İki Türkiye...

İki Türkiye...

22.05.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

19 Mayıs 2017. İnsanlar Anıtkabir’e yürüyorlar. Üzüntülü bir azimle yürüyorlar. Kaygılılar, ülkeleri kötü bir gidiş yoluna girmiş. Üzülüyorlar. Çünkü, bu kötü gidişi engelleyememişler.
Bu insanlar ‘Atatürk Türkiyesi’nin insanlarıdır. Evrensel uygarlığın ilkelerini biliyorlar. Bağımsız, onurlu Cumhuriyetin, laik eğitimin, hukuk devletinin uygar dünyada varoluşunu istiyorlar. Özgür insan aklının, özgür insan iradesinin öncülüğünde, bilimin ve sanatın ışığında yaşamayı hedefliyorlar.
Bu insanlar çağdaş Türkiye’nin insanları.
Önderleri olan Ata’larına yürüyorlar. Kaygılı ama kararlılar.

***

21 Mayıs 2017. AKP Büyük Kongresi olağanüstü toplanmış. Genel başkanlığa yeniden tartışmasız liderleri Recep Tayyip Erdoğan’ı büyük bir coşkuyla seçiyorlar. Ona kayıtsız şartsız inanıyorlar. Onun liderliğini yürekten benimsiyorlar. Onunla varoluyorlar, bu böyle devam edecek inanıyorlar.
Bu da artık ‘Erdoğan Türkiyesi’dir. Kabul etseniz de etmeseniz de bu gerçekle yaşamanız gerekiyor.
Bu, yeni bir dönemdir, hiç kuşku yok.
Partili Cumhurbaşkanı dönemi artık ‘Tek Adam Rejimi’dir.
Onun sözleri emirdir. İstekleri yasadır. Yönetim sistemi onun buyruklarını yerine getirmek için vardır. Yasama onun kararlarını yasalaştıracaktır. Yargı, onun isteklerini yerine getirmek için çalışacaktır.
Elbette ‘Tek Adam Rejimi’, sadece kendisi değildir. Yakın çevresi, danışmanları, birlikte çalıştıkları ile önemli bir yakın destek grubu vardır ve olacaktır.
Ama bu rejim, ‘denetlenmeme - hesap vermeme - kimseye aldırmama’ üzerine kuruludur.
Sistem inanç sistemidir ve ‘benden yana mısın, bana karşı mısın’ netliği ile sürdürülecektir.
Bunu sürdürebilmek için de yönetimi de yasamayı da, yargıyı da kontrolüne almak zorundadır. Böyle de yapılmaktadır.
Bilinen demokrasiye elveda. Demokrasi tramvayından inilmiştir.

***

Artık ‘İki Türkiye’ vardır. Bilinmesi gereken gerçek budur.
Peki, hangi Türkiye çoğunluktadır?
Seçimlerde hangisi kazanacaktır?
Bu sorunun yanıtını referandum vermiştir.
Türkiye çoğunluğu bu rejime ‘Hayır’ demiştir. Ama bu sonuç ‘Evet’ organizatörleri tarafından gaspedilmiştir.
‘HAYIR’ sonucu yüzde 57’den yüzde 49’a düşürülecek biçimde ayarlanmıştır. Bu sonuç için de yönetim ve hukuk alet edilmiştir.
Bu ‘İki Türkiye’ bir arada yaşayabilir mi?
Atatürk Türkiyesi, bilince dayalıdır. Batı’dan kaynaklanan evrensel Aydınlanma değerlerine sahiptir. Laik bir yaşam biçimini hedeflemiştir. Laik eğitim odaklıdır. Kişilere bağlı olmayan bağımsız hukuk sistemiyle donatılmıştır. Özgür bilimi hedeflemiştir. Çağdaş sanatı ülkenin sathına yayma kararıyla yola çıkmıştır.
Erdoğan Türkiyesi, inanca dayalıdır. Sünni İslam değerlerine sahiptir. Bu değerlere dayalı yaşam biçimini her alanda egemen kılmaya kararlıdır. Laikliği dinsizlik saymaktadır. Eğitimi din odağına göre baştan aşağı değiştirmeye kararlıdır. Tek Adam Rejimi’ne bağlı bir hukuk sistemini düzenlemiştir. Yasama gene bu sistemin içine alınmıştır. Yönetim Tek Adam buyruklarıyla yürütülmektedir. Toplumda itiraz cezalandırılmakta, itaat ödüllendirilmektedir.
Özgür bilim, çağdaş sanat sistem dışına itilmiştir.
Bu ‘İki Türkiye’ bir arada yaşayabilir mi?
Tablo budur.
Kararı da elbette bu toplum verecektir.
Atatürk mü?
O, elbette gene yenilmeyecektir.
Güneş aydınlığının kararlılığıyla…

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023