Gene gündemde
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Gene gündemde

04.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üçüncü dünya savaşı çıkar mı?

Bu soru yeniden güncelleşti.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ikincinin başlaması, 21 yıl sonra olmuştu. Birincisi “1918”de sona ermişti. Adı “Harbı Umumi”ydi. Yani “Genel Savaş”. Tüm dünyaya yayılacağı önceden bilinmediği için “genel” sıfatıyla adlandırılmıştı. Daha sonrasının da tekrar edeceği tahmin edilmediği için “sıra numarası” yoktu.

Tekrarlandığı tarih, 1 Eylül 1939’du. Almanya’da Hitler 1933’te seçim yoluyla iktidara gelip diktatörlüğe geçme sürecini tamamladıktan sonra izlediği “yayılma” politikalarının hazırlıklarını tamamlamıştı.

Hitler, Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği topraklardan bir kısmını, “Yoksa savaşarak alırım” tehdidiyle geri almıştı. Çekoslovakya’nın önce bir kısmını, sonra tamamını işgal etmiş. Buna karşı olan İngiltere ve Fransa da “Yoksa savaş çıkabilir. Şu sırada barışı koruyalım” gerekçesiyle buna razı olmuşlardı. 

Hitler’in Avusturya’ya el koyması daha kolay olmuştu. Birinci Dünya Savaşı’nda büyük bir imparatorluk iken savaş sonrasında parçalanıp küçük bir devlet halinde kalan ve halkının büyük kısmının anadili Almanca olan Avusturya, halkının isteğine uygun olarak Almanya’nın parçası haline getirilmişti.

İngiltere ve Fransa, bu gidişi durdurmak için Almanya’nın hedef aldığı ülkelere “Size saldırı olursa sizi koruruz” güvencesi veriyorlardı. Ama o güvenceyi ne ölçüde yerine getirecekleri belli değildi.

Hitler ise diktatörleşmekte kendisinden de daha kıdemli olan Mussolini’nin yönetimindeki İtalya ile müttefik olma yolundaydı. O gidişe, savaş öncesinin son haftasında, Stalin’in yönetimindeki Sovyetler Birliği’yle yaptığı bir işbirliği antlaşmasının katkısını da eklemişti.

Böylece iki karşıt grup ortaya çıkmıştı Avrupa’da.

Bir tarafta, statikoyu değiştirip topraklarını genişletmek isteyen totaliter devletler: Hitler’in Almanya’sı, Mussolini’nin İtalya’sı, Stalin’in Sovyetler Birliği... Öteki tarafta, o “totaliterler”in, hedeflerine varmasını önlemek isteyen devletler: İngiltere ve Fransa.

O iki grubun dışında, büyük devlet olarak Rusya’da 1917’deki komünist ihtilaliyle, Çarlık rejiminin yerine kurulan Sovyetler Birliği. Birliğin lideri Lenin’in -1924’teki- ölümünden sonra yerine Stalin geçmişti.

Sovyetler Birliği, Avrupa’daki iki karşıt grubun dışındaydı. Gerçi, komünistliği ilke edinmiş bir devletin, o ilkenin tam karşısında olan aşırı sağcı iki devletle, Almanya ve İtalya’yla anlaşabileceği kimsenin aklına gelmiyordu. Sovyetler Birliği’nin de Hitler ve Mussolini’nin karşısındaki İngiltere ve Fransa’nın yanında olmayı tercih edeceği tahmin ediliyordu. Ama İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcından bir hafta önce o tahminin tam tersine bir gelişme oldu. Stalin’in Sovyetler Birliği, Hitler’in Almanya’sıyla bir antlaşma imzaladı. Ve savaşın ilk haftalarında, Almanya’nın Polonya’da işgal edeceği topraklardan bir kısmını Hitler’le paylaşma vaadini aldı.

1 Eylül 1939’da başlayan savaşın adı, o sırada sadece “Almanya-Polonya savaşı”ydı. 18 gün sürdü. O günler içinde Alman orduları, o dönemin en modern savaş araçlarını kullanarak Polonya topraklarının yarısına yakınını işgal ettikten sonra durdular. Polonya’nın işgal dışında kalan topraklarının, Sovyet askerlerinin işgaline bıraktılar. Onlar geldiler o topraklara yerleştiler. Böylece Polonya toprakları Almanya ve Sovyetler Birliği arasında paylaşılmış oldu.

***

Almanya-Polonya savaşı daha devam ederken eylülün ilk günlerinde İngiltere ve Fransa, Almanya’ya karşı savaş haline girdiklerini ilan etmiş ve bunu diplomatik yoldan Almanya’ya da resmen bildirmişti. Böylece Avrupa’nın doğusunda Alman ve Sovyet ordularının faaliyeti sürerken Avrupa’nın batısındaki İngiltere ve Fransa ile Almanya’nın savaşı da resmen başlamıştı. Böylece savaşın adı “Almanya-Polonya savaşı” yerine “Avrupa savaşı” olmuştu.

O savaş bir süre sonra Avrupa’nın tümünü kapsayacak, Afrika’nın Akdeniz kıyısındaki devletlerine sıçrayacaktı. Daha sonraki gelişmelerle de Almanların müttefiki olarak savaşa giren Japonya dahil Uzak Doğu’ya, sonra ABD’nin katılımıyla Amerika Kıtası’na kadar uzanacaktı. Daha önce “Büyük Savaş” veya “Harbı Umumi” gibi adlarla anılan 1914-1918 savaşı, “Birinci Dünya Savaşı” diye anılacaktı. 1939-1945 savaşının adı da “İkinci Dünya Savaşı” olacaktı.

***

İkinci Dünya Savaşı’na katılan ülkelerin çoğunda asker ve sivil olarak hayatını kaybedenlerin, yaralanıp sakat kalan insanların sayılarını kesin olarak saptamak mümkün değildir. Savaşa katılan Avrupa ülkelerinin kayıplarını gösteren aşağıdaki cetvelde de durum öyledir. Bazı ülkelerin açıkladığı sayılar gerçeklere daha yakın olabilir. Ama o listeye girmeyen Almanya ve Sovyetler Birliği’nin kayıplarının sayılarında, “tahmini” olanların oranı çok daha fazladır. O sayılar şöyledir:

Almanya: 8.500.000

Sovyetler Birliği: 20.000.000

Çok şükür ki bu listelerde Türkiye yoktur. Çünkü savaş öncesinden beri izlediği gerçekçi politikalarla, hem de savaş ihtimaline karşı ülkesinde aldığı askeri savunma önlemlerinin caydırıcılığının sonucu olarak o savaşa fiilen girmemeyi başaran nadir ülkelerden biri olabilmiştir.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024