Millet İttifakı’nın beyanları
Ahmet Yavuz
Son Köşe Yazıları

Millet İttifakı’nın beyanları

06.02.2023 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Stratejik yanı kuvvetler ayrılığını tesis etmeye yönelik Millet İttifakı’nın beyanları umut verirken liderlerinin kimi tavırları güvensizlik üretiyor. 

Aday belirleme sürecinin sancılı olacağı belliydi ama yeterli olgunluktan yoksun kimi tavırlar kaygı vericidir. Tek sebebi ise ittifakın varoluş nedenini gözden uzak tutmaları, parti ya da kişi çıkarlarını öne çıkarma eğilimleridir. Bu noktada, Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabına (s.116) düştüğü bir notu anımsamakta yarar var: “Devlet ve hükûmet gibi ordu dahi kendisi için bir varlık değil, belki, milletin yaşamak ve var olmak iradesinin bir şeklidir.”

Millet İttifakı kendisi için değil, millet için var olduğunu dikkatten uzak tutmazsa, yalpalamadan hedefine ulaşır. Seçimi kazanmak araca dönüştükten sonra ise onları bekleyen tehlike, parti içi demokrasi yoksunluğundan kaynaklıdır. Bu yoksunluk, hem ittifak içi ilişkileri zehirleme olasılığını güçlü kılacak hem de devleti işletirken liyakatli kadroların yerleştirilmesi ve etkin çalışmalarının önünde engel olacaktır. Parti içi demokrasi yoksa demokrasi de olmaz!

Varoluş sebeplerinin bilincinde olanlar enerjilerini içeride
değil, dışarıda harcamalıdır. Bunun için kendilerini bekleyen iki önemli adımın ilki olabildiğince geniş cephe yaratmak; ikincisi ise seçimin güvenliğine ilişkin hazırlık seviyesini en üst düzeye çıkarmaktır. Devlet kadrolarına yönelik söylemlerin daha özenli olması; onuruyla ülkesi için görev yapmakta olanların, bu beceriyi gösteremeyenlerden ayrık tutulması zorunludur.   


DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANI

Dış politikada Batı ile daha uyumlu bir ilişkinin işareti açıkça görülüyor. Güvenlik alanını dış politikadan bağımsız değerlendirmek mümkün olmadığına göre bazı çetrefil hususların varlığı, atılacak bazı adımların zor olacağına işaret ediyor. 

Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifi gerçekçi bir değerlendirme olmayıp Türkiye’nin AB üyeliği mevcut koşullar ışığında mümkün değildir. Esasen böyle bir hedef belirlemek hatalıdır. Ülkemiz için AB’ye üyelik ancak ve ancak jeopolitik gelişmelerde büyük kırılmalar sonucunda doğabilecek yeni Avrupa’nın çıkarı varsa mümkün olabilir. Yakın ufukta görülmeyen bir olgu...

NATO platformu önemini ve değerini korusa da bölgesel politikaları yürütürken Batı ile ihtilaflar hep yaşanmaya adaydır. Kıbrıs bunlardan biridir. F-35’e dönüş
gerçekçi değildir ve doğruluğu da tartışmalıdır. Akdeniz ve Ege’deki sorunlar alevlidir. En önemlisi Suriye’de atılacak doğru adımların önünde en büyük engel ABD’nin varlığıdır. Bu konu, ABD ile karşı karşıya gelmeyi kaçınılmaz kılmaktadır.


TSK’NİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI 

TSK’ye ilişkin değişiklikler olumlu ancak geliştirilmesi gerekmektedir.

Kuvvet komutanlıklarının Genelkurmay Başkanlığı’na, onun da MSB’ye bağlanması; askeri hastanelerin ve askeri liselerin açılması önerileri yerinde ve doğru adımlardır. 

Askeri yargıya ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Askeri mahkemeler ihtisas mahkemeleri kapsamında yeniden açılmalı; yargı birliği sağlanacak şekilde Yargıtay ve Danıştay içinde bu maksatla özel daireler kurulmalıdır.  

Askeri eğitim kurumları üç kademe halinde tertiplenmelidir:

-Kuvvet komutanlıkları bünyesinde askeri liseler, harp okulları, sınıf okulları ve akademiler olmalıdır.

- Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Silahlı Kuvvetler Akademisi, müşterek ve birleşik harekât eğitimden sorumlu olan olarak kurmay subayların eğitim gördüğü bir merkez olmalıdır. 

