Tercihlerin ve dayatmaların bedeli
Ahmet Yavuz
Son Köşe Yazıları

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

12.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Soğuk Savaş’ın bitişiyle birlikte yeni dünya düzenine ilişkin çeşitli tezler üretilmişti. Bunlardan en çok tartışma yaratanı 1990’larda Samuel P. Huntington’ın kaleme aldığı “Medeniyetler Çatışması” oldu. 

Bu yazıda tezin bütününü tartışmak yerine Türkiye’ye ilişkin öngörülerinden hareketle, günümüzde yaşanan Cumhuriyeti tahrip sürecinin iktidar değişikliğiyle sonlanıp sonlamayacağını anlamaya çalışacağız.

‘BÖLÜNÜK ÜLKE’ KAVRAMI

Huntington, Türkiye’yi “bölünük ülke” olarak tanımlamaktadır. (Medeniyetler Çatışması, Vadi Yayınları, 1997, s. 35.)

“Bölünük ülke”den kasıt, yöneticilerinin Batı medeniyetine, halkının bir kısmının buna karşıtlığı halidir. Bir anlamda Cumhuriyetin Aydınlanma değerlerine taraf ve karşıt olma durumu...

Huntington, Türkiye için şu ifadelere yer vermiş: “Bu tür bölünmenin en aşikâr ve prototipik örneğini Türkiye teşkil ediyor. Türkiye’nin yirminci asrın sonlarındaki liderleri, Atatürk geleneğini takip etmekte ve Türkiye’yi modern, seküler, Batılı milli devlet olarak tanımlamaktadırlar. NATO’da ve Körfez Savaşı’nda Türkiye’yi Batı ile ittifaka soktular; AT’ye üyelik için müracaat ettiler. Mamafih, Türk toplumundaki (bazı) unsurlar, aynı zamanda İslami bir silkinişi desteklemiş ve Türkiye’nin esas itibarıyla Müslüman bir Ortadoğu ülkesi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ayrıca Türkiye’nin seçkinleri Türkiye’yi Batılı bir toplum olarak tanımlarken Batı’nın seçkinleri Türkiye’nin öyle olduğunu kabule yanaşmıyorlar. (...) Mekke’yi reddettikten sonra, nereye bakar Türkiye? Cevap, Taşkent olabilir.” (Age, s. 36.)

Huntington, her ne kadar yeni yönelimin Taşkent olacağını ifade etse ve Mekke’nin reddini geçerli bir olgu olarak tanımlasa da medeniyetleri din eksenli olarak tanımlamasıyla, yaptığı örtük öneri, Türkiye’nin Mekke’ye yönelmesini içermektedir. 

YEŞİL KUŞAK VE ILIMLI İSLAM

Evren’in önderliğinde devlet 1980’lerde ABD’nin “Yeşil Kuşak Projesi”ne göre şekillendirilmişti. Buradan Türk-İslam sentezi doğmuştu. Bu süreç, bugün kimilerinin hayretle karşıladığı tarikat ve cemaatlerin yeniden hayat bulmasına yol açtı. Sovyetler Birliği’nin dağılması “Yeşil Kuşak”ı kadük kılınca devreye “ılımlı İslam” sokuldu.

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) de 2000’lerde yürürlüğe sokuldu. AKP, bu koşullarda iktidar oldu. Huntington’ın yukarıda aktardığımız ifadesinde yer alanın aksine, Türkiye’nin yeni seçkinleri, başlangıçta Türkiye’yi Batılı bir toplum gibi görme sözü vererek yola çıktılar; denetimsiz kaldıkça gerçek amaçlarına yöneldiler ve ülkeyi tam bir Ortadoğu ülkesi yapmak için tam yol ilerliyorlar! Hedef ülkeyi “bölünük” olmaktan kurtarmaktır. Nasıl? Halkın seviyesinde herkesi eşitlemeyi amaçlayan süreci hızlandırarak... Ancak bunun sürtünmesiz olması mümkün değildi. 

DİRENCİN KIRILMASI

Direncin kırılması için özellikle TSK’nin, yargının, Diyanet’in dönüştürülmesi gerekiyordu. Bunlar adım adım gerçekleştirildi. Kumpaslar ortalığı dümdüz etti. Güya “askeri vesayet” bitirilecek ve “ileri demokrasi” inşa edilecekti! 3Y yani yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar sona erecekti. Oysa Diyanet öncülüğünde yeni vesayet odağı inşa edildi. Tarikat ve cemaatler ekonomik, sosyal, siyasi güç merkezi oldular. Tam tersine 3Y ülke gündeminin ayrılmaz parçası haline geldi.

Bütün bunlara rağmen halkın bütünüyle dönüştürülmesi mümkün değildi.   

Bu yüzden Erdoğan, ülke sınırlarını Ortadoğululara açarak sosyal dokuyu yeniden yapılandırmaya girişti. Hatay, Kilis, Gaziantep, Urfa artık Türk kimliği ve kültürünü yansıtan şehirler olmaktan çıktı! MHP de milliyetçi kimliğine rağmen bu durumu seyretmekle yetindi. Muhalefetin de uzun süre duyarsız kalması, Zafer Partisi’nin kısa sürede dikkate değer alan kazanmasına yol açtı.        

