'Filistin' yorumu gündem oldu!
Azra Kohen’in sosyal medya hesabından Filistin’le ilgili bir takipçinin yorumuna verdiği cevap gündem oldu. Bunun üzerine Everest Yayınları, Kohen’i yazar listesinden çıkardı.
Cumhuriyet Kitap Dergi’de bu hafta! (17 Ağustos 2023)
İnsanlık Komedyası adı altında topladığı 100’e yakın romanın en etkileyicilerinden, toplumsal, filozofik, ekonomik ve hümanist boyutlarıyla yazarın dünya görüşünün özeti sayılabilecek, ölümden dönen bir adamın acı dolu diriliş hikâyesini anlattığı yapıtı Albay Chabert (Çev. Yaşar Nabi Nayır / Varlık Yay.) ile bir ölümsüz, Honoré de Balzac kapağımızda. Ferda Fidan’ın yazısı…
Cumhuriyet Kitap Dergi’de bu hafta! (03 Ağustos 2023)
11 Temmuz’da yitirdiğimiz Çek asıllı Fransız usta Milan Kundera kapağımızda. Yapıtlarındaki üç temel kavramla; ölümsüzlük>gülmek / unutmak>varolmak / hafiflik, roman sanatı aracılığıyla insana / dünyaya / evrene bakışının anahtarını verendir Kundera. Modern romanın sınırlarını genişletip kalıplarını kırandır. “Roman toplumu olmadan çağdaş toplum olamayız”ı sıklıkla hatırlatandır. Bir düşünce romancısıdır. Yaralı belleğin anlatıcısıdır. Feridun Andaç’ın yazısı…
Cumhuriyet Kitap Dergi’de bu hafta! (27 Temmuz 2023)
Klasik Rus düzyazı geleneklerini ustalıkla geliştirmiş, Nobel Edebiyat Ödülü’nü (1933) kazanan ilk Rus yazar, melankolinin ağır bastığı, aşk, ölüm, ayrılık, beklenti gibi temaları mistik ögelerle bileşik ve lirik dille işlendiği 10 öyküsünden oluşan Güneş Çarpması ile İvan Bunin (1870-1953) kapağımızda. Z. Doğan Koreli’nin yazısı...
52. Orhan Kemal Roman Armağanı'nın kazananı belli oldu
Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde toplanan 52.Orhan Kemal Roman Armağanı Seçiciler Kurulu, bu yılın kazanan romanını belirledi.
Savaş; salgın, horlayış… M. Sadık Aslankara’nın yazısı...
4 Ağustos’tan 1 Eylül’e üç dört hafta geçse de bu tarih, çeyrek yüzyıl arayla iki savaş için hücum borusu çalındığı günler. Milyonlarca yoksul aç insan, yanında onları ezip sömüren azgın, vahşi emperyalizm. Ya insanın insanı horlayışına ne demeli, üstelik yazın dünyasında bile yaşanıyorsa bu?
BUGÜN günlerden Cumhuriyet Kitap! (01 Eylül 2022)
Kara mizah, ironi, toplumsallık, siyasallıkla donanmış dil ustalığıyla; yergisiyle, alayıyla, argosuyla, küfrüyle süslediği dünya ve yaşam kültürüyle; yaşamı aklın süzgecinden geçirdiği, insanın ezilmesine karşı olan ideolojisini ve bilincini de ustalıkla kattığı şiirleriyle Aydınlanmanın ta kendisi olmayı başarmış bir şair, Cumhuriyetimizin Don Kişot’u Can Yücel kapağımızda. Öner Yağcı’nın yazısı...
Dünyanın bütün kadınları... M. Sadık Aslankara’nın yazısı...
Doğanın yaratıcı dişil varlığı olarak kadını “kurtarmak” ya da onun “kurtulması” için çabalamak ilineksel bir yaklaşım sayılmalı. Öyle ya erkek kendisini ondan soyutlayamaz, buna olanak tanımaz doğa. Diyelim fiziksel, ekonomik vb. olanak sahibi, kalkıp onu kendisine “nesne”, “köle” yapmak için de alabildiğine iştahlı, ancak görece baskılayabilir kadını, o kadar…
John Cheever...
John Cheever… Sıradüzen içinde yazdığı düşünülse de, yaşantısına dönük paralel okumalar yaptığınızda; o inişli çıkışlı, dağınık, hatta çapraz ilişkilerini sürüklenişinde kendini sağaltmak, kendine pencereler açmak, ruhunu iyileştirmek, dünyanın hallerine iyicil yanlarıyla bakmak için yazdığını hissedersiniz. Bu, bir bakıma, öyledir de!
Parçalıdır Cheever anlatıları. Doğaçlamadır da diyebiliriz. Orada kendi sesini bulmaya, yaratmaya çalışırken; hayatındaki akışın / ritmin nasıl biçimden biçime dönüşerek bir anlatı evreni oluşturduğunu da gözleriz.
Cheever’ın bu yanı Çehov’u andırır. Raymond Carver’a yolunuz düşürse, Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerine göz atarsanız Cheever’dan izler bulursunuz.
Işık Öğütçü’den yeni bir Orhan Kemal uyarlaması; ‘Üç Oyun’
Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl, Arkadaş Islıkları ve Tersine Dünya eserlerinin yer aldığı Üç Oyun (Everest Yayınları), araştırmacı yazar Işık Öğütçü’nün babası Orhan Kemal’den uyarladığı ve ustanın çok yönlü yazarlığının altını tiyatro aracılığıyla bir kez daha çizdiği yeni çalışması.
Masalın fısıldadığı hayattır! Y. Bekir Yurdakul’un yazısı...
Burnumuzdan gitmeyen o güzelim kokular; sade, alçakgönüllü, iddiasız yaşamlar; çocuklukta kaldığını sandığımız, umarsız terk ettiğimiz düş dünyamız, hayallerimiz... Nazlı Eray, Naz ve Köşkteki Vampir'de (Everest Yayınları) kendine özgü “büyülü gerçeklik” rotasında ve pırıltılı anlatımıyla işte o kocaman ve sahici dünyayı anımsatıyor bize; yetinmiyor, hepimizi kucaklayıp o dünyanın kapısına kadar taşıyor, yorulmadan, yüksünmeden... İllüstrasyonlarıyla Oğuz Demir’in bu yolculuğa kattığı hoşluğu da unutmayalım.
Işık Öğütçü’nün yazısı...
İşçi sınıfının dünyada bir dinamik güç olarak ortaya çıktığı 19. yüzyıl ve etkin-iktidar olma yoluna gittiği 20. yüzyılda, bir yönüyle toplum bilimsel bir yönüyle toplumcu bir bakışla bu sınıfın Türkiye’deki varlığını kaleminin esas gündemi olarak belirleyen Orhan Kemal (15 Eylül 1914-2 Haziran 1970) işçi sınıfının yazarıdır. Edebiyatımızın yüz akı “Bir Başka İnsan”dır. Aramızdan ayrılışının 52. yılında özlemle ve sevgiyle anıyorum.