Umudu savunma sanatı

Umudu savunma sanatı

28.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün 2025’in son pazar günü. Ne yıldı ama. Silindir gibi geçti üzerimizden. Yokluklar, yoksulluklar, yitirmeler, adaletsizlik, susturulmuş sesler, gözdağı vermeler, bastırılmış kahkahalar... Toplumsal acılarla bireysel acılar bir kez daha iç içe geçti.

Hayır hayır, bugün pazar ve her şeye karşın, tatlı bir telaş içindesiniz. Diyanet, son cuma hutbesinde yılbaşı eğlencelerinin “fıtratı bozduğunu” söylese de biz eğlenmenin, gülmenin, dans etmenin, yılbaşında sevdiklerimizle kucaklaşmanın; evimizi, ağacımızı süslemenin, üzerimize çöken karanlığı rengârenk ışıklarla hafifletmeye çalışmanın kötü bir şey olmadığını biliyoruz.

O nedenle 2025’in tüm yanlışlarını tekrarlamayacağım. Onun yerine 2025’in en güzel, en muhteşem yanını vurgulayacağım.

DİRENME GÜCÜ 

2025’in en muhteşem yanı, direnme gücümüzün gözler önüne serilmesiydi. Özellikle 19 Mart Saraçhane eyleminden sonra, her geçen gün, bu gücün daha da artması, çoğalması, yayılmasıydı. (Bakar mısınız; neredeyse 60 yıldır, “Ben gazeteciyim. Hiçbir partiye üye olmam” diyen ben bile 80’ime 5 kala CHP’ye üye oldum!)

2025, korkmamayı, omuz omuza durmayı, susmamayı, geri adım atmamayı öğrendiğimiz bir yıl oldu. Haksızlığa “alışmamakta”; kötülüğü normalleştirmemekte; korkuya teslim olmamakta ustalaştığımız bir yıldı.

Yasaklanan her sözün yerine yeni söylemler yerleştirme; yasaklanan her kitabın, her oyunun, her konserin yerine yeni kitaplar yazma, yeni oyunlar sahneleme; yeni şarkılar, yeni müzikler besteleme yılıydı. Karartılmak istenen her ışığa karşın, yüzlerce ışık yakıldı.

2025’te en çok gençler direndi, kadınlar direndi; sanatçılar, gazeteciler, öğrenciler, işçiler, hapiste tutulanlar, emekliler direndi. En önemlisi hafızamız direndi. Vicdanımız direndi. Laikliği, bağımsızlığı, Cumhuriyet ilkelerini, devrimleri korumak için... Doğayı, toprağı, hayvanları, insan yaşamını, emeği, insanlık onurunu korumak için... Korkunun gündelik hayata sızmasına izin vermemek için direndik.

Bizi yoran, yaralayan ama aynı zamanda ayağa kaldıran bir yıl oldu. Bir direnme yılı.

Ve direnmenin kendisi, başlı başına bir umuttu.

YENİ YILA GİRERKEN

Yeni bir yıla giriyoruz. Takvim yaprakları değişiyor ama yük aynı. Yine de soruyorlar: “Umut var mı?” Eskişehir-İstanbul seferinde trenden inerken bu soruyu, yanımdaki genç kız da sormuştu. (Bkz: bir önceki yazım.)

Evet yavrum umut var. Çünkü umut, sıradan ya da fazladan bir duygu değildir. Hele yaşadığımız bu topraklarda asla! Aksine her daim güç kaynağı oldu. Umut, direnmenin en yalın, en ahlaklı ve en inatçı biçimidir. Umut, hayatta kalma biçimidir. Her zaman öyleydi, yine de öyle.

Umut, bir kız çocuğunu daha okula göndermektir. Bir gencin “Bu ülkeden çekip gideceğim” demek yerine, “Ülkemde kalıp yanlışları değiştireceğim” diyebilmesidir. Bir sanatçının yasaklara, baskılara, tehditlere karşın sahneye çıkması, eser vermesi; bir gazetecinin hakikatlerin peşinden koşması ve yazmasıdır. Umut, yaşı kaç olursa olsun bir yurttaşın, haksızlığa karşı direnmesi; “Alışmıyorum” diye diretmesidir.

Bizler bugün umudu savunmak zorundayız. Çünkü umutsuzluk, çaresizlikten zulmü artıran, korku salan iktidarların en sevdiği iklimdir. Sessizlik, en konforlu ortaklıktır. Korku, en hızlı yayılan virüstür. Ama bu ülkenin hafızası güçlüdür. Bu ülke, en karanlık dönemlerinde bile Aydınlanmayı yeniden üretmeyi bilmiştir. Kültürle, birikimle, mücadeleyle, yaratıcılıkla, sanatla, dayanışmayla, inatla...

Yeni yıldan mucize beklemiyorum. Ama şunu biliyorum: Yeni yıl; susmamayı, bakmayı, görmeyi, itiraz etmeyi bilenler için yeni bir başlangıçtır.

Birbirimize bakmayı unutmayalım. Birbirimizi dinlemeyi, duymayı, savunmayı, anlamayı, yan yana durmayı unutmayalım. Korkunun bizi yalnızlaştırmasına izin vermeyelim.

Yeni yıl; umudu savunmak zorunda. Mesleğe başladığım yıllarda Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bir sözü bana yol göstermişti: “Ey sanat, seni bana musallat ettiler. Ben de seni başkalarına musallat etmezsem yuf olsun bana” demişti.

İşte bundan böyle diyorum ki: “Siz okurlara, umudu savunma sanatını bulaştırmazsam yuf olsun bana!”

Yeni yılınız kutlu olsun demeyeceğim. Dirençli olsun. Vicdanlı olsun. Umutlu olsun. Umudu her daim canlı tutacak cesaretli ve seçimli olsun.

Yazarın Son Yazıları

Umudu savunma sanatı

Bugün 2025’in son pazar günü.

Devamını Oku
28.12.2025
Eskişehir-İstanbul seferi...

En tehlikeli yanı: Faşizm sıradanlaşmak, gündelik hayatın bir parçası olmak ister. Adaletsizliği “olağan”, eşitsizliği “kader”, baskıyı “gereklilik” diye sunar.

Devamını Oku
25.12.2025
Hayal kurmaktan vazgeçmeyin...

Sahnede bir adam var.

Devamını Oku
21.12.2025
Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı

Korkunç yoğun bir trafikte iki saat gitmeyi ve iki saat de dönmeyi göze alırsanız orada bulunduğunuz sürece müthiş keyiflenir ve “Yaşasın Tüyap Kitap Fuarı” diye haykırabilirsiniz.

Devamını Oku
18.12.2025
Işığı hiç sönmeyecek

O, Nermin Abadan Unat. Neden mi ona minnet borcumuz var?

Devamını Oku
14.12.2025
Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025