Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ölçü - denge - disiplin...
Düşünür- mimar Le Corbousier, “mimarlık yapıtı” için bu tanımı kullanmıştır.
Bu üçlünün bireyin hayatı için de, toplumların yaşamı için de geçerli olduğunu düşündüm.
Ölçü- Denge- Disiplin.
Düşünelim.
Ölçüsüz ve dengesiz disiplin zulümdür.
Ölçüsüz ve disiplinsiz bir denge olamaz.
Dengesiz ve disiplinsiz ölçü hiçbir işe yaramaz.
Birbirini tamamlayan bir üçlüdür bu.
Bir yapı için de doğrudur, bir toplum için de, birey için de.
Yaşadığımız acılarda bu denklemin bozuluşunu görmüyor muyuz?
Adalet Yürüyüşü bize bu gerçeği gösterdi.
15 Temmuz kutlamaları ise bu dengenin nasıl bozulduğunu göstermedi mi?
Evet, gösterdi.
***
AKP iktidarı, her türlü usulsüzlük ve yolsuzlukla kazandığı referandum sonrasında bir dikta rejimini dayatıyor.
Referandum yolsuzluğu Adalet Yürüyüşü’nün ilk maddesidir.
Bu yeni yönetim biçimi, ölçüsüz ve dengesiz bir disiplindir.
Toplumu yöneten üç gücün, yönetimin, yasamanın, yargının tek elde toplanması bir dikta rejiminin sacayağıdır.
Bütün insan haklarının ortadan kaldırılışı buna dayanmaktadır.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ölüm orucundadır.
İktidar bu ölüme yatışları görüyor mu? Hayır.
Gazeteciler yakıştırma kanıtlarla hapiste tutuluyor.
İktidar bu konuda doğru bir adım atıyor mu? Hayır.
On binlerce insan işlerinden atıldı, haklarından yoksun.
İktidarın kılı kıpırdıyor mu? Hayır.
İktidarlarına destek vermeyen herkese FETÖ’CÜ, PKK yandaşı yaftası yapıştırıp istediğini hapse atıyor.
Hesap vereceği kimse var mı? Yok.
O zaman.
Ortak bir programda buluşmak zorunludur.
Ortak bir program.
***
Adalet Yürüyüşü sonunda Kemal Kılıçdaroğlu bir bildirge okudu.
Özeti:
Toplumu birleştirici,
toplumsal uzlaşmaya dayalı,
barışçı bir dayanışma.
Önerdiği maddelerin ana ilkeleri bunlar.
AKP’nin temel politikası olan,
Toplumu ayrıştırıcı,
toplumsal çatışmaya dayalı,
savaşçı bir kamplaşmaya karşıt bir çerçeve.
Özünde CHP’nin yapmak istediği,
iktidar tarafından bozulan, “ölçü- denge- disiplin” denkleminin yeniden kurulmasıdır.
Doğrusu da budur.
Sorunun çözüm sorumluluğu sadece CHP’nin değildir.
Çözüm sorumluluğu, bu ülkede yaşayan her vatandaşındır.
Siyasal partiler.
Meslek kuruluşları.
İşçi sendikaları.
Örgütlenmiş topluluklar.
Aralarındaki farkları değil, ortak amacın bileşkelerini ortaya koyarak çalışmalıdırlar.
Bu çalışmanın hedefi 2019 değil. YARIN olmalıdır.
Geçirilen HER GÜN, kaybedilen bir gündür.
Çalışmalar halkla buluşarak, halkla birleşerek, halkla kaynaşarak yapılmalıdır.
Masa başı çalışmaları değil, halkla buluşma çalışmaları yapılmalıdır.
Her şey, her gün, açıklıkla anlatılmalıdır.
Başarı halkla birleşmenin, halkla kaynaşmanın başarısıdır.
Terminoloji şehvetine kapılmadan, samimi gönüllerle, sade bir dille halkla buluşarak başarıya ulaşılmalıdır.
Ölçü- Denge- Disiplin.
Başarının sırrı budur...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Tanrıkulu'ndan Diyarbakır iddiası: Kayyım atanacak mı?
- Akşener'den oy bölme tartışmalarına cevap!
- YURTTAŞLAR KABİNEYE ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
- Ekonomik kriz tiyatronun yolunu unutturdu
- Yerel seçime son 5 gün
- Akşener Özel'in o sözlerini hatırlattı
- İmamoğlu önceki dönemi anlattı
- Mart ayı 1. Dönem Çocuk Meclisi toplandı
- İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile Vefa Bozacısı'na gitti
- Özel İYİ Partili ve AKP'li adayları yerden yere vurdu
En Çok Okunan Haberler
- Büyükşehirlerde başa baş seçim
- 'Mahremimizi ortaya saçıyor'
- Belediye çalışanlarına miting ‘yoklaması’
- '30 yıl sonra aynı yanlışın tekrarlanmaması için...'
- Özgür Özel'den 'anket' açıklaması!
- Erdoğan'dan 'emekli maaşı' açıklaması
- 'Tutulma öncesi yiyecek, su, yakıt stoklayın!'
- Öğretim görevlisi açığa alındı
- Bakliyat ve kuruyemiş devi iflas etti
- ‘İçişleri Bakanlığı’nın izni olmadan taktık’