İşin ekonomik boyutu da bu süreçten bağımsız değildir. 

VİZYONLARIN AÇMAZI

AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” vizyonu, Cumhuriyet Aydınlanması karşıtlığı ortak paydasında ülkeyi “bölünük” olmaktan kurtarmayı ve gerçek bir Ortadoğu ülkesi yapmayı amaçlamaktdır. Altı yaşındaki çocuğun gelin edilmesinin şaşılacak hiçbir yanı yoktur! Onlar için mesele, her ne pahasına olursa olsun iktidarı sürdürmek, bunun için sıcak para bulmak ve sistemin kesintiye uğramasına engel olmaktır! 

CHP’nin “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”nin de ülkeyi bağımsız, halkı egemen ve bireyi özgür kılmayı amaç edinen Cumhuriyet programını yürürlüğe koyarak herkesi seçkin kılacak ve “bölünük” hale bu şekilde son verecek zenginliği içermekten yoksun görünüyor. 

SONUÇ

Yeniden Cumhuriyetin temel tercihlerini merkeze koymadan ödenen bedeli hafifletmek, aydınlık bir yol tutturmak, böylece demokrasiyi işler kılmak ve dış dayatmalara direnmek mümkün değildir. Seçimlerde iktidarın değişmesi mümkün gibi görünse de bunun büyük dönüşüme yeteceğini ileri sürmek aşırı iyimserlik olur. Dayanaksız iyimserlik ise ahmaklığa kapı aralar...  

Yazarın Son Yazıları

Sakarya’dan Afyon’a

Sakarya’dan Afyon’a

Devamını Oku
28.08.2023
Stratejik körlük

Stratejik körlük

Devamını Oku
14.08.2023
Adem Huduti’nin suçu ne?

Adem Huduti’nin suçu ne?

Devamını Oku
31.07.2023
Yeni vesayet odağı

Yeni vesayet odağı

Devamını Oku
17.07.2023
Wagner dersi

Wagner dersi

Devamını Oku
03.07.2023
Demirel

Demirel

Devamını Oku
19.06.2023
Yanlış tasarımın bedeli

Yanlış tasarımın bedeli

Devamını Oku
05.06.2023
Seçimi kazanmak mümkün

Seçimi kazanmak mümkün

Devamını Oku
18.05.2023
Fanteziye yer yok

Fanteziye yer yok

Devamını Oku
01.05.2023
Küçük dilimi yutacaktım

Küçük dilimi yutacaktım

Devamını Oku
17.04.2023
Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Devamını Oku
03.04.2023
18 Mart’ın anlamı

18 Mart’ın anlamı

Devamını Oku
20.03.2023
Aktif fay hatları

Aktif fay hatları

Devamını Oku
06.03.2023
Yetkin aklı egemen kılmak

Yetkin aklı egemen kılmak

Devamını Oku
20.02.2023
Millet İttifakı’nın beyanları

Millet İttifakı’nın beyanları

Devamını Oku
06.02.2023
Seçimde ne oylanacak

Seçimde ne oylanacak

Devamını Oku
23.01.2023
Suriye-Ukrayna aksı

Suriye-Ukrayna aksı

Devamını Oku
09.01.2023
Kocatepe’yi saran ruh

Kocatepe’yi saran ruh

Devamını Oku
26.12.2022
Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Devamını Oku
12.12.2022
Dış politika dönüşümü

Dış politika dönüşümü

Devamını Oku
28.11.2022
Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devamını Oku
14.11.2022
Mahir Ünalgiller

Mahir Ünalgiller

Devamını Oku
31.10.2022
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Devamını Oku
17.10.2022
Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

Devamını Oku
03.10.2022
Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Devamını Oku
19.09.2022
Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Devamını Oku
09.09.2022
Kürt sorunu var mı?

Kürt sorunu var mı?

Devamını Oku
08.09.2022
Kahramangiller!

Kahramangiller!

Devamını Oku
05.09.2022
Suriye’den çıkış stratejisi

Suriye’den çıkış stratejisi

Devamını Oku
22.08.2022
‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

Devamını Oku
08.08.2022
Lozan’ı anarken

Lozan’ı anarken

Devamını Oku
25.07.2022
Sağım solum ezber

Sağım solum ezber

Devamını Oku
11.07.2022
Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Devamını Oku
27.06.2022
Çatışmadan kaçınmak

Çatışmadan kaçınmak

Devamını Oku
13.06.2022
28 Şubat algısı ve yargısı

28 Şubat algısı ve yargısı

Devamını Oku
30.05.2022
"Biz ideali ve imanı götürüyoruz” diye başlayan yolculuk

.

Devamını Oku
19.05.2022
İçerde ve dışarda savaş

İçerde ve dışarda savaş

Devamını Oku
16.05.2022
Dip dalga büyüyecek

Dip dalga büyüyecek

Devamını Oku
11.05.2022
Savaşın gidişatı

Savaşın gidişatı

Devamını Oku
02.05.2022
İki büyük sorun

İki büyük sorun

Devamını Oku
18.04.2022