Öncelikle takımını özleyen ve yüzde 50 şartını farklı bir çoklu duruşlarla kullanan Beşiktaş taraftarını özlemişiz desek, yanlış yapmayız. Çünkü aşk karşılıklıdır ve onlar da takımlarını özlemişler. Sahaya yeni futbolcu olarak forvette Kenan ve orta alanda Salih ile başlayan Kara Kartal rahattı. Ve bu rahatlık, özgüvenli görüntü oyunun başlarında N’Koudou’nun güzel golü ile süslendi. Bir ölçüde şampiyon, lige rahat başlayan taraf oldu. Orta alanda Atiba, Souza, onlara teknik olarak topu aklını ve ayaklarını iyi kullanan son transfer Salih de eşlik edince, bir ölçüde bizim Real Madrid’imizi izliyorduk sanki. Özellikle Kenan, sanki Beşiktaş’ın Benzema’sı idi. Tipi, görüntüsü ve dağınık yapısı ile bazen de çok etkili çıkışları, gol koklaması ikinci bölgede oyunun kontrolünü elinde tutan Beşiktaş adına büyük bir avantaj olarak görüldü. İkinci yarıda da yüksek pas isabeti ve temposu ile oynayan Siyah-Beyazlılar, ikinci golü gecenin adamı Rosier’in getirdiği top ile Atiba’nın usta vuruşuyla kazandı. 

YEDEKLER İŞ YAPAR

Beşiktaş bu sezon en iyi işi yapacak yedeklere de sahip. Son 20 dakikada Oğuzhan, Necip, Gökhan Töre ve üçüncü golü atarak skoru belirleyen Larin bu konudaki haklılığımızı gösteriyor. Karşı atakta ve çabuk paslarla rakibine çok üstünlük sağlayan Beşiktaş kalesi ile Ersin sadece bir pozisyonda dikkat çekti. Anlaşılan, ya Rizespor çok güçsüz ve hazır değildi, ya da Beşiktaş çok iyiydi. Bu değerlendirmeyi de oyunu izleyen sizlere bırakıyorum. Sergen Yalçın doğru işler yaparken, doğru futbol da oynatma alışkanlığını kazandırmaya çalışıyor. Biz de böylece iyi futbol izleyeceğiz. Çünkü Yalçın, Beşiktaş’ı takım oyununa zorlarken gerekli futbolcuları elinde tuttu. Alper çok gayret etti ama Bülent Uygun’un takımı henüz hazır değildi!