- MSB’ye bağlı olarak Milli Savunma Üniversitesi kuruluşunda ise Milli Güvenlik Akademisi, tıp fakültesi, sağlık bilimleri fakültesi ve yüksekokulu, yabancı diller okulu, harp tarihi enstitüsü, jeopolitik araştırmalar enstitüsü, stratejik araştırmalar enstitüsü, askeri bilimler enstitüsü, lojistik yüksekokulu bulunmalıdır.

KHK ile TSK’den (hatta devletten) uzaklaştırılanlardan FETÖ ile bağlantısı olmayanların hukuk içinde kalarak görevlerine dönmeleri sağlanmalı ancak sadece FETÖ değil, başka bir merkezden (tarikat, parti vb.) emir alma eğilimi olan kim varsa barındırılmaları engellenmelidir.  

VESAYET Mİ?

Yeni yapılanmanın askeri vesayet yaratacağını dillendiren kimi çevrelerin söylemleri de şehir efsanesinden ibarettir. Vesayet arıyorlarsa, anayasayı hiçe sayarak aday olmak isteyen reislerinin gayretine odaklansınlar... Hatırlatayım, herhangi bir güç odağının kendini anayasanın üstünde konumlandırması vesayet halidir...

Yazarın Son Yazıları

Sakarya’dan Afyon’a

Sakarya’dan Afyon’a

Devamını Oku
28.08.2023
Stratejik körlük

Stratejik körlük

Devamını Oku
14.08.2023
Adem Huduti’nin suçu ne?

Adem Huduti’nin suçu ne?

Devamını Oku
31.07.2023
Yeni vesayet odağı

Yeni vesayet odağı

Devamını Oku
17.07.2023
Wagner dersi

Wagner dersi

Devamını Oku
03.07.2023
Demirel

Demirel

Devamını Oku
19.06.2023
Yanlış tasarımın bedeli

Yanlış tasarımın bedeli

Devamını Oku
05.06.2023
Seçimi kazanmak mümkün

Seçimi kazanmak mümkün

Devamını Oku
18.05.2023
Fanteziye yer yok

Fanteziye yer yok

Devamını Oku
01.05.2023
Küçük dilimi yutacaktım

Küçük dilimi yutacaktım

Devamını Oku
17.04.2023
Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Devamını Oku
03.04.2023
18 Mart’ın anlamı

18 Mart’ın anlamı

Devamını Oku
20.03.2023
Aktif fay hatları

Aktif fay hatları

Devamını Oku
06.03.2023
Yetkin aklı egemen kılmak

Yetkin aklı egemen kılmak

Devamını Oku
20.02.2023
Millet İttifakı’nın beyanları

Millet İttifakı’nın beyanları

Devamını Oku
06.02.2023
Seçimde ne oylanacak

Seçimde ne oylanacak

Devamını Oku
23.01.2023
Suriye-Ukrayna aksı

Suriye-Ukrayna aksı

Devamını Oku
09.01.2023
Kocatepe’yi saran ruh

Kocatepe’yi saran ruh

Devamını Oku
26.12.2022
Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Devamını Oku
12.12.2022
Dış politika dönüşümü

Dış politika dönüşümü

Devamını Oku
28.11.2022
Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devamını Oku
14.11.2022
Mahir Ünalgiller

Mahir Ünalgiller

Devamını Oku
31.10.2022
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Devamını Oku
17.10.2022
Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

Devamını Oku
03.10.2022
Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Devamını Oku
19.09.2022
Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Devamını Oku
09.09.2022
Kürt sorunu var mı?

Kürt sorunu var mı?

Devamını Oku
08.09.2022
Kahramangiller!

Kahramangiller!

Devamını Oku
05.09.2022
Suriye’den çıkış stratejisi

Suriye’den çıkış stratejisi

Devamını Oku
22.08.2022
‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

Devamını Oku
08.08.2022
Lozan’ı anarken

Lozan’ı anarken

Devamını Oku
25.07.2022
Sağım solum ezber

Sağım solum ezber

Devamını Oku
11.07.2022
Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Devamını Oku
27.06.2022
Çatışmadan kaçınmak

Çatışmadan kaçınmak

Devamını Oku
13.06.2022
28 Şubat algısı ve yargısı

28 Şubat algısı ve yargısı

Devamını Oku
30.05.2022
"Biz ideali ve imanı götürüyoruz” diye başlayan yolculuk

.

Devamını Oku
19.05.2022
İçerde ve dışarda savaş

İçerde ve dışarda savaş

Devamını Oku
16.05.2022
Dip dalga büyüyecek

Dip dalga büyüyecek

Devamını Oku
11.05.2022
Savaşın gidişatı

Savaşın gidişatı

Devamını Oku
02.05.2022
İki büyük sorun

İki büyük sorun

Devamını Oku
18.04.2022