Bir Cumhuriyet projesi

Bir Cumhuriyet projesi

27.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gelen ileti ve telefonlardan, pek aşinası olmadığım sosyal medyadaki yayınlardan anladığıma göre, yazılarıma ara verdiğim geçen salı toprağa verdiğimiz eşim Mine Sirmen’in kaybından bütün okurlarım haberdar.
Elli dört yıllık evliliğin öncesinde, dört yıl da, Hukuk Fakültesi’nde sınıf arkadaşlığı olarak, Mine ile 58 yıllık birlikte yaşamdan sonra birden fark ettim ki ben artık Mine’siz tek başına yaşamayı unutmuşum. Şimdi seksen yaşında bunu yeni baştan öğrenmeye çalışıyorum.
Bu iş hiç de kolay olmayacağa benziyor. On günlük süre içinde, daha kaybımın ne olduğunu dahi kesin olarak kavramış değilim. Yiten karım mıydı, bacım mıydı, anam mıydı, avradım mıydı, yavuklum muydu, en yakın can dostum muydu , kızım mıydı? Sahi neyimdi benim Mine?
Galiba yukarıda saydıklarımın teker teker hepsi ve topluca hepsi birdendi. Yüzyıl birimi ile sayılan birlikteliğin sonucunda, artık konuşmadan da anlaşır, birlikte ekrana bakarken, görüntülerin her birimizde doğurduğu çağrışımları kestirip, zaman zaman durduk yerde “evet öyle!” diye karşılıklı birbirimizi doğrulayarak sessiz, sözsüz diyaloğumuzu sürdürür olmuştuk.

***

Bu durumda, sanki bir yarımın ortadan kesilip, alınmış duygusu içinde olmam şaşırtıcı değil.
Olay münferit kişisel bir acı değil, 50- 60 yıllık hayat arkadaşını yitiren herkes bunu yaşıyor.
İnsanın kendi ölümünden kaçması mümkün değil, ama ondan önce ölmeyi becererek eşinin ölümünü görmemesi ve onu ölümsüzmüş gibi hissetmesi mümkün. Ama yine de ardından birine mutlaka derin bir acı bırakacak olan bu başarı da aşk gibi iki kişilik değil.
Ömrünün elli yıla yakın bir bölümünü Cumhuriyet gazetesi ile iç içe geçirmiş olan Mine Sirmen’in ardından söylenenler ve yazılanlar, çevresinde, az kişiye mazhar olan bir sevgi ve saygı çemberi oluşturduğunu gösteriyor.
Söz konusu sevgi ve saygıyı da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımları hanesine yazmak gerekir. Çünkü Mine Sirmen Cumhuriyet’in nitelikli nice savunucusu gibi, cesur bir Cumhuriyet projesidir.

***

Sanayi devrimini yakalayamamış, sermaye birikimi olmayan, sınıfları doğru dürüst oluşmamış, Rönesansı ve Aydınlanmayı bir ölçüde ıskalayıp hakkıyla yaşamamış Cumhuriyet, yaşamına çok cüretkâr bir iddia ile başlamıştı: Eksikleri ve yoksunlukları yetiştireceği aydınlanmacı, cumhuriyetçi vatandaş ile gidermek. Böylelikle, kulun yerine gelecek olan Cumhuriyetin laik yeni insanı, Cumhuriyeti oluştururken, Cumhuriyet de, kendi oluşturucu ve savunucusu aydınlanmacı yeni insanı yaratacaktı. Projenin baş mimarı laik, sorgulayıcı, tartışmacı eğitimi ilke edinen Milli Eğitim örgütüydü.
Mine Sirmen, eğitiminin tümünü Türk Milli Eğitim sisteminde tamamlamıştı. Cumhuriyetin okullarında okumuş, MEB’in klasiklerini, Tercüme Bürosu kapandıktan sonra Varlık Yayınları’nı izlemişti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi yıllarında 27 Mayıs’ın estirdiği özgürlük rüzgârlarını soluyarak kişiliği gelişmiş olan, araştıran, tartışan, doğru bildiğini sakınmadan dile getiren Mine Sirmen, Cumhuriyetin en cüretkâr atılımı olan, laik, sanat ve doğa dostu, emeğe saygılı, varlığını emeğiyle sürdüren, ödünsüz, cefakâr, dirençli, aynı zamanda yaşam neşesiyle dolu güler yüzlü yeni vatandaş projesinin başarılı bir ürünüydü ve nice güçlüklere, baskılara gülüşünü yitirmeden göğüs gererek, yaptığı işin hakkını vererek başarıyla yaşamıştı. Kişiliği çevresinde, oluşan sevgi ve saygı bunun sonucuydu.
Daha nice Mine Sirmen’i olan Cumhuriyet, onlar var oldukça varlığını sürdürmeye devam edecektir.
Güle güle Mine!..

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023