Çaycı tutuklandı...

02 Ocak 2017 Pazartesi

Çaycı Şenol tutuklanmış.”
Haberi Facebook’ta görüp şaşırdım.
Bizim Şenol, güler yüzlü, herkesle iyi geçinen, çay, kahve, tost yapıp gazeteye kantin hizmeti veren bir kardeşimiz.
Ne yapmış da tutuklanmış olabilir?
Haberde bir açıklama var: Cumhurbaşkanına hakaret etmek.
Cumhurbaşkanına hakaret?
Bir yanlışlık olmalı diye düşündüm.
Bir yanlış anlama. Yanlış bir yorum?
Sonra gazetede bilgi aldım.
Artık siz de biliyorsunuz: o gün Cumhurbaşkanı ve Başbakan geçeceği için yollar kapatılmış, Şenol da gazeteye gelmekte geç kalmış. Güvenlik amiri Şenol’a: “Cumhurbaşkanı gelirse artık bir kahve yaparsın” diye takılmış, Şenol da buna tepki gösterip “Ben ona kahve falan yapmam” demiş. Laf uzamış, iş büyümüş. Başka sözler de araya girmiş. Tutulan zabıtlar, alınan ifadeler, hadi bakalım, gel mahkemeye, tutuklama kararı.
Ve bizim Şenol hapishanede.
Şenol, cumhurbaşkanına hakaret edilmeyeceğini bilir. Tartışmalar içinde ileri geri sözler olabilir. Elbette yanlıştır ama buralara gelmemelidir.
Şimdi ne oldu?
Yöneticilerimiz tutuklu, hapiste.
Yazarlarımız tutuklu, hapiste.
Çaycımız da tutuklandı, hapiste.
Cumhuriyet gazetesi, kuşatma altındaki bir kaleye döndü.
Teslim ol” çağrılarına “Asla” diye karşılık veren bir Cumhuriyet kalesi.
Bu kuşatma neyin kuşatmasıdır?
Bu gazete neyin mücadelesini yapmaktadır?
Sorun burada.

***

Bu kuşatma, “Mutlak ve Ebedi İktidar” adına yapılmaktadır.
Mutlak ve Ebedi İktidar”, başlangıçta demokrasi adına iktidara gelen İslamcı grubun giderek “Tek Parti İktidarına”, oradan da “Tek Adam İktidarına” dönüşmesi ile yapılanmıştır.
Bugün, bu hiçbir biçimde denetlenemez iktidarın kutsal kılınması ile üzerine zırh geçirilmiş güç en küçük karşı çıkışı “ihanet” olarak nitelendirmektedir.
Cumhuriyet gazetesi, saltanatı ve hilafeti kaldıran Atatürk Cumhuriyeti’nin gazetesidir. Varlığı ve misyonu, “bağımsız, laik, güçler ayrılığına dayalı, aydınlanma felsefesine dayalı Cumhuriyeti anlatmak ve korumak”tır.
Bu ilkelerin her biri ve toplamı ise İslamcı iktidarın değiştirmek istediği, bunlara karşı cihat açtığı hedeflerdir.
Cumhuriyet gazetesi bu nedenlerle siyasal güç tarafından ekonomik ablukaya alınmakta, ilan baskısıyla, çeşitli uydurma suçlamalarla (FETÖ’cülük, PKK yanlılığı gibi) toplumdan koparılmaya çalışılmaktadır.
Cumhuriyet gazetesi her iktidar döneminde “karşı taraf” kabul edilmiş, yayını durdurulmuş, yazarları mahkemelerde süründürülmüştür.
Elbette dahası da vardır. Yazarları gizli ellerle, bilinmeyen katillerle öldürülmüş, bu katiller de hiçbir zaman bulunamamıştır.
Ama bilinmelidir ki;
MUTLAK VE EBEDİ İKTİDAR, en başta bu iktidarı isteyenlere, bu iktidara sahip olanlara zarar verecektir. Ülkeye verdiği ve vereceği zarar ise tarihin sayfalarında yazılıdır.
“Kontrolsüz güç, güç değildir.” Bu bir araba lastiğinin reklamı olmuştu ama evrensel bir doğrudur.

***

Cumhuriyet gazetesi elbette teslim olmayacaktır.
Mutlak ve Ebedi İktidar” özlemi içindeki iktidar gücü, bu kuşatmayı sürdürecek, daraltacak ve bunaltacaktır.
Ama CUMHURİYET, artık bir gazete olmanın ötesinde;
BAĞIMSIZLIĞIN, LAİKLİĞİN, AYRI GÜÇLER DENETİMİNİN (YASAMA- YÜ- RÜTME- YARGI GÜÇLERİNİN bağımsızlığı ile), AYDINLANMANIN, ÖZGÜR İNSAN AKLI, ÖZGÜR İNSAN İRADESİ için mücadele etmeyi sürdürecektir.
Varlığı ve misyonu budur.
Yapılan ve yapılacak her şeyin
DAHA UYGAR BİR TÜRKİYE
DAHA DEMOKRATİK TOPLUM
DAHA DOĞRU BİR GELECEK
için olduğunun bilinciyle,
Yeni yılımızı kutlayalım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları