Mustafa Cengiz ve Galatasaraylılık üzerine: İnan et Başkan iyileş..

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, ani bir hastalıkla mücadele ediyor.

Ve başta Galatasaray olmak üzere tüm Spor camiası, Mustafa Cengiz'e moral verme yarışında.

Galatasaray Kulübü Genel Kurul  üyesi gazeteci Serdar Dinçbaylı, Mustafa Cengiz'in hastalık süreci ve Galatasaray aidiyetini yazdı.

İşte o yazı:

"52’nci yaşımın içindeyim, “Çocukluk aşkımsın” bölümlerini saymasak bile tam 40 yıldır Galatasaray’ı tam göbeğinde yaşıyorum. Galatasaraylılığın ne demek olduğunu Beşiktaşlı olmasına rağmen önce rahmetli babam sonra ağabeyim, sonra da Galatasaray Lisesi kafama iyice çaktı.

32 yıldır da dürüst gazetecilik yapmaya çalışıyorum. Bunu başarabilmişim ki arabam dışında borçlarımdan başka bir mal varlığım yok!

• Taraf olmadım mı?
• Çoook.

Taraf olmadan gazeteci olunmaz iddia edilenin aksine. Doğrudan yana olacaksın ki yanlışı gönül rahatlığıyla yazabilesin.

26 Temmuz 2003’te Sinan Erdem’in anısına Galatasaray ile Bakırköyspor arasında oynanan özel maçla beraber Galatasaray ağırlıklı yazıyorum, haber yapıyorum.

"İYİLEŞ, YİNE DİDİŞELİM"

Galatasaray’ın son 6 başkanı ile (Özhan Canaydın, Adnan Polat, Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat, Dursun Özbek ve Mustafa Cengiz) birçok hatıra paylaştım. Kimi bende sonsuza kadar kalacak hatıralar. Hepsiyle iyi kötü günlerimiz oldu. Çoğunlukla didiştik. Yanlış gördüklerimi yazdım ve genelde istenmeyen adam oldum. Patrona şikayet edenler, şikayet etmekle tehdit edenler oldu. Doğru bildiğim yoldan ayrılmadım.

Mustafa Cengiz ile başkanlığının ilk birkaç günü dışında hep didiştik. Onun doğruları ile benim doğrularım hiçbir zaman kesişmediler.

O beni disiplin kuruluyla ve kraldan çok kralcı, adını yüzüme söylemekten aciz yakınlarıyla huzursuz etti!

Ben ona “Mustafa Bey” dedim yazılarımda.

Sonra Başkan’ın ciddi sağlık sorunları olduğu ortaya çıktı, dünya durdu.

Bir milyon soru işareti beynimin içinde döndü durdu. En sonunda bir tweet attım, “Aramız bozuk, kanımız değil!

- Allah şifa versin, inan et Başkan. İyileş, yine didişelim” diye.

İçim rahatladı.

Sonrası mı?

Meğer ne kadar ihtiyacımız varmış dostça uzanan bir ele.

Kendi klasmanımda rekor beğeni aldım tweetterdan, daha önce küfür edenler bile alkışlamışlardı teweetimi.

Sonra durdum, düşündüm biraz ve kendi kendime şöyle dedim:

“İyi ki Galatasaraylıyım”.

serdardincbayli@gmail.com