Galatasaray'daki 'Divan-ı Harp'in perde arkası!

Galatasaray camiası,  Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu'nun, "Madem liglerin oynanmasına ilişkin tartışmalı durum var, o zaman 4 takımlı play-off oynansın" sözü üzerine yönetim kurulunun resmi siteden yaptığı açıklama sonrası oluşan kaotik ortamı tartışıyor.

Gazeteci-yazar Serdar Dinçbaylı, Galatasaray içindeki kaotik ortamın perde arkasını yazdı.

İşte o yazı:

"Galatasaray Yönetimi ile Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu arasındaki gerginlik bitmek bilmiyor. Yönetimin divan kurulu başkanını itibarsızlaştırma çabası sadece Galatasaray’a zarar verir.

Şu lanet salgının Çin’de başlayıp biteceğini sandığımız günlerde başkan ile hoca arasında suni bir Arda Turan tartışması yaşanmıştı. Hatta kılıçlar o kadar çok kınlarından çıkmışlardı ki; Fatih Terim “Konuştuklarımızı yönetim basına sızdırıyor”, Mustafa Cengiz “Ayrı ayrı fikirlerdeysek ayrı ayrı yollara gitmemiz gerekir” mesajları vermek zorunda kalmışlardı. Karşılıklı güç gösterisinden maraza çıkmadı. Çünkü taraftar başkanını 1 seviyorsa hocasını 10 seviyordu. Terim’i gönderme riskini göze alamayan yönetim köşesine çekilmeyi tercih etti. Galatasaray’ı canıyla eş tutan Terim de meseleyi basının uzatma çabalarına rağmen unutarak ligdeki rakiplerini alt etmeyi tercih etti.

Böylece başkan-yönetim-hoca arasındaki huzursuzluk da mutlu sonla bitti.

BAŞKAN, HAMAMCIOĞLU’NUN SELAMINI ALMADI

Sert geçen Ekim Divanı’nın birkaç gün sonrasında kulübün 114’üncü kuruluş yıldönümü kutlanıyordu. Divan Kurulu toplantısının yankıları anma törenine de yansıdı. Başkan Mustafa Cengiz, Ali Sami Yen'in kabri başında dururken, yanına gelen Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu'na yer açmak istemedi.

"Günaydın" diyen Hamamcıoğlu'na cevap da vermedi. Hamamcıoğlu araya girerken, Başkan’ı biraz itince, aynı şekilde Cengiz de karşılık verdi. Ardından, "Sıkıştırmayın, biraz öteye gidin" diye uyardı. Tören sonunda da basına Hamamcıoğlu’nun kürsüsünü hadsiz ve orantısız bir şekilde kullandığını söyledi.

Başkan ile Divan Başkanı’nın yıldızları bir daha asla barışmadı.

Mustafa Cengiz, Hamamcıoğlu’nu olası bir seçimde kendisine rakip olarak görüyor ve hiçbir eleştirisine katlanmayan bir tavır sergiliyordu. Hatta “Liseliler beni devirmek için Hamamcıoğlu’nu divan başkanı yaptılar” dürtüsüyle Hamamcıoğlu’yla selamı sabahı bile kesti!

Hamamcıoğlu ise bu aşamada Dursun Özbek’i nasıl ki liseli oylar devirdiyse, Mustafa Cengiz’i de liselilerin oylarının başkanlık koltuğuna oturttuğunu söylemekle yetindi.

Durum negatif olarak sabitlenmiş, koronavirüs nedeniyle de divan toplantıları yapılmadığı için tansiyon yükselecek fırsat bulamamıştı.

Başkan’ın aniden ortaya çıkan rahatsızlığı camiayı birbirine kenetledi. Herkes şu fani dünyada insani hırsların yerinin olmadığını düşünmeye başladı. Bir yandan Başkan’ın rahatsızlığı bir yandan da virüs tehdidi insanları, “Önce sağlık” diye düşünmeye zorladı. Ortalık durulmuştu. Ta ki...

“FIRSATÇISINIZ, DENSİZSİNİZ”

Federasyon ligleri başlatmak için formül ararken Galatasaraylılar’ın endişesi artıyordu. Fenerbahçe’yi de yarışa dahil etmek adına 8’li play-off ile şampiyonun belirlenmesi ihtimalinden rahatsız olan Hamamcıoğlu bir açıklama yaptı. Başta 4’lü play-off olmak üzere birçok konuda fikrini söylediği bir konuşması yayınlandı.

Fırtına bundan sonra koptu. Yönetim resmi siteden Hamamcıoğlu’nu ağır bir dille eleştirdi.

Hamamcıoğlu ise yönetimi Mustafa Cengiz’in yokluğunda fırsatçılıkla suçlayarak, “Benim verdiğim demeç yönetim aleyhine bir demeç değil. Bunun cevabını resmi siteyi kullanarak vermek densizliktir. Bunlar çok ayıp ve vicdansız şeyler. Şu anda seçim ortamı falan yok. Böyle bir ortamdan kimse yararlanmaz. Burası Galatasaray. Bu konuda hiç kimse prim yapamaz. Bizim en büyük temennimiz Mustafa Cengiz'in bir an önce sağlığına kavuşarak göreve dönmesi” sözleriyle kendisini savundu.

SEÇİM SÖZ KONUSU DEĞİL

Başkan’ın rahatsızlığında Galatasaray’ın menfaatlerini korumak yerine enerjisini divan başkanını itibarsızlaştırmak için kullanan yönetim çok kötü bir yolda. Söylendiği gibi ortada bir seçim yok, bu yönetimin süresini dolduracağı garanti. Koronavirüs nedeniyle mali genel kurul yapılamıyor. Olası bir ibrasızlık da yok. Kaldı ki zaten ibra edilmemelerine rağmen bir yıldan fazla bir süredir kulübü yönetmeye devam ediyorlar. Başkan’ın rahatsızlığı nedeniyle de kimsenin aklında ibrasızlık kalmadı. 

Kin ve nefretle kulüp yönetilmez. Resmi site iç hesaplaşmalar için kullanılamaz. Ligin geleceği hakkında Fatih Terim de dün bir açıklama yaptı. “Başkan veya yetkilendirilmiş yönetim kurulu üyeleri dışındakilere itibar etmeyiniz” diye bir deklarasyon daha yayınlayabilecek misiniz?

Galatasaray Yönetimi olarak şunu asla unutmayın! Çoğunuz Dursun Özbek’in hataları olmasa oturduğunuz koltukları rüyanızda bile göremezdiniz. En önemlisi ise sizi eleştirerek doğru yolu göstermeye çalışanlar sizden 40 fırın daha fazla ekmek yemiştir Galatasaraylılık konusunda. Son düzlüğe girdiniz, Galatasaylılığın yüzlerce yılda örülmüş gelenekleriyle oynamaya devam ederseniz altında kalırsınız, benden hatırlatması."

serdardincbayli@gmail.com