Çiğdem Toker

Jetler değil, yönü yadırgandı

10 Ağustos 2016 Çarşamba

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bir yıl önce, Ankara’nın göbeğinde kundaklanan genel merkez binasında görüştük.
Sorularımızı MYK toplantılarının yapıldığı beyaz-mor renkli uzun masada yanıtladı. (Aynı masada, 7 Haziran seçimi sonrası Davutoğlu ile koalisyon görüşmesi yapıldığı da ilerleyen dakikalarda konuşuldu.)
Demirtaş, 15 Temmuz gecesi, darbe girişimini ilk önce eşinden (Başak Demirtaş) duymuş.
Adeta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “enişte” anekdotuna nazire gibi duruyor, ama değil:
“İşlerim hafifleyince Diyarbakır’a evime giderim dinlenmeye. O gün de öyleydi. İstanbul’dan geldim. Akşam eşimle oturuyoruz, çocukların ikisi de uyuyor. Eşim sosyal medyayla uğraşıyor. Bana ‘İstanbul’da tuhaf şeyler oluyor’ dedi. Öyle dikkatimizi çekmeye başladı gelişme. Zaten birkaç fotoğraf görünce tuhaflığı hemen anlıyorsunuz.”
Demirtaş askerliğini 2006’da İstanbul’da, “sürgün yeri” olarak nitelediği Hasdal’da yapmış. Polisin yetmeyeceği toplumsal olay ya da doğal afetlere giden askeri birlikleri bu nedenle tanıdığını vurgulayarak “Bir baktım, köprünün üzerinde öyle bir birlik. Oraya çıkması anlamsız. Darbe girişimi olduğunu öğrenmeden önce anormal bir durum olduğu ortadaydı” diye anlatıyor.

‘Pazarlık yapıyoruz’ denilmiş
Sonra telefon trafiği başlıyor. HDP milletvekilleri bazı bakanlara ulaşıyor ve edindikleri bilgileri Demirtaş’a aktarıyor:
“Bir girişim var ve pazarlık yapıyoruz, dediler. Bize ilk iletilen bilgi öyleydi, geri çekilsinler diye pazarlık yapıyoruz. Geri çekilmezlerse müdahale başlayacak.” Kendisine evden ayrılıp başka bir yere geçmesinin iyi olacağını telkin edenler oluyor. Demirtaş evde kalmayı tercih ediyor. “Yapacakları birşey varsa nereye giderseniz gidin bulurlar” diyor. HDP’li belediye başkanları geliyor eve. Herkes durumu anlamaya çalışıyor.
Fakat Diyarbakır’daki manzara Ankara’ya, İstanbul’a hiç benzemiyor. Hayli tuhaf. O kadar ki, TRT’de sıkıyönetim bildirisi okunurken Demirtaş’ın evinin bulunduğu semtte neşeli bir düğün konvoyu dolaşıyor.
Bölgedeki il başkanlarını aradığında da “şehirde hiçbir olağın dışı durum yaşanmadığı” bilgisini alıyor. “Birkaç saat içinde bunun farklı bir darbe girişimi olduğu anlaşıldı” diyor.
15 Temmuz gecesi, başta TBMM olmak üzere Ankara’da pek çok noktayı bombalayan savaş uçaklarından 6’sının Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden kalktığı daha sonra açıklanmıştı.
Demirtaş’a o jetlerin seslerini duyup duymadığını sordum.
“Evet benim evimin önünde uçtular ve fakat ilk defa ters tarafa gidiyorlardı. Diyarbakır halkı da şaşırmış. Tamam havalandılar ama neden ters tarafa gidiyorlar diye. İlk anda herkes yadırgamış uçakların yönünü.”
HDP Eş Genel Başkanı’nın anlatımına göre Diyarbakır o geceyi çok sakin geçirmiş. “Darbe protestosu açısından da tek bir AKP’li de yoktu” sözleri, bu kanlı girişimin ülkenin doğusu ile batısında nasıl algılanıp yaşandığına dair dikkat çekici bir ayrıntı.
O gece Ankara’da çok az sayıda HDP milletvekilinin bulunduğunu ifade etti Demirtaş. Grup Başkanvekili İdris Baluken “Dikmen’den inip Meclis’e geçebilirim ama yolda kiminle, nasıl karşılaşacağımızı bilemiyorum” demiş telefonda. Demirtaş, “Meclis’in bombalandığı ve tanklarla çevrildiği bir ortamda o gece herhangi bir HDP milletvekilinin başına bir şey gelse tamamen başka bir şeye dönüşebilirdi” diyor.
Ve bu nedenle milletvekillerine parlamentoya gidin demediklerini vurguluyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları