaroğlu arasında ülkenin çıkarlarını her türlü kişisel siyasi menfaat mülahazasının üzerinde tutan erdemli bir işbirliğinin 24 Haziran’dan sonra aksamadan devamının temin edilmesi şarttır.
İkinci sonuç, Millet İttifakı’dır. İttifakın gevşek halkası, İYİ Parti’nin Meclis grubu olabilir. Gevşemeyi önleyecek dinamik ise ittifakın kurumsallaşmasıdır. Bunun bir yolu Saadet Partisi’nin Meclis’te grup kurabilmesidir. Millet İttifakı kurumsallaşırsa önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’yi önemli ölçüde geriletmeyi başarabilir.
Üçüncüsü, Selahattin Demirtaş’ın gerçek bir lider, başat siyasi aktör ve Kürt sorununun çözümü için hakiki bir muhatap olarak yükselmesidir. Gizli yapılanmalar ve aktörlerin perde gerisinden, siyasetin güdümündeki istihbarat servisleriyle örtülü anlaşmalar yaparak işleri idare ettiği bir müzakere düzleminden, gelecekteki demokratik bir Türkiye’de parlamento odaklı çözüm zeminine geçildiğinde, Demirtaş’ın buradaki varlığı ve rolü fevkalade müspet bir etkiye sahip olacak.
Dördüncü sonuç, Türkiye’nin ana akım siyasal İslamcı hareketi, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP’nin ideolojik, siyasal ve idari krizinin derinleşerek devam etmesi olacaktır. Erdoğan ve AKP’sinin elde kalan kapasitesi kendi sorunlarını dahi çözebilmeye kâfi değil. Dolayısıyla AKP, kendisine kendi içinden bir alternatif çıkararak varlığını ötedeki bir geleceğe taşıyabilme gücüne sahip değildir.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018