Pazar akşamı Beşiktaş’a karşı Fenerbahçe neden kaybetti diye fazla yoruma gerek yok bence. Aykut Kocaman disiplinli ve çalışkan bir hoca. Ama düz bir hoca. Belli kalıpları var; tutarsa oluyor, tutmazsa olmuyor. Nitekim Beşiktaş’ın ilk 20 dakikadan sonraki, ileri çıkan, paslı ve değişmeli oyununu “şuursuzca baskı” olarak nitelemiş.
Şenol Güneş de ilk 20 dakikadan sonra mucize yaratmadı aslında. Oyuncuların sadece yerlerini değiştirdi; Medel’i geriye, Tosic’i sol beke, Adriano’yu sol öne, Babel’i forvet arkasına ve en önemlisi Tolgay’ı Atiba’nın yanına çekti. Sonuçta Tolgay hep önerdiğim yerine geçti. Babel de en iyi olduğu forvet arkasına kayınca etkin pas oyununa döndü Siyah-Beyazlılar. Belki de Alper Ulusoy Konya’da son derece haksız verdiği kartla Talisca’nın F.Bahçe maçına çıkmasını önlemese Babel o mevkide oynamayacak, Beşiktaş da bu kadar iyi pas oyununa geçemeyecekti. Ve belki de Quaresma pas oyununa bu kadar etkin katılamayacak maçın yıldızı da olamayacaktı. Tabii burada oyuna girdikten sonra Negredo’nun Beşiktaş’ın akışkan oyununa katkısını es geçemeyiz. Bu oyun için en ideal pasör golcü Negredo.

Aslına dönüş
Beşiktaş’ı ligde son iki yıldır şampiyon yapan, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde ilk on altıya sokan da işte bu paslı akışkan futbol anlayışı. Bundan taviz verdiğinde sıkıntı yaşadı Kartal. İşte Bayern maçı… “Temkinli oynama” gerekçesiyle savunmacısı bol bir on birle çıkıldı sahaya. Fakat kırmızı kart yüzünden o maçın kritiğini bu düzlemde yapmak artık çok zor. Ama Fener maçının ilk 20 dakikasına bakınca açıkça görülüyor ki işler ciddileştikçe bizim antrenörleri bir “temkinli oynama” kaygısı sarıyor. Hatta korkak oynama... Futbol yorumcularının da alınan her riskte ‘haddini bileceksin’ gibi çıkışlar yapmaları da cabası... Bir de maç sonlarına doğru skora göre yapılan oyuncu değişiklikleri var. Eğer skor korunmak isteniyorsa taktik olarak başvurulabilecek “tedbir oyunu” esas strateji haline geliyor ve futbol da orada bitiyor. Kördöğüşü başlıyor. Skor korunsa da bu tesadüflere kalıyor.
Ve bakalım bu akşam kim 90 dakika boyunca daha cesur olacak?

Sorular
Derbiden kalan sorularım var:
1. Kocaman, kupa maçının çarşamba yerine perşembe oynanmasına haklı olarak itiraz ediyor ve TFF’yi eleştiriyor. Herkes biliyor ki günü belirleyen yayıncı TV kanalı. Neden onlara bir şey demiyor Kocaman?
2. Derbide konuk tribünde çok sayıda meşale yakıldı. Binlerce polisin görev aldığı bir maçta bu meşaleler tribüne nasıl sokuldu? Hadi sokuldu konuk tribünde oturan polisler neden meşale yakanlara anında müdahale etmedi?
3. Fernandao’nun golden sonra tribünlere yaptığı ve Beşiktaşlı taraftarları çıldırtan kol hareketini yayıncı kuruluş neden es geçti? Sosyal medyada yer aldıktan sonra bile ana akım medya neden olayı hafife aldı?
Emre Belözoğlu’nun küfrünü es geç, Volkan Demirel’inkine gerekçe bul, Fernandao’ya kamuoyu baskısıyla sadece 2 maç ceza ver... Yetkili yerdekiler; mezhebiniz bu kadar mı geniş?