Mahalle yanarken saç taramıyorum
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Mahalle yanarken saç taramıyorum

28.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Akşam haberlerini izlerken bir çevre aktivisti dostum aradı. Soluksuz bir şekilde sıraladı: “Arkadaş, memleketin günlük siyasi gündemini ‘İsveç’te olsa bir yıl tartışılırdı’ diye anlatıyorsunuz. ‘Çok yorulduk, biraz orman ve deniz görmek lazım’ diyorsunuz. Kışın donmaktan, yazın yanmaktan şikâyet ediyorsunuz. Madem yaşamımızla ilgili bu kadar dertliyiz, hiç mi sıra gelmeyecek o hayalinizdeki İsveç’teki konuları tartışmaya?”

Ne Öcalan’ı ne af yasasını ne de diploma konusunu duymak istiyordu. “Anladık, mahalle yanıyor da her mesele saç taramaya benzemez” dedi bir de üstüne.

Bakmayın, haksız değildi. Zira, kafamızı bize dayatılan konulara çevirdiğimiz sırada bastığımız toprak ayağımızın altından kayıyordu.

İşte bu yüzden, mahalle baskısıyla değil memleketin kafasında baskı olsun diye yazacağım: İklim kanunu.

Bundan iki gün önce...

Türkiye tarihinin ilk iklim kanunu teklifi TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edildi. Anadolu Ajansı şu sözlerle duyurdu: “Yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan teklif, iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini, planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetim ile bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsıyor.”

Gelin görün ki...

Çevrecilerin büyük çoğunluğu ve yaşam alanlarında mücadele veren insanlar farklı düşünüyor.

Anlaşılması için yazmalıyım; tam da bu yasayı ilgilendiren iklim değişikliklerinin Türkiye’ye etkileri ne olacak biliyor musunuz:

1- Aşırı sıcaklar nedeniyle sağlık sorunları ve ölümler artacak.

2- Isınmanın sürekli şekilde artması sonucunda kıyı taşkınlarından kaynaklanan riskler çoğalacak.

3- İklim değişikliği nedeniyle kuraklıkların sıklığı ve yoğunluğu artacak. Akdeniz bölgesindeki nüfusun yaklaşık yüzde 54’ü farklı ölçeklerde su kıtlığı yaşayacak.

TÜRKİYE NELER KAZANABİLİR?

Peki, Türkiye’de iklim kanunu çıkıyor da çevreciler neye itiraz ediyor? İklim adaletini savunan 92 kurum bu konuda ortak açıklama yaptı. Özetle diyorlar ki:

1- Yasal düzenleme büyük şirketlerin çıkarları doğrultusunda hazırlandı.

2- İklim krizine neden olan tarım, enerji ve madencilik sektörlerinde mevcut politikalar değiştirilmiyor.

3- İklim krizinin yol açtığı afetlere karşı önlemler getirilmiyor.

Uzun yıllardır bu meseleye kafa yoran, sahada deneyimiyle bilinen çevre mühendisi Kübra Ayçiçek’e kulak veriyorum:

“Meclise sunulan tasarı, Türkiye’nin ilk kez bir iklim kanununa kavuşacak olmasından dolayı olumlu bir gelişme gibi görülse de içeriği kanunun amacıyla uyumlu değil. İklim krizi bilindiği gibi sadece ekosistemin devamlılığını tehdit etmiyor, aynı zamanda ekonomiyi, toplumsal yaşamı ve adalet mekanizmasını da etkiliyor. Kanun tasarısından anlıyoruz ki bu teklif aslında sera gazı emisyonlarının ticaretini düzenliyor, kirlilik alınıp satılabilen bir meta gibi düşünülüyor. Örneğin, bu emisyonların ana kaynağı olan kömürün yerini ne zaman, neye, nasıl bırakacağı taslakta belirsiz. Öte yandan, Türkiye’nin emisyonlarını artıracak kömür projeleri ise hâlâ tasarlanmaya devam ediliyor. Bugün Aliağa’dan, Afşin-Elbistan’dan, Kazdağları’ndan, Muğla’dan ise ‘Kömürle yaşayamıyoruz’ diyen halkın sesi yükseliyor. Baştan aşağı tüm sistemleriyle adil bir dönüşüm gerektiren bu süreç, yalnızca şirketlerin çıkarlarına odaklanırken toplumsal faydanın, işçi ve kadın haklarının ve doğanın bütüncül olarak korunmasına yönelik politikalar barındırmıyor.”

Halbuki diyor çevreciler...

Türkiye güçlü bir iklim politikası uygulasa, bakın neler kazanacak:

1- Yenilenebilir enerjiye geçiş, enflasyonu düşürebilir.

2- Enerjide kendine yeterliliğin başarılmasıyla dış borç azaltılabilir.

3- Yeni istihdam alanları yaratılır.

4- Fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin yarattığı sağlık maliyetleri ortadan kalkar.

5- Rüzgâr ve güneşi merkeze alan yüksek teknolojili, katma değerli yatırım alanları gelişir.

6- İşsizlik ve yoksullukla mücadele olanağı yaratılır.

Öyle ya... İngiliz şair William Wordsworth iki asır önce demiş: “Doğa, onu seven yüreğe asla ihanet etmedi.”

Yazarın Son Yazıları

TRT de mahkemeyi tanımadı

“Öncelikle belirtmek isterim ki görevimi layığı ile yerine getirerek savaş bölgelerinde, olağanüstü şartlarda TRT adına elde ettiğim başarılar sebebiyle Eğitim ve Araştırma Dairesi’nde görevlendirildim.

Devamını Oku
12.12.2025
CIA’nın şüpheci tavrı

The World Factbook’u bilenler bilir. CIA’nın resmi web sitesinde yer alan ve dünyadaki tüm ülkelere dair güncel verilerin yayımlandığı, kamuya açık bir veri havuzu.

Devamını Oku
10.12.2025
Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025